Türkiye’de ve dünyada geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına olan talep her geçen gün artıyor. Türkiye’de tamamlayıcı tıp ilk uygulama merkezi Sakarya’da açıldı. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk Kampüsünde tamamlayacı tıp olarak vatandaşlara hizmet veriliyor. Poliklinikte hacamat olarak bilinen kupa uygulaması, sülük, akupuntur, proloterapi uygulaması ile toplam 4 uygulama yapılıyor. İki ayrı oda ile vatandaşlara hizmet verdiğini belirten Dr. Ekrem Yılmaz, “Hastalar bütün şikayetlerinin tedavisini aynı anda bizden istememeli” dedi.“Uygulamasının bütün hastanelerde olmasını istiyorum”Tamamlayıcı tıbbın hem ruhen hem de fiziken insanı çok rahatlattığını belirten ve 4 aydır sürekli tedavi olmak için gelen Çağatay Baytaş, "Ben buraya yaklaşık 4 ay önce başladım. Ve de gerçekten çok memnun kaldım. Benim kendime özgü bazı şikayetlerim vardı. Ama hamdolsun Allah bana nasip etti burayı. Hacamat ile birlikte o şikayetlerimi atlattım çok şükür. Ben yaklaşık 10 yıldır antidepresan kullanıyorum. Geldim buraya ve bu rahatsızlığımı da hacamat sayesinde yendim. Bu yüzden şunu söylemek istiyorum, psikolojik rahatsızlığı olan insanlara hacamat gerçekten hem ruhen hem de fiziken insanı çok rahatlatıyor. Bu yapılan Tamamlayıcı Tıp uygulamasının bütün hastanelerde olmasını istiyorum. Gerçekten çok faydalı. Hacamatı herkese çok tavsiye ediyorum, ben faydasını gördüm" dedi.“İlk uygulama polikliniği”İlk tamamlayacı tıp polikliniğinin Sakarya’da açıldığını belirten Dr. Ekrem Yılmaz, "Geleneksel Tamamlayıcı Tıp, Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlamasına göre fiziksel ve ruhsal hastalıklardan korunma, tanı koyma, tedavi etmenin yanında sağlığın iyi sürdürülmesinde kullanılan farklı kültürlere özgü; teori, inanç ve tecrübelere dayalı izahı yapılabilen veya yapılamayan bilgi, beceri ve uygulamaların bütünü olarak tarif ediliyor. Geleneksel Tamamlayıcı Tıp tabi eski uygulamalar, tarihinden de anlaşıldığı gibi; eski teori, inanç ve terimlere dayalı uygulamalar. Ama Türkiye’de 27 Ekim 2014 tarihini sağlıkta yeni bir sayfanın açıldığı zaman olarak söylenebilir. O tarihte Sağlık Bakanlığınca, Geleneksel Tamamlayıcı Tıp yönetmeliği yayınlandı. Bu yönetmelik ile 15 tane yöntem, usul Tamamlayıcı Tıp olarak tanımlandı. Türkiye’deki durumu böyle. Sakarya’da da yönetmelik yayınlandıktan 1 yıl kadar sonra biz burada bu polikliniği açtık. Daha sonra uygulama ve araştırma merkezi ile eğitim merkezi özelliği kazandık. Şuanda biz Tamamlayıcı Tıp Merkezimizde akupunktur uygulaması ile başladık. Akupunktur, Türkiye’de Tamamlayıcı tıpın ilk tanımlanan ve sertifikaları verilen ilk uygulamaydı. Bizde 2003 yılından itibaren bunu yapıyorduk, 15 yıla yakındır. Yönetmelikten sonra kupa uygulaması, sülük (hirudoterapi) uygulaması, proloterapi uygulaması ile birlikte toplam 4 uygulamayı burada hizmetini 2 hekim olarak veriyoruz. İleriki zamanlarda hipnoz, ozon, mezoterapi ve apiterapi hazırlıklarımız var. Ve homeopati, fitoterapi gibi diğer uygulamalar ileri de başlayabilecek" diye konuştu.“Tamamlayıcı Tıp’ta hasta hikayesi çok önemlidir”Yılmaz sözlerinin devamında, "Biz ayrıca Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin uygulama ve araştırma merkeziyiz. Ayrıca da eğitim merkezi olma özelliğimizde var. Biz burada Tamamlayıcı Tıp’ta özellikle hasta hikayesi bizim için çok önemlidir. Biz hastaların uzun hikayelerini alıyoruz bunu da zamanımızın bize sunduğu teknoloji ile mail yoluyla göndermiş olduğumuz soruların cevaplanması ile hasta bize gelmeden önce, hastanın pek çok bilgilerine sahip oluyoruz. Tamamlayıcı tıp metotları çeşitli. Metoda göre uygulama sıklığı, seansı değişebiliyor. Bizim burada ki yapmaya çalıştığımız temel amaçlarımızdan bir tanesi de tamamlayıcı tıp metotlarının birlikte kullanımının nasıl olabileceği diye. Ama genel olarak akupunktur da 3, 7 ve 21 gün arayla yapıyoruz. Kupa uygulaması hacamat diye bilinen uygulamada 3 hafta 21 gün arayla, sülük uygulaması farklı yani özel şartlarda yapabileceğimiz bir uygulama. Proloterapi uygulamasını ise 3-4 hafta aralıklarla yapmaktayız. Tamamlayıcı Tıp kaç seans olacak, ne kadar süreceği konusunda hekim ile hasta arasında terapötik ittifak şifa için söylediğimiz, düşündüğümüz. Burada üzerine düşenleri yaparlarsa küçük dozlarda, az sayıda ki uygulamalarla bile çok güzel sonuçlar aldığımızı biz burada 3’üncü yılımızda söyleyebiliriz. Hastalar bütün şikayetlerinin tedavisini aynı anda bizden istememeli. Ama hastanın bir şikayeti ile bizler ilgilenirken, diğer şikayetlerinin de vücut bir bütün olarak çalıştığından dolayı düzelmeler görmekteyiz" şeklinde konuştu.