Unutulmaya yüz tutmuş çömlekçilik mesleği Tekirdağlı kadınların ellerinde yeniden hayat buluyor.Tekirdağ’da çalışan kadınlar mesai saatlerinin dışında çömlek çarkının başına geçiyor ve çamuru sanata dönüştürerek stres atıyor. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından Süleymanpaşa ilçesindeki Barış ve Özgürlük Parkında kurulan Sanat Atölyesinde Tekirdağlı kadınlar toprağı işleyerek geleneksel sanatlardan olan çömlekçiliği icra ediyor.Kursiyerlerden iç mimar Sevgi Albayrak Keskin, kursa kızıyla beraber katıldığını belirterek, "Severek buraya geliyorum ve çok rahatlıyorum. Bambaşka bir dünyanın içerisine giriyorum. Çamur farklı bir şey istediğiniz şekli verebiliyorsunuz. Aynı zamanda itaat etmek zorundasınız. Tornanın verdiği şekle göre davranmak zorundasınız. Belli bir yaşta olmamıza rağmen insana farklı şeyler öğretiyor. Çok farklı, çok zevkli bir iş, herkese tavsiye ediyorum. Buraya aynı zamanda kızımla beraber geliyorum. Gerçekten çok güzel o da severek yapıyor. Hatta ödevlerini bir an önce bitirip hemen tornaya oturmak istiyor. Anne-kız bayağı zevk alıyoruz" diye konuştu.Ameliyat hemşiresi olan Gülten Gür ise çömlek çarkının kendisini dinlendirdiğini ifade ederek "Sabah nöbetten çıktım direkt buraya geldim. Burası beni çok rahatlatıyor. Sanatla uğraşmak çok güzel. Zamanımı bu şekilde değerlendiriyorum ve beni çok dinlendiriyor" dedi."İş hayatında karşılaştıkları sıkıntıları burada atıyorlar"Kursun eğitimcilerinden Kadir Ruç çömlekçilik zanaatını tekrar yaşatmaya çalıştıklarını belirterek Tekirdağlı kadınların ilgisinden memnun olduklarını ifade etti. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Seramik Bölümü mezunu olan Kadir Ruç "Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinin Sanat Atölyelerinde çömlek çarkı hocasıyım. Öncelikle Büyükşehir Belediyesine teşekkür etmek istiyorum çünkü burada iyi bir yapı oluşturmaya çalışıyorlar. Gelen insanlar olarak ve buradaki eğitmen kadro olarak mutluyuz. Elimizden geldiği kadar insanlara çömlekçi çarkının, seramiğin ya da buradaki diğer kursların detaylarını göstermeye çalışıyoruz. Çömlekçi çarkı son zamanlarda kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden biri haline geldi. Neyse ki gelen insanlar ilgili, onlarla birlikte bu mesleği, zanaatı tekrar yaşatmaya çalışıyoruz burada. Halkımızın ilgisi cidden iyi ve yoğun. İyi çalışmalar yapıyoruz birlikte. Kursiyerlerimiz mutlu. Gelen kitle ev hanımlarından ziyade daha çok çalışan kitle. Burada mesailerindeki streslerini atıyorlar. İş hayatında karşılaştıkları sıkıntıları burada atıyorlar. Ben onlardan mutluyum onlar benden mutludur diye düşünüyorum" dedi.