Fransa’ya çalışmaya gidince, kimlik bilgileri kullanılarak adına iki tekstil şirket kurulan 3 çocuk babasının hayatı kabusa döndü. Paravan şirketin kestiği sahte çeklerden dolayı Türkiye’ye döner dönmez şirket sahibi zannedilerek tutuklanıp 60 gün hapis yatan İbrahim Yazıcı, çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığı ortaya çıkınca özgürlüğüne kavuştu. ‘Karşılıksız çek’ suçundan gidip yargılanmadığı il kalmayan İbrahim Yazıcı’nın her bir davadan beraat etmesi yıllarını aldı. Haksız yere tutuklandığı için açtığı davalardan verilen komik tazminatlara da itiraz eden Yazıcı, şimdi de Malatya Vergi Dairesi’nin 250 bin liralık vergi borcu sebebiyle evine ipotek koymasının şokunu yaşıyor. 12 yıldır hukuk savaşı verdiği ve hayatının kabusa döndüğünü anlatan Yazıcı, Cumhurbaşkanı ve Başbakana seslenerek adalet istedi.Edinilen bilgiye göre, merkez Yıldırım ilçesi Demetevler mahallesinde oturan evli ve 3 çocuk babası İbrahim Yazıcı, 2002 yılında ailesinin geçimini sağlamak için inşaat işçisi olarak Fransa’ya gitti. Üç yıl burada çalışarak para biriktiren Yazıcı, eşi ve çocuklarına kavuşma umuduyla geldiği Türkiye’de neye uğradığını anlayamadı. İstanbul Atatürk Havaalanı’na iner inmez gözaltına alınan Yazıcı, adına iki tekstil şirketi kurularak bankadan çek koçanı alındığı ve çeklerin hepsinin karşılıksız çıktığını polislerden öğrendi. Her ne kadar inşaat işçisi olduğunu söylese de kimseyi inandıramayan Yazıcı, tutuklanarak İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’ne kondu. Ömründe ilk defa hapse giren Yazıcı’nın suçsuz olduğu 60 gün sonra ortaya çıktı. Karşılıksız çeklerdeki imzaların kendisine ait olmadığı ortaya çıkınca tahliye edilen İbrahim Yazıcı, bir süre sonra gerçekten de şirket sahibi olmadığı anlaşılınca beraat etti. Malatya merkezli paravan şirketlerin piyasaya kestiği yaklaşık iki milyon liralık karşılıksız çeklerden dolayı neredeyse gidip yargılanmadığı il kalmayan Yazıcı, her bir davadan beraat ederek suçsuz olduğunu ispatlaması yıllarını aldı.DEVLET ’PARDON’ DEDİHaksız yere hapis yattığı 60 gün için Hazine aleyhine tazminat davası açan İbrahim Yazıcı, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden 5 bin lira manevi, 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nden 101 lira 43 kuruş maddi tazminat davası kazandı. Ömründe ilk defa hiç suçu olmadığı halde girdiği cezaevindeki kabus dolu günleri için verilen tazminatı komik bulan Yazıcı, bu davaları temyiz ederek hakkını istedi.Bir firmada servis şoförü olarak işe başlayan İbrahim Yazıcı’nın kabusu bununla da bitmedi. Cep telefonuna Malatya’daki Fırat Vergi Dairesi’nden 250 bin liralık vergi borcu sebebiyle evinin ipotek altına alındığını kısa mesajla öğrenen Yazıcı, hemen soluğu Tapu dairesinde aldı. Vergi borcunu ödemediği takdirde evine haciz koyulacağı söylenen Yazıcı, bir kez daha şoke oldu. 12 yıldır hukuk savaşı verdiği ve hayatının kabusa döndüğünü anlatan Yazıcı, Cumhurbaşkanı ve Başbakana seslenerek adalet istedi."ASIL SUÇLULAR DIŞARIDA GEZİYOR BEN SUÇSUZ OLMAMA RAĞMEN YARGILANIYORUM"Yaşadığı kabus dolu yıllarını anlatan Yazıcı, artık bu yükün altından kalkamadığını söyleyerek, “Malatya ve Fırat vergi dairelerine sesleniyorum. Benim suç işlemediğim mahkeme kararlarıyla ortada. Daha kaç tane beraat kararı alacağım. Bu vergi borcu neden bana yükleniyor? Ben zaten mağdurum. Ben suçsuzum, asıl suçlu adıma şirket kuranlar. Buradan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı’na sesleniyorum, bize yardımcı olun” dedi."BENİM ADIMA İKAMETGAH BELGESİ VEREN MUHTAR ÖLDÜRÜLMÜŞ OLARAK BULUNDU"Kendi adına paravan şirket kuran adamların çıkardığı iki faturalı hat sebebiyle icralık olduğunu ve kimliğini hiç kaybetmediğini anlatan Yazıcı, “Kimlik bilgileri bana ait, resimdeki kişi ise firmayı kuran kişiye ait. Bunlar 2003 yılında benim oturduğum mahallenin muhtarından ikametgah belgesi alıp resmi kimlik çıkarmışlar. Benim bu olaydan 2005 yılında haberim oldu. Ben, suç işlendiği tarihte Fransa’da çalışıyordum. Bunları da belgeleriyle herkese sundum. 12 senedir adalet arıyorum ve bulamadım. Tüm davalarla ben uğraşıyorum. Asıl suçlular elini kolunu sallaya sallaya dışarıda geziyor. Ayrıca, beni dolandıran şüphelilere ikametgah belgesi veren muhtar da 2004 yılında öldürülmüş olarak bulundu. Artık gücüm kalmadı ne yapacağım bilmiyorum” diye konuştu.