Türkiye’nin ilik bulunması için seferber olduğu 9 yaşındaki Melis Akbaş, evde öğrenim gördüğü günleri geride bırakarak ilk kez arkadaşlarıyla birlikte okulda eğitim görmeye başladı. Annesi Sevil Akbaş’ın “iğne ucu deliği kadar” dediği umut ışığının peşinden koşan Melis, “Okulumun kocaman bahçesi var. Okulumu çok seviyorum” dedi.Henüz 5,5 yaşındayken lösemiye yakalanan ve uzun yıllar ilik nakli için bekleyen 9 yaşındaki Melis Akbaş, geçirdiği zorlu tedavinin üstesinden gelerek yaşama tutundu. İlik bulunması için Türkiye’nin seferber olduğu Melis, ilkokul 1 ve 2. sınıfı da evine gelen öğretmenlerin yardımıyla okudu. Bu süre zarfında hem tedavi görüp hem de derslerine çalışan minik Melis, yaşama sıkıca bağlandı ve zor günleri geride bıraktı. 2015-2016 eğitim-öğretim takviminden önce geçen pazartesi 3. sınıfa başlayan Melis Akbaş, şimdi hayalini kurduğu arkadaşlarıyla birlikte eğitim görme mutluluğunu yaşıyor. Melis’in tedavi sürecinde bin bir zorlukla mücadele eden Sevil-Bahadır Akbaş çifti sevinç gözyaşları dökerken, evin küçük çocuğu Berat Arda ise sağlığına kavuşan ablası Melis’e sarılarak onu sık sık öpücüklere boğuyor.“OKULUN İLK GÜNÜ ARKADAŞ EDİNDİM”Okulun ilk günü arkadaş edindiğini, en yakın arkadaşının da Derin isminde bir öğrenci olduğunu söyleyen Melis Akbaş, duygularını şöyle dile getirdi: “Derin’le sek sek oynuyoruz, saklambaç oynuyoruz, ip atlıyoruz. Okulumun kocaman bahçesi var. Okulumu çok seviyorum.”“DOKTOR OLUP HASTALARA UMUT OLMAK İSTİYORUM”En sevdiği dersin matematik olduğunu belirten Melis, ileride de beyin cerrahı olup hastalara umut olmak istediğini ifade etti. Evde öğrenim gördüğü zamanlarda kardeşi Berat Arda’nın da yanında olduğunu, okula başlamasıyla birlikte kardeşinden ayrıldığını dile getiren Melis Akbaş, kardeşiyle aynı okula gitmek istediğini söyledi.“HAYALİYLE YAŞARKEN GERÇEKLEŞTİRMEK BÜYÜK NİMET”Kızının tedavi sürecinde ailesiyle birlikte pek çok zorluğun üstesinden gelen anne Sevil Akbaş ise Melis’in okulun ilk günlerinde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Çok mutluyuz. İlk günler çok heyecanlıydı. Melis açılış töreninde İstiklal Marşı’na eşlik etti. Gurur vericiydi. Ben de gözyaşları içinde eşlik etmeye çalıştım. Onu arkadaşlarının arasında, öğretmenlerinin etrafında görmek çok farklı. Hayal etmek farklı, yaşamak çok farklı. Onun hayaliyle yaşarken, gerçekleştirmek çok büyük bir nimet. O an çok mutluydum. Dünya önüme serilse dönüp asla bakmazdım. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sayın Valimize ve okul yönetimine çok teşekkür ediyorum.”“İĞNE UCU KADAR OLSA BİLE O IŞIĞA İLERLEDİK”Melis’in okula başlamasıyla umutların yeşerdiğini kaydeden Sevil Akbaş, “Melis çok zeki bir çocuk. Onun doktora olacağına, milletine, ülkesine, sevdiklerine faydalı bir birey olacağına inanıyorum. Öncelikle çok iyi bir insan olacak. Her daim duam onunla ve bütün çocuklarla. Melis 3,5 yaşında bu hastalığa yakalandı ama çok uzun süre mücadele ettik. İyi günleri görüyoruz, inşallah Allah’ın izniyle görmeye devam edeceğiz. Melis bütün hastalara örnek. Asla pes edilmemesi gerekiyor. Bir gün doktorumuz ‘karşıda küçük bir ışık var, o ışığa doğru ilerliyoruz’ demişti. Biz o ışık iğne ucu kadar olsa bile ona doğru ilerledik. Tüm hastalar umutlarını asla yitirmesinler” diye konuştu.“MELİS’TEKİ GİBİ ÜLKEDEKİ HERKESİN BİR ARAYA GELMESİNİ İSTERİM”Melis’in rahatsızlığında bütün ülkenin bir araya geldiğini hatırlatan Sevil Akbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece Türkiye’den değil dünyadan telefonlar yağıyordu. Kuzey Kutbu’ndan bile arayan olmuştu. İyi dileklerini ileten insanlar vardı. Melis’in ülkenin bir ucundan öbür ucunu bir araya getirdiğini söylüyorlardı. Aynı şeyin bugün de olmasını isterim. Ülkemizdeki sıkıntıların bir an önce unutulup Melis olayındaki gibi herkes nasıl bir araya gelebildiyse birlik beraberliğin bozulmamasını diliyorum. Bizim ülkemiz çok güzel bir ülkü. Allah devletimize zeval vermesin.”