Bilek güreşinde Türkiye şampiyonu ve dünya 6.’sı olan 24 yaşındaki Tuba Aykan’nın 20 yıllık mücadelesi Şanlıurfa’ya altın madalya getirdi.İlkokul, ortaokul ve liseyi Şanlıurfa’da okuyan Tuba Aykan, 2005 yılında basketbol branşına başlayarak Gençlik Spor, Polis Gücü, Türk Telekom, Yenişehir Spor Kulübü gibi yerel takımlarda oyunculuk yaptı. Tuba Aykan, 2009’da geçirdiği bir sakatlık sonrasında oyunculuktan basketbol hakemliğine geçti. 2012 yılında Bedensel Engelliler Basketbol Hakemliğinde B Klasman hakemi olan Aykan, 2012 yılında Harran Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’na girdi. Eğitim kariyerini geliştirmek için Uluslararası Bilim ve Eğitim Federasyonu Sürekli Eğitim ve Kalite Derneği’nin düzenlediği NLP ile Liderlik ve Zaman Yönetimi, Stres ve Zaman Yönetimi, Takım Çalışması ve Yönetim Becerileri, Etkili Konuşma ve Diksiyon, CV Oluşturma ve Mülakat Teknikleri, Etkili İletişim, Beden Dili ve İmaj Yönetimi, Satış, Pazarlama ve İkna Teknikleri sertifikalarını aldı. Aykan, 2013 yılında Antalya’nın Kemer ilçesinde yapılan Bilek Güreşi Türkiye Şampiyonası Dünya Seçmelerine katıldı. Genç Bayanlar 65 kilo’da sağ ve sol kol Türkiye üçüncüsü olan Aykan, 2 bronz madalya alarak Türk Milli Takımı’yla birlikte Polonya‘da yapılan şampiyonaya katılıp dünya 6.’sı oldu. 2014 yılında Antalya’nın Kemer ilçesinde yapılan şampiyona da 70 kilo Büyük Bayanlarda sağ kolda Türkiye birincisi, sol kolda Türkiye üçüncüsü olarak bir altın ve bir de bronz madalya alarak Litvanya’da yapılan Avrupa Şampiyonası’na katıldı. 2015 yılında yapılan şampiyonada sağ ve sol kolda 2 bronz madalya daha alarak Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gidip Türk Milli Takımı’ndaki varlığını sürdürdü. 2013 ile 2015 yılları arasında Türkiye şampiyonaları ve üniversiteler arası ve özel turnuvalarda toplam 20 madalya alarak büyük bir başarıya imza attı. Tuba Aykan, 2016 üniversiteler arası yaz sporlarında Türkiye’den Rusya’ya gidecek olan 10 sporcu arasına girmeyi başardı.MÜCADELE AZMİ SONRASI GELEN BÜYÜK BAŞARILARBüyük bir mücadele sonrası başarıyı yakalayan Tuba Aykan, hayattaki mücadelesi ve spordaki başarısını anlattı. Başarılı olmak için asla pes etmediğini ifade eden Aykan, “Bundan yaklaşık 20 yıl önce spora başladım. Yani 20 yıllık bir spor geçmişine sahibim. Spora ilk olarak basketbolla başladım çünkü çok sevdiğim bir beden eğitimi öğretmenim vardı ve sürekli hayalimde beden eğitimi okumak vardı. Beden eğitimi hayaliyle spora başladım. Daha sonra jimnastik, kick boks, tekvando, futbol gibi bir çok branşta faaliyet gösterdim ama tabi ki belirli bir başarıya ulaşabilmeniz için en fazla bir temel branş ve bir yardımcı branşta profesyonelleşmek gerekiyor. Ben kendime branş olarak basketbolu seçtim. Çok uzun bir süre basketbol oynadım. 2009 yılında Tekirdağ’ın altyapı takımlarından birinde oynarken yaşadığım bir sakatlık sonucunda basketbol hayatıma son vermek zorunda kaldım ve bu sakatlık sonucunda tabi ki basketbolu bırakamazdım. Evet sakatlık yaşadım ama içimdeki spor sevgisi büyük olduğu için basketbolda oyunculuğu bırakıp hakemliğe geçtim. 209 yılından beri aktif olarak basketbol hakemliği yapıyorum. Hem koşan basketbol dediğimiz, engelsiz gençlerin ve çocukların maçlarında hem de bedensel engellilerin maçlarında hakemlik yapmaya başladım. Şu anda bedensel engellilerde B klasman hakemiyim” dedi.HAYALLERİNİN PEŞİNDE KOŞMAKTAN ASLA YILMADIArkadaşlarının tavsiyesi üzerine bilek güreşine başladığını söyleyen Tuba Aykan, “Harran Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümüne yerleştim. Oradaki arkadaşların tavsiyesi üzerine bilek güreşi Türkiye şampiyonasına katılmaya karar verdim. Yaklaşık bir hafta öncesinden bilek güreşine gideceğimi öğrendim. Hiçbir çalışma yapmadan Türkiye şampiyonası Avrupa seçmelerine gittim. Daha önceden sürekli spor yaptığım için kendimi hazır hissediyordum. Evet ben bunu başarabileceğimi biliyordum ama hiçbir çalışma olmadığı için tabiki içimizde tereddütler yaşıyorduk” şeklinde konuştu.ŞANLIURFA TARİHİNİN İLK ALTIN MADALYASINI KAZANDIBir bayan olarak Şanlıurfa tarihinin ilk altın madalyasını kazandığını dile getiren Tuba Aykan, “Türkiye şampiyonasına gittim. Hocamın sakatlanmamam için hiçbir şekilde direnmemem gerektiğini söylediği halde elimden gelen tüm mücadeleyi vererek gittiğim ilk yarışmada sağ ve sol kolda iki tane bronz madalya alarak Türkiye üçüncüsü oldum ve Avrupa Şampiyonası’na gitmeye hak kazandım. Bu çalışma sonrasında Polonya’da yapılan Avrupa Şampiyonası’na giderek oradaki performansımla dünya altıncısı oldum. Bu benim ilk yarışmam ve ilk performansımdı. Daha sonra Türkiye’ye döndükten sonra ilk yılımda hiçbir çalışma sergilemeden bunları başardıysam neden daha güzeli olmasın ki düşüncesine kapıldım. Bir yıllık, hatta 10 aylık bir çalışma sonrasında diğer şampiyonaya hazırlandım. Diğer şampiyonaya hazırlandığım ve o şampiyonada sağ kolda altın madalya alıp Şanlıurfa’ya ilk altın madalyayı getirdim. Bu benim düzenli olarak çalıştığım ilk yılım, ilk şampiyonam ve ilk altın madalyamdı. Bunu başarmanın çok zor olmadığını gördüm çünkü başarmanın sırrı gerçekten istemek. İsteyince insanoğlunun başaramayacağı hiçbir şey yok. Yeter ki gerçekten insan ne istediğini bilsin ve o istek doğrultusunda doğru adımlar atsın” dedi.SPORA GÜREŞÇİ OLAN BABASINDAN GÜÇ ALARAK DEVAM ETTİBabasının da sporcu olduğunu söyleyen Aykan, “Benim babam da bir minder güreşçisi, Şanlıurfa’nın ilk minder güreşçileri arasında. Hani aileden gelen bir güç var bunu biliyorum ama spor üzerine konularak ilerleyen bir branş. Kesinlikle çalışmanın verdiği bir şey. İnsanoğlu isterse, gerçekten isterse çalışması yeterli. Yeter ki çalışsın, yeter ki başarmak istesin” dedi."KADINLAR SABRETMELİ VE ASLA VAZGEÇMEMELİ"Kadınların hayat şartlarında, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çok büyük zorluklar çektiğini aktaran Aykan, “Özellikle bayan arkadaşlara söylüyorum. Mesela bayanlarımız lütfen bir şeyler yapmaya çalışın. Evet erkekler var, eşleriniz var, kardeşleriniz var. Hani önemli olan karın tokluğu olarak düşünmemeliyiz. Kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz de karşılayabiliriz. Bir bayan olarak kendi ayaklarımızın üzerinde durabiliriz. Tamamen ihtiyaçtan demiyorum, ihtiyaç olarak değil, beden ihtiyacı olarak değil, ruhun ihtiyacı olarak düşünün. Kendinizi bir adım daha, bir adım daha, sürekli ileriye taşımak için kesinlikle bir şeyler yapmamız lazım. Genelde Güneydoğu Bölgesinde, özellikle Şanlıurfa’da bayanlarımız her zaman bir şey yaparken bir tereddüt yaşıyor, ya olmazsa. Olmazsa düşüncesi sürekli, ya rezil olursam, ya olmazsa, o güler bu güler. Bu düşüncelerle insanlarımız sürekli bir adım geride kalıyor ama Edison bile ampulü yaparken bir daha, bir daha, bir daha, hep sürekli deneyerek yapmış. Bu bir defada olmamış. Bir uçak yapılırken bir defada olmuyor. Bir ampul yapılırken bir defada olmadı. Bir iş makinesi yaparken defalarca tesisatlar patladı. Bir sürü sıkıntı yaşandı. Hiçbir şey bir defada olmuyor. En güzel yerlerdeki iş adamlarımız, bilim adamlarımız birçok şeyi defalarca yaptılar. Yani gerçekten bir şeyleri başarabilmek için sabır çok önemli. Sabredeceksiniz, çalışmaktan vazgeçmeyeceksiniz, kendinize bir yol çizeceksiniz ve o yolda doğru adımlarla ilerleyeceksiniz. Evet yanılmak mümkün ama vazgeçmemek gerekir” şeklinde konuştu.Aykan diğer yandan ise açtığı spor salonunda gençlere ve çocuklara eğitim veriyor.