Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Mahallesi’nde kurulan Sonsuz Şükran Köyü, sanatçıların çalışmalarını açık alana yerleştirmesiyle açık hava sergisine büründü.Çavuş’ta sona eren 5. Anadolu’ya Şükran Buluşmaları Festivali kapsamında köye akın eden sanatçılar, mekana ziyaretçi ilgisini de artırdı. Ressamlar, heykeltıraşlar ve seramik sanatçıları, yaptıkları eser ve çalışmalarını bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak kerpiç evlerin dış duvarlarında ve evlerinin hemen önünde sergiledi. Bu yönüyle sanatçıların köyü açık hava sergisi alanı haline dönüştü.Sonsuz Şükran Köyü’ne kerpiç ev satın alarak yerleşen Ressam Fatoş Yalçınkaya, bu yıl düzenlenen festivalin 5’incisinde plastik sanatlar grubunun kratörlüğünü üstlendiğini belirterek, “Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen ressam, seramik sanatçısı ve heykeltıraş arkadaşlarımızla burada çalışmalar yaptık. Bunları burada açık hava sergisi olarak sergiledik, Sonsuz Şükran Köyü’nün içine yaydık” dedi.Açık hava sergisini sanatçıların çalışmalarını köye dışarıdan gelen misafirlerin daha iyi izlemesi için açtıklarını dile getiren Yalçınkaya, “Açıkçası çok da yoğun bir ilgi var. Gelen misafirlerimiz çok mutlu. Çok hoş bir festival geçirdik. Anıları güzel bir festival oldu. İnanın sanatçı arkadaşlarımız buradan ayrılmak istemiyorlar, çok mutluyuz burada” diye konuştu.Kendisinin bir sanatçı olarak 2010 yılından beri Sonsuz Şükran Köyü’nün köylüsü olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, artık burada yaşayan köylülerin de kendilerini çok benimsediğini, eşine “enişte” diye hitap etmeye başladıklarını aktardı. “Ben de artık köyün bir kızıyım” diyen Yalçınkaya, yılda toplama vurulduğunda 12 ayın 3 ayını burada geçirdiğini, her ay 12’şerli ya da 15’şerli günler buraya gelerek kerpiç evinde kaldığını, kaldıkları gün sayısını daha da artırmak ve özellikle kış mevsimine de gelişlerini yaymak istediklerini kaydetti.“ZİYARETÇİ SAYISINDA CİDDİ BİR ARTIŞ VAR”Sonsuz Sonsuz Şükran Köyü Derneği Başkanı Mehmet Taşdiken ise, sanatçıların köyünde geçtiğimiz yıllarda da bu yıl gibi benzer açık alanda arazide çalışmalar yapıldığını hatırlatarak, “Bu sene yine resim ve heykelle ilgili bir workshop yaptık. Bu festival süresince o eserler ortaya çıktı. Evlerin içinde, dış alanda çalışan arkadaşlar oldu. 22 ressam, heykeltıraş çalıştı. Çok güzel eserler ortaya çıktı. Anadolu temelli, kültür ve sanatı konusundaki yeni arayışların çok iyi olduğunu düşünüyorum” dedi.Çavuş’ta bu yıl 5’incisi düzenlenen ve son bulan Anadolu’ya Şükran Buluşmaları’nı da değerlendiren Taşdiken, bu yılki festivale herhangi bir tanıtım çalışması yapmamalarına rağmen olmadık bir ilginin olduğunu söyledi. Festivalin geçen senekinden çok daha fazla ilgi gördüğünü anlatan Taşdiken, özellikle akşamki konser programlarını izlemeye gelen insanların yanı sıra, gündüzleri de Sonsuz Şükran Köyü’ne gelen ziyaretçi sayısının ciddi bir artış gösterdiğini söyledi.“ÇOK DEĞİŞİK PROFİLLERDEN KÖYE ZİYARET”Gelenlere baktığında çok değişik profillerden insan gördüğünü, kendi köyü, çevre köyler ve ilçelerin yanı sıra Sivas ve Kars gibi çok değişik illerden de doktor, ressam, akademisyen gibi çok entelektüel isimlerin köyü ziyaret ettiğini vurgulayan Taşdiken, bunun da kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Yani, eğer Anadolu kökenli bir şeyler yapacaksak bizim buna önce insani ilişkilerden başlamamız lazım. Yani bu kültüre, bu sanat çalışmalarına önce bir insani ilişkilerden ve değerlerden başlamamız lazım. Her alanda olduğu gibi insani değerler her şeyin üstündedir. Allah’a şükür bunu gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum ve görüyorum. Bu, arkadaşlarımızın da tabi yaklaşım itibariyle iyi niyetinden. İnsanlar da bu işi çok doğru anladılar, etrafımızdaki, yöremizdeki insanlar, bu insanların samimiyetini gördüler. Bu konu çok önemli bir konu. Bu arada, bu ilgi de bizi memnun ediyor doğrusu. Yani herkes insanların sıcaklığından, özellikle yöre insanlarının sıcaklığından, insani ilişkilerinden, hala o geleneksel değerlerini şöyle ya da böyle koruyor olmalarından gelen arkadaşlarımız çok ciddi bir biçimde etkileniyorlar. Karşılıklı etkileşme bu zaten. Biz bir yere giderken biraz onları etkileyeceğiz, biraz onlar bizi etkileyecek. Sahip olduğumuz değerlerimiz ve kazanımlarımız neyse ve bunları paylaşarak bir şeyleri ancak ortaya çıkarabiliriz” diye konuştu.