23 yıl önce çırak olarak başladığı mesleğinde bin 600’e aşkın ud yapan lutiyer Ramazan Calay, “Müzik bir arayıştır, keyifli bir şeydir. Her şeyden önce ölmeyecek bir şeydir. İnşallah ailem ve evladım da bu işlere zaman ayırır” dedi.Ağaca ‘ikinci hayatı’ veren lutiyer Ramazan Calay, çıraklıktan atölye sahipliğine uzanan mesleğini ve hayat hikâyesini anlattı. 23 yıl önce ustası Mustafa Copçuoğlu’nun Kadıköy’deki atölyesinde lutiyerliğe adım atan Ramazan Calay, ilk başladığı zamanlarda mesleğe bir güvensizlik duyduğunu ifade ederek, “1995 yılında ustam Mustafa Copçuoğlu’nun davetiyle enstrüman yapımına başladım. ‘Gel bu işi yaparsan kendini geçindirirsin’ dedi. İlk bir yıl algılama seviyem oldu. Mesleğin gizemli noktaları ilk bir yıl içinde bana isme dair kalıcı hatıralar bıraktığını gösterdi. Bu beni daha çok etkiledi. Bir yılın sonunda enstrüman yapımlarımı daha çok hızlandırmaya başlayınca ustam daha çok güvendi. ‘Elinden geliyor, yaparsın’ dedi. ‘Kime yaparım, kime satarım’ diye güvensizlik duyuyordum. Ustamla dört buçuk yıl beraber çalıştık. 1999 yılında ustamın icazetiyle kendi dükkânımı açtım” dedi.“Silsile olarak bu işi devam ettirmeye çalışıyoruz”Enstrümanın genç bir neslin doğru yetişmesine vesile olduğunu söyleyen Calay, bünyelerine daima çırak kattıklarını belirterek, “Birinci amacım Türkiye piyasasına ve profesyonellere hitap etmek. İkinci amacım genç nesillere uzanmasını sağlamak. Her ailede bir enstrüman olmasını istediğim bir çalışma. Çünkü enstrüman bir ahlâktır. Enstrüman genç bir neslin doğru yetişmesine bir vesiledir. Kendim de buna ailemden ve çevremden ötürü özen gösteriyorum. Profesyonellerle iç içeyim, çünkü onların istekleri sınırsız oluyor. Sınırsız bir enstrümanın tarifi yoktur. Bünyemize daima çırak dâhil ediyoruz. Silsile olarak bu işi devam ettirmeye çalışıyoruz. Mesleğimiz güzel gidiyor. Bin 600’e yakın ud teslim ettik. Yüze yakın lafta yaptım” diye konuştu.“İnşallah ailem ve evladım da bu işlere zaman ayırır”“Müzik bir arayıştır, keyifli bir şeydir. Her şeyden önce ölmeyecek bir şeydir” diyen ünlü lutiyer Ramazan Calay, şöyle konuştu:“İnşallah ailem ve evladım da bu işlere zaman ayırır. Kendi atölyemizde muvaffak olduk. Güzel bir atmosfer var. Mesleğimi çok seviyorum. İlkokul mezunu olduğum için söylüyorum. Göreceğim en büyük değeri gördüm. Huzurluyum ve her şeyden önce manevi olarak doluyum. Çünkü enstrüman size hepsini yüklüyor. Sanat olduğu için insanı örseliyor. Ağaca dokunduğunuz zaman çok şeyler hissedersiniz yeter ki sizi içine çeksin.”“Çalışmalarımızda ithal ve yerli ağaç kullanıyoruz”Yaptığı udları 3 ile 5 bin lira arasında satışa sunduğunu söyleyen Ramazan Calay, kendi saz tınılarına hitap ettiği için daha çok yerli ağaç kullandığını belirterek, “Çalışmalarımızda ithal ve yerli ağaç kullanıyoruz. Kendi çalışmalarımda daha çok yerliyi tercih ediyorum, çünkü bu toprakların ağaçları daha çok kendi sazlarımıza ses tınısı olarak hitap ediyor. Kapaksı ağaç dediğimiz ladin ağacı çok memnun olduğumuz bir çalışmadır. İthal ağaçlarda pelesenk olsun, kola olsun, venge, paduk ağacı olsun envanteri çok yüksek ağaçlar var. Renklerinden dolayı çok tercih ediliyor. Fiyatları biraz yukarı çıkıyor ama hepsini kullanabiliyoruz. Fiyat olarak 3 ile 5 bin lira arasında uyguluyorum. Daha alınabilir bir pozisyona sokmaya çalışıyorum” dedi.