İstanbul Süleymaniye Camisi, İzmirli kuyumcu ustası 77 yaşındaki Vedat Yavuzbalkan’ın ellerinde yeniden hayat buldu. Kuyumculuk makineleri çıkıp ustalık ölünce 18 ayını caminin minyatürünü yapmak için harcayan Yavuzbalkan, 5,5 kilo gümüşten oluşan minyatür gümüş camiyi 90 bin liraya satışa çıkardı. 15 yaşında gümüşe hayat vermeye başlayan 77 yaşındaki İzmirli kuyumcu Vedat Yavuzbalkan, 1551-1557 yıllarında I. Süleyman adına Mimar Sinan tarafından inşa edilen İstanbul’daki Süleymaniye Camisinin gümüşten minyatürünü yaptı. 5,5 kilo gümüşten oluşan minyatür cami için 18 ay boyunca emek veren Yavuzbalkan, has gümüşleri küçük atölyesinde eriterek onlara tek tek şekil verdi. Süleymaniye Camisinin tıpatıp aynısını yapan Yavuzbalkan, 90 bin liraya satışa çıkardığı minyatür cami satılırsa, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yeniden açılışı yapılan İstanbul Ortaköy’deki Büyük Mecidiye Camisinin de gümüş minyatürünü yapacak.“MAKİNE ÇIKTI USTALIK ÖLDÜ”“Makine çıktı, ustalık öldü” diyen Yavuzbalkan, tek bir kalıpla ortaya çıkan binlerce ürüne karşı dededen kalma testeresi ve penseleriyle mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Küçük atölyesinde 15 yaşından beri yaptığı mesleğini ayakta tutmaya çalışan Yavuzbalkan, gazetelerde çıkan tarihi yapıların fotoğraflarını biriktirip sırası gelince onların da gümüş minyatürlerini yapacağını söyledi.DEDEDEN KALMA TESTERE VE PENSEKuyumcu ustalığı diye bir şey kalmadığını belirten Yavuzbalkan, “Bizim meslek öldü. Artık hep makine. Yüzük istiyorsun kalıbını çıkarıyorlar. Ondan istersen binlerce dök. O artık sıra malı oldu. Bir şeyin kıymeti azlığından ve el emeği olmasındadır. Bizim elimizde dededen kalma testere ve penseler var o kadar. Bir tane kalıp veriyorsun üç saatte binlerce çıkar” dedi.“BENİM DEVRİM KAPANDI”Eskiden çok müşterisi olduğunu ancak şimdilerde fazla müşteri gelmediğini söyleyen Yavuzbalkan, müşteri sık gelmeyince gümüş minyatür yapımına daha çok vakit ayırdığını ifade ederek şöyle konuştu: “Benim devrim kapandı. Oturursan öbür tarafa yolcu olursun. Bu hayata bağlıyor beni. Bana yaşama sevinci veriyor. Allah sıhhat verirse daha çok şey tasarlayacağım.”