2015 yılında Türkiye’de yılın ahisi seçilen Burhan Yücel 85 yaşında ve 67 yıllık meslek hayatı ile mesleğini Odunpazarı’nda sürdürüyor.Çocuk yaşta öğrendiği mesleğini geliştirerek devam ettiren Burhan Yücel yaşıtlarına taş çıkarıyor. Odunpazarı’nda bulunan dükkanında lületaşı ticaretini sürdüren Yücel, 2015 yılında Türkiye’de yılın ahisi seçilerek mesleğini taçlandırdı. Burhan Yücel kurduğu işletmeler ile lületaşının yurtiçi ve dışında birçok noktaya ulaşmasını sağladı. Mesleğini çocukları ile birlikte Odunpazarı’nda bulunan dükkanlarında sürdürdüğünü ifade eden Burhan Yücel, “Bu işe ilkokulda başladık biz, 3’üncü, 4’üncü sınıfta el işi dersi vardı. Bizim okulumuz yanında da bu ham taşları Avrupa’ya gönderiyorlardı. Biz de orada artan taşlardan yuvarlayıp zar, fildişi kolyeler yapıyorduk. Oradan başladık. Biz bunları götürüp İstanbul’a ve turistik yerlere hem gezi mahiyetinde gidiyorduk hem de çantalarla gidiyorduk, satıyorduk. 28 sene eski otogardaki dükkanımızda kaldık. 5 sene Antalya’ya dükkan açtım. Sonrasında döndüm bunun toptancılığını, İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan’a yaptım. Kendi imkanlarım dahilinde buralara kadar gittim. Velhasılıkelam biraz daha ilerlettik, burada Atatürk’ün milletvekili vardı, Mebus Ahmet Özdemir, onun ile de teşviki mesai yaptık. Bunların ocakları vardı, taş alıyorduk. Taşları onlar çıkarıyordu, biz de işleme yapıyorduk, yanımda arkadaşlar vardı onlar ile beraber çalışıyorduk. Yalnızca Türkiye değil, Arap ülkelerinin hepsine gönderdim. Kendim gittim, kendim konuştum. Sonra broşürler yaptırdım ama o zamandaki gibi seligraf yok ya fotoğraf çektireceksin kılişe yapacaksın” dedi.“Tanımayan yerlere tanıttık”Geçmişte Türkiye’de ve Dünya’da birçok noktaya lületaşı ticareti gerçekleştirdiklerini, lületaşı üzerinde farklı motifler ve portreler yaptıklarını ifade eden Ahi Burhan Yücel, konu ile ilgili şunları kaydetti:“Yani hemen hemen Türkiye’nin bütün turistik bölgeleri Alanya, Antalya, Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Selçuk buralara tamamen girdikten sonra Ürgüp, Nevşehir, Amanos buralara aşıladım. 1-2 dükkan vardı, 3-4 dükkan vardı yoktu bizim zamanımızda. Onları bıraktık derken bu duruma düştük. Yaş 85 oluyor 23 Nisan’da hala da çalışıyorum. Tanımayan yerlere tanıttık, İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan. Hatta Suudi Arabistan’dan olsun, Irak’tan, Kuveyt’ten olsun senin masraflarını karşılayalım tekrar git-gel getir. Ama biz Hacca gidiyoruz, otobüslerle. Uçak fala yok o zaman. Ben de ‘bir dahaki sene inşallah diyip gülüyordum’ İstanbul’a geldikleri zaman bana telefon ederlerdi ‘biz İstanbul’a geldik. Bize şunlar lazım’ götürüp teslim ederdik. Yani lületaşından ne isterlerse yapıyorduk. Portreler yapıyorduk. Herkesin bir branşı vardı. Bir tanesi Türk başı yapmasını sever, bir tanesi düz çekmesini sever.”