Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Kuzey Irak Doğalgaz Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrmi bölgedeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin IŞİD tehlikesi altında olduğunu ifade ederek finansal açıklık yaşadıklarını söyledi. Tehlike nedeniyle söz konusu bölgelerde petrol kuyularında üretimin yarı yarıya düşüş yaşandığı açıklandı. “Irak-Kürdistan Bölgesi’ndeki Enerji Güvenliğine Bakış” oturumu Kuzey Irak Doğalgaz Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrmi, Genel Enerji Direktörü Tony Hayward, BMol Irak eski Sorumlusu Zalmay Khalilzad ve Repsol Gaz Direktörü Alberto Galicia Zamorano ‘nın katılımı ile gerçekleşti. Oturumda enerji sektörünün önde gelen temsilcileri hazır bulundu.Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bölgesindeki petrolü Bağdat’tan bağımsız olarak satmaya başlamasına yönelik ticari hacmin ele alındığı oturumda özellikle bölgedeki IŞİD faktörü ve alınması gereken güvenlik önlemleri konuşuldu. Kuzey Irak Doğalgaz Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrmi, bölgedeki IŞİD terör örgütünün varlığının sadece Irak açısından yürütülecek bir mücadele ile değil uluslararası platformun tek ses olarak hareket etmesi gerektiğini belirtti. Terörle mücadelede finansal açıklık yaşadıklarını ve sektöre oranla 3-4 ay geride olduklarını aktaran Bakan Ashti Hawrmi, “Bu sadece Irak’ın savaşı değil Amerika’nın Avrupa’nın savaşı. Dolayısı ile bu mücadele sadece Kürdistan’nın ve Irak’ın değil tüm dünyanın mücadelesi haline gelmeli. Maliyetlerimiz her hafta yükseliyor bu terörle mücadele söz konusu olduğunda . Finansal açık yaşadık şu anda 3-4 ay gerideyiz. Haziranda doğrudan petrolü satalım diye bir karar verdik ama boşlukları da bu açıkları da kapatamadık. Bu petrol için daha fazla ücret ödendi bu dönem için. Satışlardan elde ettiğimiz gelirler masraflarımıza yetmiyor. 2016’ya geldiğimizde ümit ediyorum ki daha iyi olacak.“İHRACAT VAR ANCAK GELİR YOK”Kuzey Irak Doğalgaz Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrmi ortak çalışılan zeminde taahhütlerin olduğunu düzenli ödemeler gerçekleştirdiklerini petrolden sürekli olarak arz-talep ile karşılaştıklarını ancak gelir konusunda istenilen miktara ulaşamadıklarını belirtti. Bakan Hawrmi; “ İhracat kapasitemiz arttı. Şimdi Kürdistan’dan her gün ihracat yapıyoruz. Yeterince gelirimiz yok. Fiyatlar çok kötü. İhracat bakımından kötü. IŞİD yüzünden çoğu ödemelerimizi yapamıyoruz önümüzdeki zaman diliminde 1 milyon varil olarak düşünüyoruz ihracatı ama petrolün arzını arttırmamız gerekiyor. Örneğin, Kürdistan ihracatını durdurdu diyelim bu 700 bin varil söz konusu olduğunda ise 1 dolar bile artmayacaktır fiyatlar. 700 bin psikolojik bir durum.“TÜRK ŞİRKETLERİNİN İYİ NİYETİ ORTADA”Türkiye’nin Rusya, İran ve Azerbsaycan’dan tedarik ettiği doğalgaz kaynağında yüzde 50 oranında yarı yarıya düşüş sağlaması planlanan Kürt gazı için öngörülen 2019 zaman dilimine ilişkin de değerlendirmede bulunan Bakan Bakan Hawrmi şunları söyledi: “ Türkiye ile önümüzdeki 2019’a kadar bu olacak. Bu konuda bir takım ilerlemeler de kaydettik. Türkiye’ye karşı taahhütlümüz var ancak iyi mobilize olmamız lazım, destek ve alt yapı devam ediyor. Türk şirketlerinin iyi niyeti ortada. Herkes bu gazı Türkiye’ye istiyor. İkinci faz ise Avrupa’ya gidecek transit yolu da Türkiye olacak.”Genel Enerji Direktörü Tony Hayward da 2020 yılının ilk çeyreğinde Kürdistan bölgesinden gelmesin planlanan gazın Türkiye transitli Avrupa’ya kaynak olacağını söyledi. Söz konusu adımların özellikle Türkiye - Kürdistan ilişkilerinde dönüşüm oluşturacağına dikkat çeken Hayward; “ Hem Kürdistan hem de Türkiye açısından bu da Türkiye Kürdistan ilişkisini olumlu etkileyecektir” dedi.“HERKES IŞİD TEHLİKESİ ALTINDA”Erbil ve Bağdat ilişkilerinde iplerin gerilmesi petrol üretimi gerçekleştirilen şirketleri zor duruma soktuğunu açıklayan Repsol Gaz Direktörü Alberto Galicia Zamorano da, “ Günde 600 bin tonluk bir petrolden bahsediyoruz. Burada ek petrolden bahsetmiyor çeşitli arama çalışmaları devam ediyor. Kürdistan azından bölgesel enerji sağlaması için gelecek vaat eden bir alan. Bu dönemi yönetmek bu zor. Eğer doğru şeyler yapılırsa başarılı olunabilir. Petrol üretimindeki risk üretim yapan şirketler bir şekilde tanzim edilemezlerse sıkıntı yaşarlar. Şirketler bu anlamda zorluklar yaşayabiliyor ek yatırım yapmalılar mı yapmalılar mı? diye. Bazı kuyulardaki üretim düşüşe geçmiş durumunda. Bununla nasıl başa çıkılabileceğinin üzerinde durulmalı. Kürdistan ekonomisini sürdürülebilir kılması için. Çünkü herkes IŞİD tehlikesi altında. Uluslararası topluluklar bu konuda yardım ederse Bağdat Erbil ilişkisi de netlik kazanırsa Kürdistan’ın enerji tablosuna pozitif sağlayacaktır.”