Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Türkiye genelindeki ihracata yönelik ticari üzüm çeşitlerinin genetiğini eksi 196 santigrat derece sıvı azot tankında muhafaza ederek, günümüzün üzüm çeşitlerini gelecek kuşaklara taşıyor. Üzüm çeşitleri tekrar çimlendirildiğinde hastalık ve zararlılardan da korunması hedefleniyor.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, ozon ışığı ile sterilize edilen laboratuvar ortamında kriyoprezervasyon tekniği kullanarak, Türkiye genelindeki ihracata yönelik ticari üzüm çeşitlerinin genetiğini uzun yıllar muhafaza etmeyi hedefliyor. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, bitkiden aldığı toplu iğne başı büyüklüğündeki materyalleri, eksi 196 santigrat derece sıvı azot tankında depolayarak, genetiği korunan üzüm çeşitlerini gelecek kuşaklara aktaracak. Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, “Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olarak çalışmalarımızdan biri de kriyoprezervasyon tekniği ile mikro düzeyde hem depolama yapmak, hem de arındırma faaliyetleri gerçekleştirmek. Bu tekniğin iki amacı var. Biri ülkemiz için önemli olan üzüm çeşitlerimizin genetiğini uzun yıllar saklayabilmek. Toplu iğne başı büyüklüğündeki materyallerimizi bitkilerimizden alıyoruz. Bunları sıvı azot tankında belli metotlarla uzun yıllar muhafaza ediyoruz. Daha sonra istediğimiz zaman bunları çıkartıp tekrar çimlendirip eski haline dönüştürebiliyoruz. Bir diğer amacımız ise kriyoprezervasyon tekniği ile bitkisel çeşit anaçlarımızı sıvı azot tankında depoladıktan sonra tekrar çimlendirdiğimizde bunları sertifikasyona tabi hastalık ve zararlılardan arındırılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
“Türkiye’de ilk defa Manisa’da uygulandı”
Türkiye’de bir ilke imza attıklarını belirten Ünal, “Türkiye’de kriyoprezervasyon tekniğini bağcılık açısından uygulayan başka bir kurum bulunmamaktadır. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olarak genetik materyallerin muhafazası bizim görevlerimizden biridir. Amacımız ülkemizin geçmişte önem arz etmiş, ticari olarak yetiştiriciliği yapılmayan ama ileride genetik olarak en azından önemli olabilecek çeşitlerimizi muhafaza altına almak, ayrıca ticari çeşitlerimizi uzun yıllar muhafaza altına alarak önümüzdeki gelecek nesillere aktarabilmek. Kriyoprezervasyon tekniği ile muhafaza ettiğimiz üzüm çeşitlerimizi herhangi bir genetik açılım ya da genetik farklılık oluşturmadan saklamayı ve barındırmayı hedefliyoruz” dedi.