Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ve Denizli Ticaret Borsası (DTB) tarafından ortaklaşa yürütülen, Tohum Islahı ve Genetik Uygulama ve Araştırma Merkezi (TIGAM) bünyesinde faaliyete geçecek olan yeni araştırma kompleksinde, moleküler ve genetik bitki ıslahı yöntemleri kullanılarak yüksek kalite ve verim özelliklerine sahip aynı zamanda biyotik (hastalıklara) ve abiyotik (kuraklık ve sıcaklık gibi) streslere dayanıklı yerli bitki çeşitleri geliştirilecek.
PAÜ TIGAM bünyesinde, Kınıklı Merkez Yerleşkesinde faaliyete geçirilecek olan ve içerisinde; deneme arazisi, seralar, tohum bankası ve iki adet laboratuvar bulunan araştırma kompleksinde, Türk tarım ekonomisinin gelişmesi için bitkilerde verim, kalite ve stres faktörlerine dayanıklılığın arttırılabilmesi adına Ar-Ge çalışmaları yapılacak.
PAÜ, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve DTB ortaklığı ile yürütülmekte olan ’Çerezlik Ayçiçeği Beyaz ve Kırkağaç Köy Popülasyonlarının İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi Projesi’ ile temelleri atılan projenin devamı niteliğinde, yerli çeşitlerinin geliştirilip üretime kazandırılması konusunda yapılabilecek çalışmaların değerlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz Şubat ayında Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsüne bir dizi ziyaret düzenlenmişti. Türkiye’nin çerezlik ay çekirdeği üretim merkezlerinden biri olan Denizli’de bir süre önce PAÜ Çal Meslek Yüksekokulu (Çal MYO)’ya ait arazide PAÜ TIGAM tarafından üretimine başlanan yöreye uygun hibrit yerli ay çekirdeğinin ilk mahsullerini vermesinin ardından projenin devamı olarak yöreye özgü diğer tarım ürünlerinin türlerinin korunması ve verimin arttırılması adına yeni araştırma kompleksinin yapımına başlandı.
Başta Yöreye Özgü Tarım Ürünleri Olmak Üzere, Ülkemize Özgü Türlerin Tohumları Koruma Altına Alınacak
Bu kapsamda, öncelikli olarak Denizli ve Ülkemiz tarımı için oldukça önemli olan domates, ayçiçeği, nohut ve kavun gibi ürün gruplarının yerli gen kaynakları, kurulacak olan tohum bankasında koruma altına alınacak. Gen kaynakları moleküler ve morfolojik olarak karakterize edilerek ıslah değerleri belirlenecek ve ardından ıslah programları oluşturulacak. Bunlara ek olarak bitki doku kültürü çalışmaları yapılarak çeşit geliştirme süresi kısaltılmış olacak. Tarımsal gelişmeye büyük katkılar sağlayacak olan bu araştırma kompleksinde, aynı zamanda bitki ıslahında rutin olarak yapılan genetik testlerin düşük maliyetle ve pratik olarak yapılabilmesi için AR-GE çalışmaları gerçekleştirilecek. Araştırma merkezi bünyesinde yürütülecek bilimsel faaliyetlerin gen kaynakları temin edilmeye ve deneysel tasarımları oluşturulmaya şimdiden başlanırken, AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirilen moleküler ıslah araçları, yerli ıslah firmaları ile araştırmacılara yönelik düzenlenecek toplantı ve eğitimler ile moleküler ve genetik ıslah yöntemlerinin bitki çeşidi geliştirme çalışmalarında kullanımının yaygınlaştırılması adına tanıtılacak.
Yapılacak Çalışmalar, Ekonomik Değeri Yüksek Yerli Bitki Çeşitlerinin Geliştirilmesine Katkı Sağlayacak
Araştırma kompleksinde yapılacak bilimsel çalışmalar sonucunda geliştirilecek moleküler bitki ıslah araçlarının klasik bitki ıslahlarına entegre edilmesi ile yüksek kalite ve yüksek verim özelliklerine sahip bitki çeşitlerinin geliştirilmesi çalışmaları hız kazanırken, aynı zamanda Ülkemizin, ekonomik değeri yüksek yerli bitki çeşitleri geliştirme çalışmalarına da katkı sağlanmış olacak. Bu proje ile birlikte, yerli ıslah kuruşlarının uluslararası tohum pazarındaki rekabet gücünün artması ve bu bitki çeşitlerinin tarım uygulamalarında kullanılması ile tarımsal üretimin de artması bekleniyor.
Üç Yıl İçerisinde Faaliyete Geçirilmesi Planlanan Kompleks, Ülkemizde Faaliyet Gösteren Ankara, Edirne ve Eskişehir’den Sonra Dördüncü Merkez Olacak
PAÜ Kınıklı Merkez Yerleşkesinde yapım çalışmaları başlayan yaklaşık 19 bin metrekare alanda; bir adet bin metrekare büyüklüğünde ısıtmalı cam sera, iki adet 500 metrekare büyüklüğünde naylon sera, toplam 15 bin 664 metrekare büyüklüğünde açık deneme arazisi, bir adet tohum bankası, ofisler ile toplam 525 metrekare büyüklüğünde iki adet araştırma laboratuvarı ile hizmet verecek olan araştırma kompleksinin üç yıl içerisinde faaliyete geçirilmesi planlanıyor.
Araştırma faaliyet alanı yönünden kurulacak olan bu kompleks, Ülkemizde; Ankara, Edirne ve Eskişehir’den sonra dördüncü merkez olacak.
Rektör ve Başkan alanı yerinde inceledi
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ ve DTB Başkanı İbrahim Tefenlili, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Çiftçi ile birlikte araştırma kompleksinin altyapısının yapılmakta olduğu alanda incelemelerde bulundu. Rektör Prof. Dr. Bağ burada Başkan Tefenlili’ye alanda yapılan düzenleme çalışmaları hakkında bilgi verirken yapılacak araştırma kompleksinin; sera, deneme arazisi ve laboratuvar alanlarının, fiziki düzenlemeleri çalışmaları konuları da ele alındı.
Dr. Öğr. Üyesi ÇELİK: “Bölgenin tarım ihtiyaçlarını karşılayan, nitelikli bilimsel çalışmalara imza atmayı hedefliyoruz”
Araştırma kompleksi ve yapılacak çalışmalar konusunda açıklamalarda bulunan PAÜ TIGAM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Çelik şunları kaydetti: “Ülkemizde ve Dünyada moleküler bitki ıslahının tohumculuk sektöründe yeterince yaygınlaşamamasının en büyük nedeni araştırma merkezlerinde yapılan AR-GE faaliyetleri sonucunda geliştirilen ve bilimsel dergilerde yayımlanan moleküler ıslah araçlarının tekrar edilebilirliği ve güvenirliliğinin düşük olmasıdır. Bu nedenden dolayı günümüze kadar geliştirilen birçok moleküler ıslah aracı (haritalanan QTL’ler ya da geliştirilen bitki spesifik markörler), bitki ıslahına sürdürebilir bir katkı yapamamaktadır. Üniversitemizde kurulacak olan teknolojik alt yapı, moleküler bitki ıslahındaki bu sorunu en aza indiren genomik seleksiyon gibi sürdürebilir moleküler ve genetik ıslah araçlarının geliştirilmesine olanak tanıyacaktır. Yeni nesil dizileme teknolojisi gibi yüksek teknolojik alt yapıya sahip olacak Araştırma Merkezi ülkemizdeki az sayıdaki araştırma merkezinden biri olacaktır. Bu bağlamda Araştırma Merkezimiz ile üniversite sanayi (ıslah firmaları) işbirliğini pekiştiren ulusal boyutta bir merkez, bölge tarım ihtiyaçlarını karşılayan bölgesel bir güç ve nitelikli bilimsel araştırmaların yapıldığı uluslararası bir bilim merkezi olmayı hedeflemekteyiz”
“Pamukkale Üniversitesinin bizlerle birlikte hareket etmesinden büyük memnuniyet duyuyorum”
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan DTB Başkanı İbrahim Tefenlili şunları kaydetti: “Yerli tohumların genetiğinin bozulmuş olması, verim ve kalitede düşüşe neden olmaktadır. Düşük kalite ve verim sebebiyle ithalat artmakta ve ülkemizin ekonomisi olumsuz etkilenmektedir. Bu gibi olumsuzlukların önüne geçmek için Pamukkale Üniversitesi ile başlattığımız ‘Çerezlik Ayçiçeği Beyaz ve Kırkağaç Köy Popülasyonlarının İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi Projesinden’ olumlu sonuçlar almamızın ardından projemizin devamı olarak değerlendirebileceğimiz ve hayata geçirilecek olan araştırma kompleksi sayesinde yöremizde yetiştirilen farklı tarım ürünlerinde araştırma yelpazesinin genişleyeceğine inanıyorum. Pamukkale Üniversitesinin bizlerle birlikte hareket etmesinden büyük memnuniyet duyuyorum. Tarımdaki sürdürülebilirliğin sağlanması için üniversitelerin mutlaka tarımın içinde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bilim ve sanayinin tarım içinde yer alması kaliteyi ve verimi arttıracaktır. Söz konusu projede emeği geçen başta Rektörümüz olmak üzere tüm proje ekibine teşekkür ederim.”
“Yöremize ait tarım ürünlerinin türlerinin korunması ve gelecek nesillere taşınması adına çalışmalarımızı titizlikle yürütmekteyiz”
Kurulacak araştırma kompleksiyle ilgili olarak açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ: “Denizli Ticaret Borsası ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile ortaklaşa yürüttüğümüz “Çerezlik Ayçiçeği Beyaz ve Kırkağaç Köy Popülasyonlarının İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi Projesi” kapsamında Çal ilçemizde yer alan 600 dekarlık arazimizde yöremize uygun hibrit yerli ay çekirdeği üzerinde yaptığımız bilimsel çalışmaların olumlu sonuç vermesinin ardından, bu projeyi bir adım ileriye taşıdık. 2020 yılı Şubat ayında Edirne ve Eskişehir’de yaptığımız karşılıklı görüş alışverişlerinin ardından, projemizin kapsamını genişlettik. Bu doğrultuda, ‘farklı tohum türlerinin genetiği’, ‘tarım ürününün kalitesi’ ve ‘ürün verimini’ arttırmaya yönelik çalışmaların yapılacağı yeni araştırma kompleksimizin yapım çalışmalarını hızlı bir şekilde başlattık. Kuşkusuz ekonomimizin kalkınmasında bilim, sanayi ve teknoloji ile birlikte tarımın da rolü de oldukça büyüktür. Tarımda kendi kendine yeten bir ülkeden çok daha fazlasına sahip olan Ülkemiz, ürettiği tarımsal ürünleri diğer ülkelere ihraç ederek ekonomik büyümenin önemli kollarından birini oluşturmaktadır. Biz üniversitelere düşen öncelikli görev ve sorumluluklardan birisi de, yaptığımız bilimsel çalışmaların sonuçlarını, hayatın tüm alanlarında uygulayarak insanlığın yararına sunmaktır. Pamukkale Üniversitesi olarak gerçekleştirdiğimiz bilimsel araştırmalar ve çalışmalar ile başta ilimiz ve bölgemiz olmak üzere tüm Ülkemizin; bilim, eğitim, sanayi, teknoloji, spor, sanat ve tarımda hedeflerini yakalayabilmesi adına Üniversitemizin tüm imkânlarını bu doğrultuda seferber etmektir. Yöresel tarım ürünlerinin, aynı zamanda bulunduğu coğrafyanın kültürel bir mirası olduğunun farkındalığıyla, özellikle yöremize ait ekonomik öneme sahip tarım ürünlerinin genetik kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere taşınması adına çalışmalarımızı titizlikle yürütmekteyiz. Farklı tarım ürünlerinde tohum ıslahı çalışmalarının yapıldığı Çal ilçemizde bulunan 600 dekarlık arazimizin yanı sıra çalışmalarına başladığımız ve hızlıca bitirmeyi hedeflediğimiz Tohum Islahı ve Genetik Uygulama ve Araştırma Merkezi kompleksimiz, Ülkemizde tohum genetik kaynaklarının korunması, tarım ürünlerinde yüksek verim ve kaliteyi yakalayabilmek adına önemli araştırma merkezlerinden biri olacaktır. Tohum genetiği üzerine Ülkemizde sadece Ankara, Edirne ve Eskişehir’de yapılabilen bu çalışmalar, kompleksimizin faaliyete geçmesinin ardından Ege Bölgemizde ilk kez Tohum Islahı ve Genetik Araştırma ve Uygulama Merkezi’miz tarafından gerçekleştirilecek. Ayrıca bu merkezde ekonomik endüstriyel tıbbi ve farmakolojik önemi olanlarla birlikte, Ülkemiz endemikleri de araştırılacak. Tarımın geleceğine ve Ülkemizin floristik zenginliği ve Bitkisel Genom havuzunun yerleşik arketip ata ırklar ve endemiklere ait tüm genom analiziyle elde edilecek spesifik genlerin devletimiz adına patentlerinin alınarak hem gen kaynaklarımızın korunması hem de vatanımıza özgü yerel arketip ve endemiklere ait spesifik genlerin kullanılması halinde devletimize hem yüklü miktarda ekonomik getirisi hem de Türkiye florasına ait olması sebebiyle prestij ve coğrafi konum işareti gibi pek çok getiri sağlayacaktır. Böylece Denizli Ticaret Odamız başta olmak üzere bu konuda araştırmaya ihtiyaç duyan tüm kurumlar merkezimizin yaptığı bilimsel çalışmalardan faydalanabilecek. Bu değerli yatırım projemizin şimdiden başta ilimiz olmak üzere tüm Ülkemize ve geleceğimize hayırlı olmasını diliyorum. Projemizin hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.