Diyarbakır’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) il binası önünde 103 gündür evlatları için nöbet tutan aileler HDP’ye tepki yağdırdı. HDP’lilerin Kürt değil Ermeni olduğunu söyleyen aileler, bir süre parti binasını boşaltıp yeniden binaya gelenler için ise ’Bunlar tilkidir, kürkçü dükkanına yeniden geldi’ yorumları yaptı. Teröristler tarafından çocukları kaçırılan Emine Kaya, Saliha Edizer ve Şevket Bingöl, HDP’lilerin parti binasına geri gelmelerine sert tepki gösterdi.
Çocukları dağa kaçırıldığı iddiasıyla 103 gündür HDP Diyarbakır İl binası önünde aileler evlatları için başlattıkları oturma eylemini sürdürüyor. Ailelerin oturma eylemini devam ettirmesi üzerine HDP’li yöneticiler il binasının kepenklerini indirerek çalışmalarını teşkilatlarıyla birlikte ilçe binalarında devam ettirmeye başladı. Ailelerin eylemleri 103’ncü gününe girerken HDP’li yöneticiler tekrar il binasına geldi. Acılı aileler, HDP’li yöneticilerin il binasına gelmelerine, ‘HDP’liler tilkidirler, kürkçü dükkanına geri döndüler’ diye sert tepki gösterdi.
PKK tarafından kaçırılan polis memuru Vedat Kaya’nın annesi Emine Kaya, 103 gündür evlatları için nöbet tuttuklarını söyledi. 103 senede geçse kalkmayacaklarını söyleyen Kaya, "Oğlum gelse bende terk ederim, oğlum gelmezse bende hiç terk etmeyeceğim. PKK’dan da korkmuyorum, HDP’den de korkmuyorum. Hiçbir yere gitmiyorum. Zaten HDP çakal gibidir. Yani fark etmiyor. HDP, PKK aynıdır. Ben HDP’den oğlumu istiyorum. Kahrolsun PKK, kahrolsun HDP. Onlar insan değiller. Bende kürdüm, onlar Kürt değil. Onları istemiyorum. Ben tek bayrak istiyorum, tek devlet, tek vatan istiyorum. Bende kürdüm, onlar Kürt değil. Onlar Ermeni’dir. HDP aynı çakal gibidir” dedi.
“Parti olarak onlara hiç bir zaman hak tanımasınlar”
2015 yılında oğlu Yakup Edizer’in PKK tarafından kaçırıldığı için oturma eylemine devam eden annelerden Saliha Edizer, yılanın başı nere giderse kuyruğunun da oraya gideceğini söyledi. Edier, “Bunlar bir birlerine bağladırlar. HDP ve PKK. PKK’da söylemek istemiyorum terörist bunlar. İnsanların canına kıyıyorlar. Bunlar caniler, bunlar insan değiller. Bunlar hayvanlar. Hayvan olmasalar bunca annelerin yüreğini bu kadar sızlatmazlar. Onlarda canilik var. Biz onlara boyun eğmeyeceğiz. Hiçbir zaman eğmeyeceğiz de. Vatanımız bizim arkamızda olduğu sürece, bizle beraber olduğu sürece bizde buradan ayrılmayacağız. Onlara lanet yağdırıyoruz, içeriye girip çıkıyorlar zaten. Allah onları da yok etsin. Allah belalarını versin, kahrolsun PKK, PKK’nın sonun gelmesini istiyorum. Elleri, ayakları dolanmaya başladı. Biz duydukça, gördükçe onları şikayet edeceğiz. İçeride yatsınlar ve onlar ayağını denk alsınlar devlete karşı. Bizler onları gözetliyoruz. Onlar böyle rahat rahat, elli kolu sallayıp da gezemezler. Onlar böyle zannediyorlar devletimizin haberi yok. Devlet onlardan çekinecekse, geri adım atılacaksa onlar beklemesin bunu. Biz buradan hiçbir zaman kalkmıyoruz. Hiçbir zaman da kalkmayacağız. Yakup gelinceye kadar. HDP denilen bir kelime kalmasın asla. Parti olarak onlara hiç bir zaman hak tanımasınlar. Onlar bize hak tanısaydı, benim çocuğum bugün buradaydı. Eğer ki iyi bir şey olsaydı hepimiz destekleyecektik teröristleri. Bunlar bir caniler. Bunlar insan değiller, teröristler. Bunlar hayvanlar. Dağda yaşıyorlar şuanda. İnsanların çocuğunu da almışlar yanlarına arkalarında duruyorlar. En büyük yılan başta duruyor. Çocukları da öyle kullanıyorlar. Bunlar Amerika’nın köpeği olmuşlar. Benim oğlum Yakup, sen bunları duyuyorsan, onlar Ermeniler, onlar gavurlar onlardan sakın ve kaçın. Onlardan bize fayda yok” diye konuştu.
“400 kilo bombayı da saklayan ben değilim onlardır”
İstanbul’dan oğlu Tuncay Bingöl için HDP il binası önünde oturma eylemine devam eden baba Şevket Bingöl, polise bomba yağdıranın kendisi değil bunların olduğunu söyledi. Bingöl, “100 kilo bombayı da saklayan, 400 kilo bombayı da saklayan ben değilim onlardır. Baskın yapıyorlar, bir yerde barınamıyorlar. Çünkü suçlu onlardır. Oradan oraya kaçmaya delik arıyorlar. Bunların artık kaçacak delikleri yok. Ne son nokta burasıdır. Bir laf vardır. Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır. Bunlar öyledir. Bunlar çocuk hırsızıdır. Kürtlerin kanı üzerine rant yapıyorlar. Artık Kürtler uyandı. Türkiye halkı uyandı. Kimse artık onlara güvenmiyor. Biz hepimiz karar verdik. Çocuklarımız gelene kadar 100 senede geçse burada oturacağız. Ve oturmaya da devam edeceğiz. Karda yağsa, fırtına da çıksa tipi de olsa burada oturacağız, kalkmayacağız” şeklinde konuştu.