BALIKESİR (İHA) – Beslenme üzerine hazırladığı kitapları ve adıyla anılan diyeti ile tanınan Prof. Dr. Canan Karatay, zeytinyağının en güçlü antibiyotik olduğunu belirterek, “Bu yüzden de her gün en az bir fincan zeytinyağı içilmelidir” dedi.Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde Ayvalık Belediyesi ile Ayvalık Ticaret Odası tarafından bu yıl 12.’si düzenlenen Zeytin Hasat Günleri’nin ikinci gününde “Her Hasat Bir Barış Buluşmasıdır” adlı panel düzenlendi. Küçükköy Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele Ayvalık Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, Garnizon Komutanı Albay Aydın Nazlı, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Ayvalık Cumhuriyet Başsavcısı Metin Tokel, CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Ümmühan Tibet, Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Filiz Karayelli, eski Kara Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı, sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Ünlü Gazeteci Güngör Aras’ın moderatörlüğünü üstlendiği panele konuşmacı olarak ise Prof. Dr. Canan Karatay ve İsrailli Zeytincilik Proje Yöneticisi Oded Salmon katıldı. Zeytin ile ilgili sinevizyon gösteriminin ardından ATO yönetimi, Kaymakam Nazlı ve Ayvalık Belediye Başkanı Gençer’e katkılarından dolayı birer plaket verdi.Panelin açılışında konuşan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı, düzenledikleri 12. Uluslararası Hasat Günleri’nde sektörün önemli isimlerini ilçe halkıyla buluşturmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. İnsanoğlunun barışı çağlar boyu farklı bir biçimde simgelediğini vurgulayan Kantarcı, “Dünya durdukça barışın simgesi zeytin dalı ve ağacı olmuştur. Nuh Tufanı’nın ardından tufanın sona erdiği bir beyaz güvercinin ağzında zeytin dalı getirmesiyle müjdelenmişti. Dünyada ve ülkemizde son dönemlerde yoğunlaşan bitmeyen savaşlar ve terör olayları karşısında barışın önemi ve vazgeçilmezliği gündemimizin ilk maddesi olmalıdır. 12 yıldır gerçekleştirdiğimiz Zeytin Hasat Günleri’nin önemli hedefleri var. Birincisi Ayvalık zeytin ve zeytinyağının dünyaca ünlü kalitesine dikkat çekmek, bunun yanında zeytinyağımıza yeni pazarlar kazandırmak ve ülkemizdeki zeytinyağı tüketimini arttırmak” dedi.Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ise, “Zeytin ağacı milli değerimizdir. Zeytin bizimdir. Zeytinyağı bir sağlık iksiridir. Bu coğrafyada, Ege’de zeytin bir hayattır. Bir yaşam şekli ve kültürdür. Bu yüzden de Maden Yasası kesinlikle çıkarılmamalı ve zeytin ağaçlarına kıyılmamalıdır” diye konuştu.Panelde konuşan İsrailli Oded Salmon, İsrail’de zeytin ve zeytinyağının kalitesini arttırırken, zeytinin maliyetini düşürmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi. İsrail tarımında ilaçlamada kimyasal kullanmayıp, böceklere yönelik tuzaklarla bu sorunu çözümlediklerini kaydeden Salmon, söz konusu tuzakların bazı yiyeceklerle çekerek tuzağa düşürüp zehirlediklerini ve böylelikle de bu zehrin sadece bir noktada olması nedeniyle tarımsal alanlara fazla zarar vermediklerini belirtti. Filistin bölgesinde tarihi zeytin ağaçlarının bulunduğunu, İsrail’de ise zeytin ağaç sayısının yeni ağaçlardan oluştuğunu ve İsrail’de zeytin fidancılığına ağırlık verildiğini anlatan Salmon, İsrail’de zeytinlik alanlara yönelik havadan ilaçlama yapmadıklarını söyledi. Salmon, "Uçaklarla ancak ince bir spreyleme ile çok az bir tarım alanına çevreye herhangi bir zarar vermeden nokta atışı ilaçlama yapıyoruz. Ama fosfor içerikli ilaçlardan zeytinlik alanlarımızı uzak tutuyoruz. İsrail ve Filistin’de yıllık zeytinlik alanlardan 18 bin ton zeytin alınıyor. Bunun 150 binlik bölümü sulandırılmış alanlardır. Bizde standart olarak 150-200 kilogram dekar başına zeytin alıyoruz. Golan Tepeleri’ndeki üreticiler ise 200 kilogramın üzerinde ürün alabiliyor. Üretim maliyetlerini kaliteyi gözeterek indirmeye çalışıyoruz. Bizim araştırmalarımız bu yöndedir” dedi.Toplantıda zeytinlik alanlar başta olmak üzere tarımsal alanlarda gübre yerine kaya tuzu kullanılmasını öneren Prof. Dr. Canan Karatay, zeytinin altından çok çok daha değerli olduğunu savundu. Tüm yağların margarin haline getirilmemesi halinde yararlı olduğunu kaydeden Karatay, zeytinyağının antioksidan olduğunu ve bu yüzden de kendi yüzüne de sürdüğünü esprili bir dille anlattı. Zeytinyağının kalp krizi, her türlü kanseri ve şeker hastalığını önlediğini belirten Prof. Dr. Canan Karatay, soğuk sıkım zeytinyağını az tüketen toplumlarda hastalıkların artış ivmesi gösterdiğini kaydederek, “Her insan vücudu 3 milyon mikropla birlikte yaşar. Ancak vücuttaki bakteriler görevini yapmadığı zamanlar hastalıklar başlar. Bu bakterilerin hastalık üretmesi halinde ise buna en iyi ilaç zeytinyağıdır. Zeytinyağı kilo aldırmaz, kilo verdirir. Şeker hastalığı ömür boyu sürmez. Kronik bir hastalık değildir. Bir şeker hastası kendisini karbonhidratlardan arındırır ve bol zeytinyağı tüketirse tamamen iyileşmiş olacaktır. İnsan ömrü 60-70 yılken, zeytin ağacı uzun ömürlüdür. Kuşaklar boyu insanlığa sağlık yayan zeytin ağacına insanoğlu olarak zeytin dalı uzatmalıyız” şeklinde konuştu.Zeytinyağının en güçlü antibiyotik olduğunu vurgulayan Karatay, “Bu yüzden de her gün en az bir fincan zeytinyağı içilmelidir. Zeytinlik alanların korunması için de ulusal bir çatı örgütü kurulmalıdır” diye konuştu.