14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Tıbbiyelilerin istiklal meşalesinde edindiği rol neyse, bugünde aynı rol yine onlarındır” dedi.14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir tören düzenlendi. Hastanenin konferans salonunda düzenlenen törene İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Rektör Yardımcıları, Dekanlar, akademisyenler ve Tıp Fakültesi öğrencileri katıldı. Törendeki konuşmasında Atatürk’ün, ‘Bağımsızlık Benim Karakterimdir’ ve ‘Beni Türk Hekimlerine Emanet Edin’ sözlerini hatırlatarak başlayan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu şöyle konuştu: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözlerini sadece Türk Hekimlerinin becerileri ile sınırlamamak gerekir. Beni en çok etkileyen 1919’daki o kutlama ve Sivas Kongresi temsilidir. Emperyalizmin işgaline boyun eğmeyen milletin öncü gücüdür tıbbiyeli. Bugünde buna her zaman olduğu gibi yine ihtiyacımız olduğunu belirtmek isterim. 21. Yüzyıldayız ama maalesef yeryüzünden ne sömürü eksildi ne de emperyalizmin iştahı köreltilebildi.”“Emperyalizm hala aynı rolünü sürdürüyor”Emperyalizmin yeni teknikler kullanarak, kendini yenileyerek, çoğu zaman da gizleyerek, aynı rolünü aynı refleksini sürdürdüğünün görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hacısalihoğlu, ”Doğrudan hedef ülkelerden biri olmaya da devam ediyoruz. Adeta tarihi bir rövanşın içinde olduklarını görüyoruz. O açıdan biz tıbbiyeye, tıbbiyeliye ve sevgili tıp fakültesi öğrencilerine güveniyoruz. O gün o İstiklal Meşalesinde edindikleri rol neyse, bugünde aynı rol yine onlarındır bunu unutmamak gerekir” dedi.“Tıp Bayramının Dünya’da bir benzeri yoktur”İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Demir Budak da sözlerine Kurtuluş Savaşı dönemindeki tıbbiyeli gençleri ile ilgili bir bilgi paylaşarak başladı. Prof. Dr. Budak şöyle konuştu: “Tıbbiyeli Gençler, kendi içlerinde bir komisyon oluşturarak Sivas Kongresi’ne Mustafa Kemal’e gitmişlerdir. Orada Mustafa Kemal Paşa’ya demişlerdir ki, ‘Paşam, biz burada Tıbbiyeli gençleri temsil ediyoruz. Eğer kurtuluşa olan inancınız sürüyorsa, yani bizim düşündüğümüz gibi sizler de bu inancı taşıyor ve bunda en ufak bir tereddüt taşımıyorsanız biz sizlerle beraberiz. Aksi takdirde Mustafa Kemal’i de tanımaz ve bu mücadeleyi biz kendimiz yürütürüz.’ İşte 14 Mart, cesur ve yürekli Tıbbiyeli gençlerin o ilk başlattıkları gününün geleneksel devamıdır. 14 Mart Tıp Bayramının Dünya’da bir benzeri yoktur.”“Hekimlik bir ayrıcalıktır”Konuşmasının devamında hekimliğin bir ayrıcalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Budak şöyle devam etti: “Biz hekimler, insan tarihi kadar eskiye dayanan bir mesleğin mensuplarıyız. Görevimiz tarih boyunca insanın en değerli hazinesi olan sağlığını korumak ve iyileştirmek olmuştur. Bu nedenle mesleğimiz kutsal kabul edilmiş ve tarih boyunca da hak ettiği saygınlığı görmüştür. Kutsal bir meslektir verdiğimiz hizmet. Çünkü Dünya’da hiçbir meslek erbabı yoktur ki Tanrı’nın yeryüzündeki eli olarak vasıflandırılsın. Ayrıca bir ayrıcalıktır da hekim olmak. Ayrıcalıktır çünkü dil, din, ırk, cins, renk gözetmeden bütün bir insanlığı kucaklamaktadır. Gelecek 14 Mart Bayramlarını daha coşkulu bir şekilde tıp etik değerlerinden ve tıp ideallerinden taviz vermeden kutlayacağımıza inanıyorum.”