İzmir Ege Üniversitesi’nde başörtülü öğrencilerin şikayeti üzerine ‘öğrenim özgürlüğünü engellediği’ gerekçesiyle cezaevine giren ve 4 buçuk ay sonra şartlı tahliye olan Prof. Dr. Rennan Pekünlü’ye ’Yılın Direnen Bilim İnsanı’ ödülü verildi.2011 yılının Mart ayında İzmir Ege Üniversitesi’ndeki fakülte binasına başörtüsüyle girmek isteyen öğrencilerin ’öğrenim özgürlüğünü’ engellediği gerekçesiyle hakkında dava açılan ve 2 yıl 1 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onanarak cezaevine konan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimi ve Astronomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Renan Pekünlü, tutuklu bulunduğu Foça Açık Cezaevi’nden tahliye edildi. 27 Kasım tarihinde cezaevine giren Pekünlü yaklaşık 4,5 ay sonra özgürlüğüne kavuşurken, ailesi de büyük sevinç yaşadı. Prof. Dr. Rennan Pekünlü için cezaevinde planlanan tören ise, Pekünlü’nün erken serbest bırakılması nedeniyle iptal edildi. Sessiz sedasız cezaevinden çıkan Prof. Dr. Pekünlü, evine gelerek yakınlarına büyük sürpriz yaptı. Prof. Dr. Pekünlü daha sonra eşi Belma Pekünli ile birlikte gün içerisinde Karşıyaka’da bulunan Adalet Bakanlığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde işlemlerini yaptı.Son dersini vererek cezaevine giren Prof. Dr. Pekünlü’ye, İzmir Barosu Konferans Salonu’nda ’Yılın Direnen Bilim İnsanı Ödülü’nü almak için etkinlik düzenlendi. Etkinliğe yaklaşık 200 kişi katıldı. Öğretim Elemanları Derneği’nin düzenlediği, ‘Üniversite ve ülke sorunları’nı ele aldığı üniversite kurultayında, öğretim elemanları tarafından ilk kez verilecek olan ’Yılın Direnen Bilim İnsanı Ödülü’nü Prof. Dr. Rennan Pekünlü’ye verilme kararı alındı. Öğretim Elemanları Derneği Ege Üniversitesi Başkanı Can Ceylan, ödülü Pekünlü’ye verdi."LAİKLİK İLKESİ ORTADAN KALKACAK AMA BÜYÜYEREK ORTADAN KALKACAK"Pekünlü, yaptığı konuşmada, ’’‘Bir şey büyüyerek ortadan kalkabilir mi?’ Karl Marks’ın ünlü saptaması biliyorsunuz. Sosyalist aşamadan komünist aşamaya geçinceye kadar devlet ortadan büyüyerek kalkacak. Bunun anlamı şu; Devletin bütün işlevlerini yerine getiren, onları benimseyen insanlar olduğu zaman, toplumsal sorumluluğu, toplumsal bilinci yerine getirdikleri zaman, devlet ortadan kalkacaktır. Bende bu mücadeleye başladığım zaman önce kendimde, ‘acaba benimki bireysel bir kaygı mı?’ diyordum. Ama bugün bakıyorum bu nitelik, Laiklik ilkesini benimseme, mücadeleye dönüştü. Dalga dalga oluştunuz ve buralara geldiniz. Sizlerle inanıyorum ki, Laiklik ilkesi ortadan kalkacak ama büyüyerek ortadan kalkacak. Toplumun tüm bireyleri bunu benimseyecek ve sayenizde ortadan kalkacak. O günlere bence çok yakınız. Bu arada bireysel olsun, derneksel olsun çok teşekkür ediyorum. Onların ismini tek tek sayamayacağım burada. Çünkü benim hesaplamama göre, Japonya’daki Tokyo telefon rehberindeki sayısından fazlasınız, o nedenle hepinizi toptan teşekkür ediyorum. Psikolojik baskı hissetmiyorum üzerimde çünkü bu işe girerken be başıma gelecek olan her şeyi dikkate aldım ve şu anda da aynı şekilde sürdürüyorum’’ dedi.