CHP Kastamonu Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ahmet Caner Yenidünya, gösteriş için değil hizmet için geldiklerini belirterek, köylere yönelik ziyaretlerini sürdürüyor.Prof. Dr. Yenidünya, 7 Haziran Genel Seçimleri öncesi Azdavay, Pınarbaşı, Şenpazar, Cide, Çatalzeytin, Doğanyurt, Küre ve İnebolu’nun köyleri ile merkeze bağlı Emirler, Akkaya ve Karadere köylerini ziyaret etti.Burada vatandaşlarla bir araya gelen Prof. Dr. Yenidünya, CHP’nin seçim beyannamesi hakkında köylülere bilgiler vererek, istek ve taleplerini dinledi.Ziyaret ettiği her yerde halkın her geçen gün artan ilgisiyle karşılaştıklarını belirten CHP Kastamonu Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ahmet Caner Yenidünya, yaptığı ziyaretlerin seçim çalışması olmadığını ve bu yüzden seçim sonrası da köylere yönelik ziyaretlerini sürdüreceğini kaydetti.“GÖSTERİŞ İÇİN DEĞİL, HİZMET İÇİN GELİYORUZ”Kastamonu coğrafyasının ne kadar zorlu olursa olsun ulaşamadık köy, el sıkılmadık vatandaş bırakmayacaklarını ifade eden Prof. Dr. Yenidünya, “Biz gösteriş için değil, hizmet için geliyoruz. Kastamonu coğrafyası ne kadar zorlu olursa olsun ulaşamadığımız vatandaşımız kalmayacak. Seçim çalışmalarına başladığımız ilk günden itibaren artan ilgiye, gösterilen güvene çok teşekkür ediyorum. İnşallah 7 Haziran akşamı bize inanan, bize güvenen vatandaşlarımızı mahcup etmeyeceğiz” dedi.“ÇİFTÇİLERİMİZ RAHAT BİR NEFES ALACAK”Köylerde çiftçilerle bir araya gelen Prof. Dr. Ahmet Caner Yenidünya, “İnsan yaşamı için tarımsal üretimin sürdürülebilmesi için çiftçilerimiz üretimin olmazsa olmazlarındandır. Çiftçilerimiz üretim sürecindeki tüm zorluklara rağmen alın terinin karşılığını alma mücadelesiyle hayata tutunmaya çalışmakta. CHP iktidarında çiftçilerimiz rahat bir nefes alacak, üretimin en bereketli topraklarını yeniden hayata döndürmek sözümüz olsun. İktidarımızda çiftçilerimizin kullanacağı mazotun litresini 1,5 TL’ye düşüreceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi Programı, Türkiye’yi yeniden üreten, yoksulluğun, işsizliğin olmadığı, emeklinin, işçinin insanca yaşam koşullarına erişebileceği, eşitlikçi ve özgürlükçü yapacak bir programdır” diye konuştu.“ÇÖZÜMÜMÜZ GERÇEK TEMSİL”Yaptığı bütün ziyaretlerde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Yenidünya, “CHP ile gerçek anlamda bir halk iktidarı kuracağız. Halkının gerçek vekili olacak kişi aynı zamanda iyi de bir dinleyici olması gerekir. Amacım bana oy versin ya da vermemiş olsun siz vatandaşlarımın vekili olduktan sonra da halkımın sıkıntılarını, arzularını ve isteklerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kürsüsünde bütün Türkiye’ye haykıracağım. Ben bu yola hizmet amacıyla çıktım. Köylümüzü, çiftçimizi üretemez hale getirenleri, vatandaşlarımızı yoksulluğa mahkûm edenlerin cevabını 7 Haziran’da vatandaşlarımız verecektir. Hemşehrilerimizle sorunlarımız ortak, derdimiz bir, çözümümüz gerçek temsil” ifadelerini kullandı.“SANDIĞA MÜHRÜNÜZÜ VURUN; HERKES GÖRSÜN MİLLET NEYMİŞ”Sorunların çözümünde en etkili silahın sandık olduğunu ve sandıkta verilecek mesajdan herkesin üzerine düşen nasibi alacağını belirten Yenidünya, CHP’nin seçim beyannamesinde yer alan bazı projelerin AK Parti tarafından eleştirilmesine ve kaynak konusunun sürekli dile getirilmesine değinen Prof. Dr. Yenidünya, şöyle konuştu:“Bir devletin bütçesi planlanırken, hesaplanırken kaynakların nerede kullanılacağı kalem kalem bellidir. Şimdi bunun iki üç tane metodu var. Bunlardan birincisi devlet bütçesini yaparken, milli gelirini hesaplarken payı isterse sanayiye verir iş adamına verir, isterse halka dağıtır. Emekliye zaten veriyor. Biz diyoruz ki emekliye veriliyor da yaşayacak düzeyde mi veriyor? Emeklilerimize verilen maaşlar maalesef hayatını devam ettireceği düzeyde değil. İnsan onuruna yakışır düzeyde değil. Duruma göre emekli maaşları değişiyor. Emekli bir insanın en önemli özelliği nedir? 50 yaşını doldurmuş bir bireydir. Yani 50 yaşındaki bir insanın sağlık harcaması fazla olur. Çoluğu, çocuğu torunu olur. Emekli maaşını alan emeklimiz parayı cebine koyunca ne yapacak? Parayı eşine, çoluğuna, çocuğuna, aşına, sağlığına harcayacak. Şimdi verilen para yetiyor mu peki? Yetmiyor. Biz emekli vatandaşlarımıza yaraşır bir maaş vereceğiz. Kaynak yok diyenlere nedense kendilerine geldiği zaman bir anda olmayan kaynağı bulabiliyorlar. Kimse endişe etmesin. Emeklilerimize, asgari ücret ile çalışanlarımıza vaat ettiklerimizin kaynağı hazır. Bir zamanlar kendi dediklerini şimdi kendileri yalanlayama başladılar. En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkartıyoruz. Yani şunu yapıyoruz ülkede insanlarımız standart bir maaş alacak. Asgari ücret vergisiz ücrettir diyoruz. Devlet vatandaştan iki kere vergi almaz diyoruz. Demek ki vatandaşın sırtından bindin mi ineceksin. 1500 TL diyoruz. En düşük emekli maaşı 1500 TL diyoruz. Artı emekliye ramazanda ve kurbanda bayramdan hemen önce maaşından hariç bayram ikramiyesi vereceğiz diyoruz. Basit söyleyeceğim siz biliyorsunuz ama kaynak nerden dediniz ya devlet vergi topluyor. Vergiyi nasıl topluyor. Bir üretenden, çalışandan, işyeri olandan vergi alıyor. Gelir vergisi, kurumlar vergisi alıyor. Yani devlet vergiyi dolaylı yoldan topluyor. Nerden topluyor harcadığınız paranızdan topluyor. Kendimiz hiç kandırmayalım. Devlet vergiyi vatandaşının harcadığı paradan topluyor. Kaynak nerde sorusunun cevabı budur. Kaynak vergileri arttırmak değil, vergileri daha da düşürerek ekonomiye hayat verme işidir.”“ELİ CEBİNDE BEYLİK YAPANLARA AĞALIĞINIZI GÖSTERİN”Kastamonu’nun devletin sunduğu hizmetlerin sadece yüzde 10’unu aldığını ileri süren Yenidünya, şunları söyledi:“Biz Kastamonu’da yaşıyoruz. Türkiye’nin birçok yerinde devletin vatandaşlara sunduğu imkânları biz Kastamonulular olarak sadece yüzde 10’unu alıyoruz. Yani örnek Sinop’a 10 yatırım yapılıyorsa Kastamonu’ya bir yapılıyor. Bunu görün. Çorum’da devlet hastanelerinde kaç tane uzman doktor var biliyor musunuz? Yüz ölçümü bile bizden küçük ama 450 tane var. En az 250 tane pratisyen hekim var. Kastamonu’da kaç tane uzaman doktor var? 190 tane. Yarısı bile değil. Bir genç kardeşimiz kalp krizi geçiriyor, 30 yaşında anlaşılamıyor. Kastamonu’dan sevk edilirken yolda hayatını kaybediyor. Bizim hastanelerimizde hala anjiyo yapılamıyor. Bunlara artık bir dur dememiz lazım. Bakın Kastamonu’muzun bu sorunlarını çözmemiz lazım. Kastamonu’ya hizmeti getirmemiz lazım. Sizin Ankara’da devletin içinde bir isminiz olması lazım. Sesinizin daha fazla duyulması lazım. Bir isteğinizin yerine getirilmesi lazım. Sizin sesiniz buradan hiçbir yere çıkmıyor. Kimse duymuyor. Sizin bir temsilcinizin olması lazım. Ama maalesef bugüne kadar siz hiç temsil edilmemişsiniz. 2011’den beri aynı vaatlerle sizlerden oy istiyorlar. Ben size vaat edilenleri söyleyeyim. Diyorlar ki; ‘Kastamonu’yu bölgenin sağlık merkezi haline getireceğiz. Kastamonu’da Ilgaz Tüneli’ni açıyoruz. Kastamonu’da otobanlar yapıyoruz. Duble yollar yapıyoruz. Asfalt yolu olmayan köyümüzün yolu kalmayacak.’ Bunların bazıları hiç yapılmamış, bazıları ise bir sonraki seçim döneminde kullanılmak üzere eksik bırakılmış. İşler takip edilmemiş. Birinin sizin adınıza bunların takipçisi olması gerekiyor. Birinin sizin adınıza devlet dairelerini çalıştırması gerekiyor. İşte bu yüzden geleceğinizi, ailenizi, Kastamonu’yu düşünün. Sandığa gittiğinizde kendi mührünüzü vurun, başkalarının mührünü vurmayın. Geleceğinizi düşünerek ‘Ben temsil edilmek istiyorum’ diyen mührünüzü vurun. Seçimden seçime gelen vekil istemiyorum deyin. Bunu siz sandıkta mührünüzü basarken söyleyecek olan sizsiniz. Oyunuzu kullanırken meclise kendinizi götürün. Kendinizi temsil edin. Bunu yapın. Bakın göreceksiniz ağa sizsiniz paşa sizsiniz. Eli cebindeki beylik yapanlar var ya yarın öbür gün nasıl da değişecek. Kendi mührünüzü vurun herkes görsün millet neymiş.”