Küçük yaştan itibaren sağlık sektöründe insanlara faydalı işler yapmayı planlayan Merve Nur Sevik, Trakya Üniversitesi Protez-Ortez Bölümünü bitirdi. Okulu bitirdikten sonra bir süre özel sektörde ortopedi ve medikal ürünler üzerine çalışan Sevik, insanlar faydalı bir iş yapma hayalini gerçekleştirebilmek için protez göz eğitimi aldı. Ankara'da bulunan özel bir doktordan eğitimlerini tamamlayan Sevik, KOSGEB desteğiyle kendi laboratuarını açtı. Kaza veya doğuştan göz kaybı yaşayan hastalar için protez göz yapıyor. Görme işveli olmasa da hareket edebilen, tamamen el işçiliğiyle üretilen gözler, insanlara öz güvenlerini geri kazandırıyor ve ilk bakıldığında gerçek gözmüş hissini veriyor.
Tedaviye gelen umutsuz hastaların protez göz ile aynaya baktıklarında mutlu olduklarını söyleyen Sevik, insanları mutlu ederek çocukluk hayalini gerçekleştirmenin sevincini yaşıyor.
'GÖRME İŞLEVİ YOK HAREKET EDİYOR'
Sevik, "Okulumda istediğim alan olmadığı için bu dala yöneldim. Mezun olduktan sonra 2 yıl özel sektörde ortopedi ve medikal ürünler üzerine hizmet veren bir şirkette çalıştım. İlerleyen süreçte protez göz üzerine nasıl eğitim alabilirim diye araştırmalara başladım. Bursa'da bu işi yapan kimler var, hastaların tepkileri nedir? Bunları araştırdım. Araştırmalarım sonucunda Ankara'da bu işi yapan biriyle görüşüp ondan eğitim aldım ve 2 yıl önce kendi protez laboratuarımı açtım. Laboratuara gelen hastalarda göz kaybı yaşamış herkes geliyor. Çocuklarda genelde doğuştan oluyor bu durum. Yetişkinlerde işe ya hastalıktan ya da kazalar sonucu göz kaybı yaşanıyor. Benim ürettiğim protezlerde görme işlevi yok. Hareket ediyor. Kişinin kendi göz yapısına en uygun protezi yapmaya çalışıyorum" diye konuştu.
KENDİ EL İŞÇİLİĞİYLE YAPIYOR
Yurt dışından getirdiği malzemeler ile hastanın gözüne uygun, aynı zamanda sağlık açısından hiç bir sıkıntı teşkil etmeyen bir ürün ortaya çıkardığını söyleyen Sevik, "Protezlerin tamamını kendi el işçiliğimle yapıyorum. Hastayla karşılıklı oturup göz rengine, iris yapısına göre inceleyip protezlerin rengini ve yapısını ona göre belirliyorum. Sklera rengini oturttuktan sonra gözde bulunan damarlandırma şekillerini tamamen ben yapıyorum. Kullandığım ürünler sağlığa zararsız olup, tamamı CE belgeli. Ürünleri temin ederken Sağlık Bakanlığı onayının olmasına çok dikkat ediyorum. Ürünlerimin tamamını İngiltere'den getirtiyorum. Kullandığım ithal akrilikler gözde çapaklanma ve sulanma yapmıyor. Hasta rahatlıkla uzun süre kullanabiliyor" dedi.
'İLK ZAMANLAR ÇEKİNİYORDUM'
Mesleğine olan bağlılığı ve genç yaşına rağmen gerçekleştirdiği işlerle hastalara umut olan Merve Nur Sevik, "Böyle bir laboratuar açmaktan ilk zamanlar çekiniyordum. Ailemin bana olan güveni ve desteği sayesinde cesaretlendim ve işe koyuldum. Ailem her zaman olduğu gibi destekliyor. Gelen hastalarımın tepkileri beni bu işe bir adım daha yaklaştırıyor ve işime olan bağlılığımı artırıyor. Umutsuz bir şekilde bana geliyorlar. 10 yaşında bir hastamın protezini taktıktan sonra aynaya baktığındaki o mutluluğu benim mesleğime olan bağlılığımı güçlendirdi. Bu mesleğin en güzel yanı hastaların protezlerini aldıktan sonraki mutluluklarını görmek" dedi.
Sevik, "Gelen hastaların tamamı doktor yönlendirmesiyle geliyor. Doğuştan uzuv eksikliği olanlar ya da uzvunu kaybedenler, doktorun tedavi sürecinden bir ay sonra buraya gelip protez talep edebiliyor. Kimi hastalar sağlık açısından istiyor, kimisi ise estetik açısından. Göz yuvası boş kaldığında dışarıdan sürekli mikrop giriyor. Bununla birlikte göz kapanmaya başlıyor ve göz yuvası küçülüyor. Bunun şuurunda olan hastaların tamamı protezlerini almak için heyecanlanıyorlar" dedi.
(İHA)