İddiaya göre, Mersin Serbest Bölgesi’nde çalışan Zafer Tan (45), doğum günü olması dolayısıyla eşi Nilgün Tan (37), kızları Duygu (15) ve Duru (5) ile yakın arkadaşı ve onun çocuklarıyla birlikte 30 Ağustos'ta merkez Toroslar ilçesi Doruklu Mahallesi’ndeki bir restorana yemeğe gitti. Aileler yemek yedikten sonra sohbet ederken, çocukları ise restoranın oyun parkında oynamaya başladı. Bir süre sonra çiftin büyük kızı Duygu’nun uyarısı ile oyun parkındaki helikopter üzerinde oynayan 5 yaşındaki Duru’nun hareketsiz kaldığını gören aile hemen yanına koştu. Çocuklarını kucaklarına aldıklarında hiçbir tepki vermediğini gören aile, sağlık ekiplerini aradı. Çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılan Duru Tan’ın hayatını kaybettiği anlaşıldı. Oynadığı helikopterdeki elektrik kaçağı nedeniyle akıma kapılarak hayatını kaybettiği ileri sürülen minik kızın cenazesi, hastanedeki işlemlerin ardından Güneykent Mezarlığı’nda toprağa verildi.
BABANIN EN ACI DOĞUM GÜNÜ
Doğum gününde kızını kaybetmenin acısıyla yıkılan baba Zafer Tan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "30 Ağustos benim doğum günümdü. Çocuklarım ve arkadaşımla birlikte yemek yemeye gittik. Hem çocuklar hava alsın hem de güzel günümüzü kutlayalım istedik. Her zaman gittiğimiz bir yerdi. Yemeğimizi ve meyvelerimizi yedikten sonra çocuklar ’biraz oynamak istiyoruz’ dediler ve restorandaki oyun alanına gittiler. Duru helikoptere bindi. Helikopterde oynarken ablası da hemen yan masadaydı. Bir süre sonra ablası yanımıza gelerek, ’Anne kardeşim uyumuş’ dedi. Aramızdaki mesafe 5 metreydi. Annesi hemen çocuğun yanına gitti. Sonra bana bağırdı, ’Zafer koş yetiş’ diye. Gidip kucağımıza aldığımızda çocukta hiç tepki yoktu" dedi.
"ÇOCUĞUMUZUN AVUCUNUN İÇİ SİMSİYAHTI"
Çocuklarını bir masaya yatırdıklarını ve o sırada restoranda bulunan bir sağlıkçının kızlarına müdahalede bulunduğunu anlatan Tan, "Avucunun içini açtığımızda çocuğumuzun avuç içi simsiyahtı. Elektrik çocuğu sol elinden yakaladığı için direkt kalbine vurmuş. Ambulans 5 dakika içinde geldi. Ancak hastaneye götürürken zaten çocukta hiçbir şey hissetmiyorduk, hiçbir fonksiyonu çalışmıyordu" ifadelerini kullandı.
Baba Zafer Tan, olayın ardından jandarmanın restoranın oyun parkında inceleme yaptığını da belirterek, "Jandarma ekipleri sabaha kadar orada inceleme yaptı. Öğrendiğimize göre 3-4 cihazda elektrik kaçağı olduğunu tespit etmişler. İşletme sahipleri bize dolaylı yollardan ulaşmaya çalıştılar, suçlarını kabul ettiler. ’Biz suçumuzu kabul ediyoruz, size başsağlığına gelmek istiyoruz’ dediler. Ama bunu diyenler, ikinci gün işletmenin faaliyetine devam ettiler. Ben şimdi buradan soruyorum, Allah korusun kendi çocukları ölseydi, ertesi gün o işletmeyi açıp devam ettirebilecekler miydi? Ben bu tür işletme sahiplerine seslenmek istiyorum gerekli önlemleri alsınlar lütfen. Benim başıma geldi, başkasının başına gelmesin. Ben burada bir ihmal olduğunu düşünüyorum ve sorumlulardan da şikayetçi oldum" diye konuştu.
"KIZIM BU ŞEKİLDE ÖLMEYİ HAK ETMEDİ"
Evladının fotoğrafını öpüp koklayan anne Nilgün Tan ise olay anını gözyaşları içerisinde anlattı. Yemekten sonra çocuklarının oyun parkında oynamak istediklerini belirten acılı anne, "Bir süre oynadı, sonra geri geldi meyvesini yedi tekrar gitti. Kapalı olan bir oyuncak vardı, helikopter. Ablası ile gitmişti, oynuyorlardı. Helikopterden bize el salladı. Çalışmıyordu zaten helikopter, para falan atmadık, kapalıydı. Sonra kuzum oradan bana el salladı. Aradan birkaç dakika geçti, sesi çıkmayınca bakmak istedi çocuğuma. Duygu yanındaydı zaten. ’Anne kardeşim uyuyor herhalde’ dedi. Çocuğum yorgun düştü herhalde diye düşündüm. Sonra bir baktım ki kafası aşağıda yatıyor. Benim ciğerimi yaktılar, Allah onların da ciğerini yaksın. Hayatım boyunca kimseye bir şey demedim ama onların da ciğeri yansın. Çocuğum gelmeyecek ama onların da ciğeri yansın. Madem bozuktu kapatın, naylonla sarın, bir şeyler yapın. Çocuğumun eli yanmıştı, içerisi kokuyordu. Bu şekilde ölmeyi hak etmedi benim kızım" dedi.
HER SABAH KABRİNİ ZİYARET EDİYORLAR
4 gün önce toprağa verdikleri minik kızlarının kabrini her sabah ziyaret eden Zafer ve Nilgün Tan çifti, sorumluların cezasız kalmamasını istediler.
(İHA)