Muğla’da vatani görevini yaparken izne geldiği İstanbul’da başından vurulmuş halde cesedi bulunan Piyade Er Mustafa Yüksel, memleketi Nevşehir’de düzenlenen askeri törenle toprağa verildi. Askerin acılı babası Metin Yüksel, oğlunun cinayete kurban gittiğini düşündüklerini söyledi.95/2 tertip olarak Muğla’nın Bodrum ilçesinde vatani görevini yaparken izne geldiği İstanbul’da 23 Temmuz Perşembe günü Kadıköy sahilinde başından vurulmuş bir şekilde cesedi bulunan Piyade Er Mustafa Yüksel (21) için memleketi Nevşehir’in Derinkuyu ilçesine bağlı Suvermez köyünde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Murat Göktürk, Garnizon Komutanı Jan. Kd. Albay Metin Alkaya, Derinkuyu Kaymakamı Selman Kibaroğlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver, askerin ailesi ve vatandaşlar katıldı. Suvermez köy meydanında kılınan cenaze namazının ardından Mustafa Yüksel’in cenazesi askerin ve daha sonra da köylülerin omuzlarında köy mezarlığına götürülerek defnedildi. Cenaze töreninin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan baba Metin Yüksel, oğlunun öldürülmesine intihar süsü verildiğini belirterek olayın aydınlatılmasını istedi. Evlerinin İstanbul’da bulunduğunu ve oğlu ile en son 22 Temmuz Çarşamba günü öğle saatlerinde telefonda konuştuğunu ifade eden baba Yüksel, daha sonra ulaşamadıkları oğlunun cesedinin Perşembe günü Kadıköy sahilinde bulunduğunu anlattı. Yüksel, “Benim çocuğum şehit oldu çok üzgünüz. Kimin yaptığını bilmiyoruz. Polis kimin yaptığını araştırıyor. Şu ana kadar bize bir bilgi gelmedi. Görüntülerden anladığım kadarıyla intihar süsü vermişler. Ben cinayet olmasından şüphe ediyorum. Çocuğumun bir sıkıntısı yoktu. Komutanıyla da görüştüm ’Gayet sakin, çok iyi bir askerimdi’ dedi. Bir sıkıntısı da yokken böyle bir olayın olması bizi çok üzdü. Ben cinayet olmasından şüphe ediyorum, bir sıkıntısı yoktu. Komutanları da gayet sakin ve iyi bir asker olduğunu söylediler. Şehit oldu ama biz olayın aydınlanması için her şeyi yapacağız. En son kaybolduğu gün öğle saatlerinde telefonda görüşmüştük ve eve yirmi dakika sonra geleceğini söylemişti. Bu görüşmemizden sonra defalarca cep telefonundan kendisine ulaşmaya çalışmamıza rağmen telefonuna cevap vermedi. Bir daha da kendisinden haber alamadık” dedi.Yüksel’in kuzeni Rabia Taşkıran ise, “Şu an intihar süsü veriyorlar ama intihar değil. İntihar olsaydı çocuk tekrar askere gitmek için otobüs biletini almazdı. Akşam yola çıkacaktı. Kesinlikle intihar olduğuna inanmıyorum. Bu olay cinayet. İntihar ettiğini söyledikleri yerin yakınındaki parka kadar kan izlerine rastlandı. Olay yeri ile son kan izlerinin bulunduğu park arası yaklaşık on dakika mesafede. Bizim şüphemiz olay yerinde başından vurulduktan sonra parka taşındığı yönünde. Üzerinde 2 bin lira parası vardı ve olaydan sonra paradan eser yok. Üzerinden bu para çıkmadı sadece 25 lira çıktı” diye konuştu.