Samsunspor’un yeni transferlerinden Rahman Buğra Çağıran, takımın ve kendi hedefinin, takımı Süper Lig’e çıkarmak olduğunu belirtti.
Futbol hayatına Trabzonspor’da başladığını belirten Rahman Buğra Çağıran, “Trabzonspor alt yapısında futbola başladım. Profesyonel olarak Trabzonspor ile 5 yıllık sözleşme imzaladım ve Arsinspor’a kiralandım. Ondan sonra Malatyaspor’a transfer olduk ve şampiyon olduk. Geçen sene de Hatayspor’da şampiyonluk yaşadım” dedi.
“Bana teklif geldiğinde heyecanlandım”
Samsunspor’a transfer süreci hakkında bilgi veren Rahman Buğra Çağıran, “Bu sene bireysel antrenmanlarımı Trabzon’da yaparken Genel Menajerimiz Mustafa Aztopal beni aradı. Transfer için benimle görüştü. Bende de heyecan oluştu. Bunun sebebi de Samsunspor büyük bir camia oluşuydu ve Karadeniz’in incisi. Özellikle de bu dönemde Yılport Samsunspor iyice parlıyor. Mustafa Aztopal’a kısa süre sohbetten sonra transferimiz gerçekleşti. Ben de aşırı derecede buraya gelme konusunda istekliydim ve işte buradayım” diye konuştu.
“Samsun yaşanabilecek ender şehirlerden bir tanesi”
Samsun’un güzel bir şehir olduğunu belirten Rahman Buğra Çağıran, “Samsun’a daha önce de gelmiştim. Hem merkezine geldim hem de Sinop’a giderken Samsun’da birkaç gün kaldım. Samsun tatilcilerin yeri olmaya başladı. Ben de merkezi yavaş yavaş keşfetmeye başlıyorum. Samsun, Karadeniz’deki şehir olarak, yaşam olarak en iyi şehir diyebilirim. Samsun yaşanabilecek bir şehir. Yazlık tarafı var, şehir hayatı var. Samsun yaşanabilecek ender şehirlerden bir tanesi. Yukarı çıkarsınız yeşil, aşağıya indinizde mavi, ortada da böyle güzel bir şehir” şeklinde konuştu.
“Takım arkadaşlarımla kısa sürede kaynaştım”
Takım arkadaşlarıyla kısa sürede kaynaştığını ifade eden Rahman Buğra Çağıran, “Buraya geleli yaklaşık 1 hafta oldu. Takım arkadaşlarımızla kaynaştığımızı düşünüyorum. Bunda en önemli etken takım arkadaşlarımın sıcak kanlılığıydı. Önceden beraber ve karşılıklı oynadığım Gökhan Alsan, Caner Arıcı, İlyas Kubilay Yavuz, Ahmet Altın var. Tomane’yle de beraber transfer olduyduk. Onunla da orada bir tanışma fırsatımız oldu. Benim zaten kaynaşmadan yana sorunum olmaz. Sıcak kanlı bir insanım. Bunu ilerleyen süreçlerde taraftarımızın hissedeceğini düşünüyorum. Genel olarak futbolcu kardeşlerimizin, personellerimizin, hocalarımızın, yöneticilerimizin bizi sıcak kanlı karşılamaları bizim için önemli. Burada değerli olduğumuzu hissediyoruz. Bizde bu değerin kıymetini bilerek sahaya yansıtmak için gerek antrenmanlarda gerekse maçlarda en üst seviyede performansımızı dışarıya aktarmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yürüyeceğimiz yol şampiyonluktur”
Hedeflerinin Süper Lig olduğunun altını çizen Rahman Buğra Çağıran, “Samsunspor artık parıldamaya başladı. Kadromuz, hocalarımız ile beraber odaklanılmış hedef var. Geçen yıl bu hedefe ulaşıldı. Şimdi önümüzde bir hedef daha var. Bu kadroyla beraber sıkı çalışıldığında hedefimiz tabii ki şampiyonluk oluyor. Şampiyonluk bir süreç. Şampiyonluk büyük bir okyanus gibi. Burada fırtına da olacak, dalga da olacak, kötü hava şartları da olacak, güneş de olacak. Bize burada düşen pay sonuna kadar çalışıp, antrenmanlarımızda yüzde 100’ümüzü verip, iyi dinlenip, iyi beslenip bize düşeni tamamen yaparsak sahaya çıktığımızda performansımızı, terimizi, kanımızın son damlasına verirsek başarılı sonuçlar elde ederiz. Tabiki bu futbol ve her şeye açık. Burada taraftarlarımızın bize her şekilde destek verdiğini biliyoruz. Bu bilinç doğrultusunda yürüyeceğimiz yol şampiyonluktur. Benim hedefim de Samsunspor’u şampiyon yapıp Süper Lig’e çıkarmak. Samsunspor’un hedefi neyse benim hedefim o. Çünkü ben buradayım” sözlerine yer verdi.
“Taraftarımızın desteğini hissediyoruz”
Tribünlerin boş olmasına rağmen taraftarların yanlarına olduklarını hissettiğini belirten Rahman Buğra Çağıran şunları söyledi: “Yeni geldiğimde Ümraniyespor maç kadrosuna giremedim. Ama stada gittiğimde tribünler boştu ama oranın bir havası vardı. Samsunspor tribünlerini geçen sene televizyonda ve sosyal medyada çok gördüm. Taraftar gücü bizim için inanılmaz bir avantaj. Ayrıca taraftarımız deplasmanda da bizi destekliyorlar. Deplasmanda ev sahibi havası oluşturan bir taraftarımız var. Taraftarlarımız tribünde yoklar ama biz onların desteğini her zaman hissediyorlar. Tribünde yoksalar ekran başlarında ya da takip edebildikleri her yerden bizler için dua etsinler. Şundan emin olsunlar ki her daim onların desteğini hissediyoruz. Sahaya çıktığımda boş tribünleri gördüğümde ‘bu tribünler dolsa nasıl olur acaba’ diyorum. Süper Lig tecrübem de oldu ve böyle bir taraftar Süper Ligde çoğu takımlarda yok. Geçen sene TFF 2. Lig’de taraftarlarımız stadyumu doldurmuş. Bunu üst liglere taşıdığımız zaman şehriyle, takımıyla, yöneticiyle, futbolcusuyla, teknik heyetiyle adeta parlayan bir inci gibi oluyor. Buda Karadeniz’in değil, artık Türkiye’nin incisi olmaya başlıyor.”