SANKO Üniversitesi’nin sponsorluğunda bisikletle Karadeniz turuna çıkan Boran Ovayolu, “Hayalime ortak olan SANKO Üniversitesi’nin flamasını ikinci kez taşımaktan ve dalgalandırmaktan büyük gurur duyuyorum” dedi.Doğayı önemseyen ve koruyan kentlere dikkat çekmek amacıyla 50 günde 1.300 kilometre pedal çevirerek, Hopa’ya ulaşma hedefiyle İstanbul Galata Kulesi önünde 14 Ağustos’ta zorlu yolculuğu başlatan 23 yaşındaki Ovayolu, güzergahında değişiklik yapmak zorunda kaldı.SANKO Üniversitesi desteğinde İstanbul - Hopa turunu İstanbul, Riva, Ağva, Karasu, Ereğli, Zonguldak, Bartın, Hisarköy, Cide, İnebolu, Çatalzeytin, Güzelkent, Ayancık, Sinop, Bafra, Samsun, Çarşamba, Ünye, Fatsa, Ordu, Giresun, Trabzon, Of, Rize, Çayeli, Pazar, Ardeşen, Arhavi, Hopa olarak belirleyen Ovayolu,“Batı Karadeniz’de üç aracın yolda sıkıştırması ve yolun dar olması nedeniyle tur rotasını değiştirdim” dedi.“Maalesef ülkemizde bisikletliye gereken saygı gösterilmiyor. Yolun sağında güvenlik şeridinden giden iki tekerli bir taşıt ne gibi zarar verebilir size?” diyen Ovayolu, "Kask, eldiven, dikiz aynam var. Arka bagaj çantalarımda reflektör de var. Umarım bisikletliye hakkı olan saygı gösterilir ve bisikletliler olarak bu tür olumsuzlukları yaşamayız. Bu sıkıntıları yaşayınca tur rotasını Hopa, Borçka Yaylası (Karagöl),Kafkasör Yaylası, Ayder Yaylası, Arhavi, Ardeşen, Çayeli, Rize, Sürmene, Trabzon (Maçka, Uzungöl, Sümela Manastırı), Giresun, Ordu, Fatsa, Ünye, Çarşamba, Samsun, Bafra, Sinop, Ayancık, Güzelkent, Çatalzeytin, İnebolu, Cide, Hisarköy, Bartın, Zonguldak, Ereğli, Karasu olarak belirledim” dedi.SANKO FLAMASI KARAGÖL’DEDoğanın kalbinde Borçka Karagöl’de SANKO Üniversite’si flamasını dalgalandırmaktan gurur duyduğunu anlatan Ovayolu, “En derin yeri 27 metre olan Karagöl, Milli Park olarak ilan edilmiş. Yemyeşil doğa harikası bir yer. 1,780 metrede bulunan göle tırmanmak çok zor oldu. Yol ayrımına saat 19.00 gibi vardım. Yaklaşık 6 kilometre yolum kalmıştı. Yolu sis bastığı için ilk defa çok korktum“ dile getirdi.Hiçbir yeri göremediğini, korkudan ne yapacağını bilemezken motosikletlilerin yardım ettiğini söyleyen Ovayolu, “İstanbul’dan çıkıp Doğu Karadeniz turu yapan 3 motorlu bana yardımcı oldu. Bagajlarımı alıp bisiklete halat bağlayıp beni Karagöl’e kadar çektiler. İki tekerin halinden iki teker anlar. Karagöl’de bulunan yarım adaya çadır kurduk. Gece karşıya tekne ile geçtik. İyi dinlendim. Bir çift ile tanıştım. Paul ve Jean. Paul tercüman. İstanbul’da çalışmış. 11 yıl Üsküdar’da yaşamışlar. Çok iyi Türkçe biliyor. Oğulları da benim gibi bisikleti çok seviyormuş. Bisiklet üzerinde vefat etmiş. Çok Üzücü bir hikaye. Onları dinledim. Vakit geçirdik birlikte. Benim için dua ettiler. İlk defa yolda benim için dua edenler oldu. Onları çok sevdim” diye konuştu.Karagöl’ün doğa harikası olduğunu ve mutlaka görülmesi gerektiğine vurgu yapan Ovayolu, “SANKO Üniversitesi flamasını taşımaktan büyük gurur duyuyorum. Çünkü hayalime ortak oldular” diyerek, mutluluğunu dile getirdi.Karadeniz turu sırasında yaşadığı bir mutluluğa değinen Ovayolu, “SANKO Üniversitesi desteği ile Karadeniz turuna çıktığımın basında yer alması sonrasında, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olan Furkan Kömürcüoğlu’nun babası Gökhan Bey aradı. Telefon numaramı Üniversiteden öğrendiğini belirterek kendisini tanıttı, beni yemeğe misafir etmek istediklerini söyledi. Memnuniyetle kabul ettim. Kömürcüoğlu ailesinin Trabzon Akçaabat’ta beni misafir etmeleri, unutamayacağım bir anı olarak hafızama kazındı” şeklinde konuştu.SANKO ÜNİVERSİTESİ FLAMASI SAHİLLERDE DALGALANDISANKO Üniversitesi desteği ile doğayı korumak amacıyla geçtiğimiz yıl Akdeniz, Ege ve Marmara sahillerinde pedal çeviren Boran Ovayolu, bu yıl da SANKO Üniversitesi katkısı ile Karadeniz sahillerinde yol alıyor. İki seneden beri projesini gerçekleştirmesi amacıyla kendisine destek veren SANKO Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’na teşekkür eden Ovayolu, Mersin Üniversitesi öğrencisi.Ovayolu, geçtiğimiz yıl Mersin’den SANKO Üniversitesi sponsorluğunda bisikletle çıktığı Türkiye turunun birinci aşamasında Akdeniz, Ege ve Marmara sahillerini kapsayan güzergah üzerinden 2.005 kilometre pedal çevirerek İstanbul’a ulaşmıştı.