Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Altay Tankı için verilen 18 aylık teslimat sürecine ilişkin “Altay’da sözleşmesel olarak T0+18 (ay) gibi bir sözleşme var. Firma, elinde güç paketi olmadığı zaman T0’ı başlatamıyor. Güç paketi konusunda yapılan başvuru sonuçlanmadı. Bu yüzden bu sözleşmedeki 18 aylık süre başlatılamıyor. Kamuoyuna deklare edilmiş bir 18 ayımız vardı, başvurunun sonucunu bekliyorduk. Pozitif ya da negatif bir sonuç alamadık” açıklamasında bulundu.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in katılımıyla, 2019 değerlendirmesi ve 2020 hedefleri basın mensuplarıyla paylaşıldı. Basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşan Demir, S400 Hava Savunma Sistemleri, ABD’nin F35 konusundaki tavrı ve Fransa’nın EUROSAM SAMP-T Sistemindeki olumsuz tavrı gibi birçok merak edilen soruyu yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Türkiye’nin daha iyi yerlere gelmesi ve diğer ülkelerin baskısı altından çıkması için önemli olanın yerli ve milli savunma sanayi olduğunu aktardı. Yerli ve Milli Savunma Sanayii’ne ulaşmak için yoğun çaba harcadıklarını söyleyen Demir, “İyi bir gidişimiz ve yürüyüşümüz var ama bunun yetmeyeceğini vurguluyoruz. Özellikle dünyanın gittiği yöne baktığımızda çok daha güçlü bir Türkiye’nin güçlü bir savunma sanayiiyle olacağını görüyoruz. Güçlü bir savunma sanayii bir anlamda, silahlı kuvvetleriniz, insan gücünüzken diğer anlamda da teknoloji demektir. ‘Malumunuz alet işler, el övünür’ derler, evet cephedeki kahraman güvenlik güçlerimiz her zaman için gözbebeğimiz ancak onların da en modern teknolojilerle desteklenmesi, bu sayede başarılarının sahada artması gerektiğini net olarak görüyoruz. Destekleme konusunda uzun zamandır dışarıdan tedarik ettiğimiz ürünlerle bunu yapmaya çalışırken, çeşitli vesilelerle gördük ki ülkemizin bazı kısıtlamalara maruz kalmasına neden oldu. Bu anlamda da yerli ve milli savunma sanayii için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dost ve kardeş ülkelerden iş birliği tekliflerine açığız”
Savunma Sanayii’nin pahalı bir sektör olduğunu vurgulayan Demir, Türkiye’nin çıkarlarını destekleyen ve iradesini sarsmayan ülkelerle ortaklık kurulabileceğini açıkladı. Demir, savunma sanayiinde kullanılan ürünlerin yerli ve millilik konusuna da açıklık getirdi. Demir, “Tasarımıyla milli olan ve üretimiyle yerli olan ürünlerin sahada görünmesi gerektiğini söylüyoruz. İçine kapanık bir Türkiye’den bahsetmiyoruz. Global dünyada özellikle Savunma Sanayii gibi pahalı olan, oldukça büyük kaynaklar gerektiren alanlarda çeşitli iş birliklerine açık olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bu konuda yerlilik ve millilik derken, ‘Her şey bizim olsun, paylaşmayalım’ diye değil, bize kısıt getirmediği sürece, özgür irademize pranga vurmadığı sürece çeşitli dost ve kardeş ülkelerden iş birliklerine açığız” şeklinde konuştu.
“Firma, elinde güç paketi olmadığı zaman T0’ı başlatamıyor”
Altay Tankı hakkında da açıklamalarda bulunan Demir, “Altay’da sözleşmesel olarak T0+18 (ay) gibi bir sözleşme var. Firma, elinde güç paketi olmadığı zaman T0’ı başlatamıyor. Güç paketi konusunda yapılan başvuru sonuçlanmadı. Bu yüzden bu sözleşmedeki 18 aylık süre başlatılamıyor. Kamuoyuna deklare edilmiş bir 18 ayımız vardı, başvurunun sonucunu bekliyorduk. Pozitif ya da negatif bir sonuç alamadık. Bekliyoruz ancak, motor yani güç paketinin alternatif aramaları sürüyor, çok yakında sonuçlanmasını umuyoruz. Motor sonuçlandıktan sonra T0 başlayacak. 18 ayı üzerine koyacağız. Belirsizlik var, yanıltıcı olmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Biz ikinci sistemin Nisan 2020’de geleceğine dair bir ifade kullanmadık”
S-400’lerin 2020 yılının Nisan tarihinde ikinci teslimatı olduğu konusunda bilgi paylaşılmadığını hatırlatan Demir, S-400’lerin test edilmesiyle ilgili konunun da abartıldığını belirtti. Demir, “Biz ikinci sistemin Nisan 2020’de geleceğine dair bir ifade kullanmadık. Birinci sistemle alakalı, ‘Nisan ayında kurulumu, eğitimi tamamlanıp hazır hale gelecek’ diye konuşuldu. İkinci sistemin geliş süresiyle ilgili ‘Önümüzdeki dönem teslim alınacak’ dedik. Bir tarih verme konusunda özellikle yan şart olan ortak üretim gibi konularla ilgili detaylar konuşulduğu için tarih vermek istemiyoruz. Test konusunun biraz abartıldığını düşünüyorum. Bir duyuru sebebiyle oldu. Kurulum süreci devam ediyor. Bu adımların tabii bir parçasıydı” diye konuştu.
“F35’in ortağı olarak attığımız imzanın arkasındayız”
ABD’nin F35’lerle ilgili tavrını anlayamadıklarını açıklayan Demir, 2020 yılının Mart ayında F35’lerle ilgili çalışma yapan Türk firmalarının üretimi tamamen sonlandıracağına dair çıkan haberlerle ilgili, “F35’in ortağı olarak attığımız imzanın arkasındayız. Tek taraflı bir kararın gayri hukuki olduğu konusunda da ısrarcıyız. Bu programla ilgili bütün yükümlülükleri yerine getiren bir ortayız. Duyumun alındığı tarihte firmalarımıza üretimi durdurmalarını söyleseydik, programın tümü zor durumda kalabilirdi. Türkiye’nin bu anlamdaki olumlu yaklaşımını, iyi niyetini göstermek adına hiçbir negatif adım atılmadı. Mart’ta üretimi durdurma kendi kararlarıdır. Belirli hukuki sonuçları olacağını düşünüyoruz. Bu konu karşı tarafın attığı bir adım. Görüşmeler konusunda bu konuda ciddi bir görüşme zemini maalesef yok. F35 üretimi ile S-400’ün teknik açıdan Türkiye’de olmasının ne gibi alakası var, Türkiye’yi cezalandırma yönünde bir adım olmaktan ne farkı var, açıklamasını alabilmiş değiliz. ABD’nin tavrını anlamakta zorlandık, zorlanmaya devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
“SU35 konusunda onların yaptığı bir teklif oldu”
ABD’nin tavrı sonrası F35’lere alternatif olan SU35’ler için Rusya’yla görüşmelerin ne aşamada olduğunu açıklayan Demir, “SU35 konusunda onların yaptığı bir teklif oldu. Bu teklifi biz kendi içimizde görüştük ve görüşmeye devam ediyoruz. Çünkü o teklifin getirdiği bir dizi yan parametre var. Genel anlamda da SU35 konusu bizim sürekli temaslarımızla tartışılan konulardan bir tanesi. Ama o teklif üzerine daha somut bir gelişme olmadı” dedi.
“O cenahta diğer ortakla devam edebiliriz”
EUROSAM SAMP-T Sistemi konusunda Fransa’nın son zamanlardaki tavrının projeyi olumsuz yönde etkilediğini açıklayan Demir, İtalya devletini hedef göstererek bölgedeki diğer ortakla devam edileceğini açıkladı. Demir, “SAMP-T somut bir anlaşma imzaladık, sonra somut bir çalışma başlayacaktı. 3 ülkenin de ihtiyacını karşılayacak biçimde. Uzun vadeli ortak bir çalışma başlayacaktı. Malumunuz Fransa’nın son zamanlarda açıkladığı bazı tavırlar var. Bunlar projeyi etkiledi. Bu tavırlar devam ederse, o cenahta diğer ortakla devam edebiliriz. Burada tıkanma olması durumu sadece bizim elimizde olan bir gelişme değil. Fransa’nın şu andaki olumsuz tavrı bir adım daha ileri gitmemizi zora sokuyor” dedi.
Basın mensuplarından gelen ’Diğer ortak kim’ sorusuna da Demir, ‘İtalya’ yanıtını verdi.