Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ayrıştırmadan ve ötekileştirmeden herkesi kucakladıklarını belirterek, "Çok güzel bir ülkede ve kentte yaşıyoruz. Paylaşmak için değerlerimiz, zenginliklerimiz çok. Yeter ki, bunların değerini bilelim. İnsanları etnik yapısından, mezhebinden, meşrebinden, bölgesinden dolayı ayırmayalım” dedi.
Seçer, her hafta sonu düzenli olarak gerçekleştirdiği mahalle ziyaretlerini Tarsus’a bağlı Fahrettin Paşa Mahallesi ile sürdürdü. Seçer, belediye meclis üyeleri, bürokratlar ve çevre mahallelerin muhtarlarının da eşlik ettiği ziyarette, mahalle sakinlerinin taleplerini dinledi. Kadim Anadolu toprakları üzerinde aynı ortak kaderi paylaştıklarını belirten Seçer, hiçbir ayrım yapmadan herkesi kucaklarını söyledi. Önce mazluma, mağdura, kadına, çocuğa, engelliye sahip çıktıklarını vurgulayan Seçer, “Kenara itilmişe, hizmet götürülmemişe, önce onlara sahip çıkacağız. Bunları cesaretle, özgüvenle, inanarak, kalbimle söylüyorum. Ne söylediysek de onu yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Çok güzel bir ülkede ve kentte yaşıyoruz. Paylaşmak için değerlerimiz, zenginliklerimiz çok. Yeter ki, bunların değerini bilelim. İnsanları etnik yapısından, mezhebinden, meşrebinden, bölgesinden dolayı ayırmayalım” ifadelerini kullandı.
“Biçare, bir kenara atılmış insan kendini yaşadığı ortama ait hissetmez”
Siyasi kutuplaştırmalardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Seçer, ülke uğruna kentin her noktasındaki yurttaşın gerekli fedakarlığı gösterdiğini, ancak öncelikle aidiyet hissini tüm vatandaşlara benimsetmek gerektiğini belirtti. Seçer, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Yoksul insan, kimsesiz insan, kendini biçare gören, kendini bir kenara atılmış gören bir insan ne bu şehre ne bu ülkeye ne yaşadığı ortama kendini ait hissetmez. Ama biz devlet olarak ki, belediye de devletin bir organı, o yurttaşımıza bizim vatandaşımız olduğu hissiyatını verebilirsek, hasta olduğu zaman yanında olabilirsek, sorunu olduğu zaman sorununa çözüm bulabilirsek, evladının bir derdi olduğu zaman ona koşabilirsek, kısacası her zaman onun yanında olabilirsek o da kendini bu ülkeye bu devlete ait hissedecektir. Biz devletiz, biz büyüğüz, biz babayız, biz anayız, bizim kucağımız şefkatlidir. Bunu göstermek zorundayız. Bunu da yapıyoruz. Bizler aydın insanlarız, bizler çağdaş insanlarız. Bizler bilimin mürşitliğine inanmış insanlarız.”
“Çok şükür korkacak hiçbir şeyimiz yok”
Mersin halkının kendisine güvendiğini, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kaçmadan ve saklanmadan vatandaşlarla iç içe olduğunu belirten Seçer, “Bir anlayış vardır, Belediye Başkanı. Hele hele Büyükşehir Belediye Başkanı. Büyükşehrin büyük başkanı. Hiç odasından çıkmaz, gittiği yere elli korumayla gider, vatandaşın içine girmez, vatandaştan ürker, vatandaştan korkar. Çok şükür korkacak hiçbir şeyimiz yok. Çiğ
yemedik, karnımız ağrımıyor. Her yere gireriz, her yere de çıkarız, her ortamda oluruz. Bu vatan bizim. Her metrekaresi hepimizin. Biz bu bilinçle çalışıyoruz. Biz birlik istiyoruz, biz bütünlük istiyoruz. Bizleri bölmek, parçalamak ülkeyi yok etmek anlamına gelir. Parçalandıkça, ufalandıkça bizleri yok etmeleri çok daha kolay olur” diye konuştu.
Mersin’in gelir dağılımında geniş bir makas aralığına sahip olduğunu kaydeden Başkan Seçer, çok zengin insanın da çok yoksul insanın da bu kentte yaşadığını belirtti. Adana’dan sonra Türkiye’nin gelir dağılımındaki adaletsizlikte ilk sıralardaki iki önemli kentten birisinin Mersin olduğunu vurgulayan Seçer, “Biz bu makası ne kadar çok daraltırsak o kadar çok huzuru, güveni, kardeşliği bu memlekette tesis etmiş oluruz. Bu görevlerden bir tanesi de bizim. Belediyeler, yurttaşlara hizmetle görevlendirilmiş. Belediyeler yurttaşlara temas eden yegane birimdir, en yakın birimdir. Merkezi yönetim bizim kadar sizlere yakın olamaz. Muhtar ve belediye başkanı. Önce vatandaşın ulaşacağı muhtardır. Evinin kapısını açtı, sokağa çıktı, bir sorunu var. Önce muhtarı bulur. Muhtarın da aklına ilk önce belediye gelir” şeklinde konuştu.
“Bizim için en büyük emanet sizlerin vergilerinden kesilip bize aktarılan paralar”
Başkan Seçer, Mersin’in her noktasında farklı ihtiyaç ve taleplerin kendilerine ulaştığını kaydetti. Birçok yönüyle Mersin’in Türkiye’ye benzediğini vurgulayan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü bir belediye olarak her noktadaki yurttaşa hizmet götürmeye devam edeceğini söyledi. Seçer, konuşmasını şöyle tamamladı; "Anamur’un talepleri farklı, Çamlıyayla’nın talepleri farklı. Bu kadar geniş bir coğrafya ve küçük Türkiye. Türkiye’nin özelliklerine bakın, Mersin’in özelliklerine bakın. Alın Mersin’i Türkiye’yle özdeşleşir ya da tam tersi. Türkiye demek Mersin demek. Türkiye’nin her yerinden insan var mı burada? Var. Bütün sektörler var mı? Var. Her şey var. Her güzellik var. Tarih burada, kültür burada, Karadeniz’in, Ege’nin, Doğu’nun, Güneydoğu’nun, Orta Anadolu’nun kültürü burada. Bir potada yoğrulmuş. Böyle bir değerli kentte yaşamak bizlere değer katıyor, eğer değerini bilirsek. Geleceğimizin bugünden daha iyi olacağından emin olabilirsiniz. Kaynakları zayi etmeden ki, etmiyoruz. Bizim için en büyük emanet sizlerin vergilerinden kesilip bize aktarılan paralar, kaynaklar. Onları haksız yere birilerinin cebine gönderemeyiz, israf edemeyiz, keyfimize kullanamayız, yakınlarımızı ihya edemeyiz. Her kuruşu size aktaracağız.”