Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi, 2020 yılının ilk toplantısını Mut’ta yaptı. Meclis üyelerine sel afeti hakkında bilgi veren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sel felaketinin tarım alanlarında büyük hasara neden olduğunu belirterek, kriterler tutuyorsa Mersin’in afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Seçer: “Hangi yasal çerçeveye uydurulursa uydurulsun mutlaka bir yardım eli uzatılmalı” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin Ocak ayı olağan toplantısının birinci bileşimi, Başkan Seçer’in başkanlığında Mut ilçesinde gerçekleştirildi.
“Afeti mukadderat olarak değerlendirmek doğru değil”
Başkan Seçer, meclisin açılışında bir konuşma yaparak, Mersin’de iki gün boyunca etkili olan aşırı yağışların kente verdiği zararı anlattı. Seçer, “Geçtiğimiz iki gün, kentimizde olağanüstü hava koşullarının neden olduğu bir afetle karşı karşıya kaldık. Yağmur bazı bölgelerde önemli tahribatlar yaptı. Mersin’de iki vatandaşımız bu afet sırasında öldü. Biri Mut’tan, biri Erdemli’den. Vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve vatandaşlarımıza baş sağlığı diliyorum. ‘Allah böyle afetler göstermesin’ diyoruz ama bunu mukadderat olarak değerlendirmek doğru değil. Bizlerin görevi oluşabilecek olağanüstü koşullarda hazırlıklı olmak, kentimizi bu tip koşullara hazır tutacak altyapılar oluşturmak. Burada geçmiş dönemden bugüne kadar gelen yapısal sorunlar var. Bir kısmı çözülmüş, bir kısmı hâlâ çözüm bekliyor. Çözümü ortaya koymak bizlere düşüyor. Bunları da kısa sürede ilçe belediyelerimiz, biz Büyükşehir Belediyesi olarak, her kurum kendi görev ve yetkileri dahilinde yerine getirecektir diye düşünüyorum” dedi.
“Tarım alanlarında hasar büyük”
Aşırı yağışların özellikle tarım alanlarında önemli tahribatlara neden olduğunu ifade eden Seçer, “Özellikle tarımsal faaliyeti yoğun olan Mut, Aydıncık, Bozyazı, Anamur, Tarsus gibi geniş ovalara sahip ilçelerimizde önemli zararlar meydana geldi. Sera, açık tarla ziraatı, bahçe tarımında önemli zararlar oldu. Tarsus’ta Berdan Çayı’nın batı yakasında Aliefendioğlu, Mantaş civarında önemli hasarlar oldu. Az önce de DSİ İl Müdürümüz bana ulaştı, MESKİ idaremizle beraber bu çalışmaları yapıp tamamladıklarını ifade ederek, işbirliğinden dolayı teşekkür etti. Ben de ziyadesiyle memnun oldum. Hepimiz devletin kurumlarıyız. Afet günü de AFAD’ın, Valiliğin kontrolünde bu çalışmalar gerçekleşti. Biz Büyükşehir ve MESKİ olarak her türlü imkanımızı seferber ettik. Bundan sonra daha koordineli işbirliği ile bu tip olayları bertaraf edeceğiz” diye konuştu.
“Mersin afet bölgesi ilan edilmeli”
Mersin’in afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Seçer, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hasarın olduğu yerde maddi zarar vardır, yanan bir insan canı vardır. Herkes emek ediyor. İnsanların canı yandı, çünkü malları ziyan oldu. Çiftçilikte böyle bir afet bir yıllık ürününüzü götürür, el elde baş başta kalırsınız. Bizlerin katkı sunması gerekiyor. Büyükşehir olarak tarımsal faaliyetlerle ilgili dairemiz var. Merkezi yönetimimizin el atacağını düşünüyorum. Veriler toplanıp, hasar tespiti yapılacaktır. Buranın bir afet bölgesi ilan edilmesi durumu söz konusu olabilir. Hangi koşullarda afet bölgesi ilan edileceği konusu yasalarda açıktır. Eğer o kriterler tutuyorsa buranın afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. Bazı milletvekillerimiz bu konuda parlamentoya önerge vermişler. En azından birinci derecede arzum budur. Hangi yasal çerçeveye uydurulursa uydurulsun mutlaka bir yardım eli uzatılmalı. Bu konuda beraberce bir karar alabiliriz, birbirimize destek olabiliriz. Tüm şehrimize tekrar geçmiş olsun.”
Seçer, vatandaşlara da seslenerek, menfezleri, mazgalları tıkayacak çöpleri atmamaları konusunda hassas davranmalarını rica etti.
“Sularımızda sorun yok”
Seçer, sel sonrası sosyal medyada dolaşan ve gerçeği yansıtmayan, kanalizasyon sularının temiz içme sularına karıştığı iddialarıyla ilgili de açıklama yaptı. Böyle bir durumun söz konusu olmadığını ve bu gerçeği yansıtmayan paylaşımlarla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Seçer, “Sosyal medyada MESKİ ile ilgili tezvirat yapılıyor. Sanki benim imzamla çıkmış MESKİ açıklaması gibi afetten sonra yağmur sularının ya da bazı yeraltı sularının, kanalizasyonların temiz içme suyu hatlarına karıştığı ve sağlığa zararlı olduğu yönünde yanlış bir propaganda yapılıyor. Böyle bir şey yok. Savcılığa suç duyurusunda bulunmak için arkadaşlarımız hazırlığını yapıyor. Art niyetli bazı kesimlerin yaptığı bir yaygara. Bu konuda da vatandaşlarımızdan yardım istiyoruz. Böyle bir şey olmadığını yurttaşlarımıza duyuralım. Bu tip art niyetli yaklaşımların önünü hep beraber engellemiş oluruz” ifadelerini kullandı.
Daha sonra Denetim Komisyonu seçimi yapıldığı toplantıda, Mut Belediyesi, Akdeniz Belediyesi ve Mersin Üniversitesine tahsis edilen otobüslerin tahsis süresinin uzatılmasına oy birliğiyle karar verildi.
Mecliste tersane gerginliği yaşandı
Mecliste, Taşucu Limanına Akter-Akdeniz Taşucu Gemi Sanayi A.Ş. tarafından yapımı planlanan tersane projesi için gündeme getirilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı teklifine kurum görüşü oluşturulmasına ilişkin komisyon raporu da ele alındı.
Tersane konusunda belediye meclisi üyeleri arasında tartışmalar yaşandı. Bazı belediye meclisi üyeleri, tersanenin koruma altındaki Göksu Deltası başta olmak üzere doğal yaşama zarar vereceğini iddia ederken, bazı belediye meclisi üyeleri de tersanenin istihdama katkı sağlayacağını iddia ederek projeyi savundu.
“Meclis üyesi oyladığı konuya hakim olmalı”
Konu ile ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini ifade eden Seçer, olaya sadece istihdam açısından bakılmasının eksik bir yaklaşım olacağını söyledi. Yapılacak tersanenin niteliğinin önemli olduğunu vurgulayan Seçer, şunları söyledi:
“Burada gündeme getirilen tersanenin içeriğini biliyoruz herhalde? Kamuoyunu da aydınlatalım çünkü kamuoyu dikkatle izliyor. İnsanlar bu konuyu merakla bekliyor. Enine boyuna tartışmakta fayda var. Herkes görüşlerini söylesin ama gizli tarafı kalmasın. Yanıltıcı bilgilendirme yapmayalım. Tersanenin niteliği nedir? Tamirat için mi kuruluyor, yeni gemilerin yapımı için imalat amaçlı mı kuruluyor? Bu önemli. Bunları da konuşarak gidelim. Sadece istihdama bağladığınız zaman çok doğru olmaz. En fazla istihdam alanı oluşturmak isteyen siyasetçilerden biriyim. Bu noktada ayrılmıyoruz ama istihdam deyip de ayrıntıyı kaçırmayalım. Cambaza bakı oynamayalım. İstihdam var, başımızın tacı. Ama enine boyuna bu konuyu tartışalım. Bizden görüş istenmiş. İlgili bakanlık konuyu yürütüyor. İmar düzenlemesi yapılacak. Bizden görüş istemişler. Bizim tarafımızdan uygun görülüp görülmediğini sorguluyor. Yoksa orada bir takım ön hazırlıklar yapılmış. Biz sadece uygunluk görüşü vereceğiz ama kamuoyunu da tam olarak aydınlatalım. Raporda ‘gemi bakım onarım tersanesi’ deniyor. Bu tersane yeni gemi yapım tersanesi değil, gemi bakım onarım tersanesi. Yapım anlamında bir ibare yok. Bir meclis, yapılacak tesisin ne işle uğraşacağını bilmiyorsa bu önemli bir zafiyettir. Burada oy kullanacak meclis üyesi konuya hakim olmalıydı. Meclis üyesi nasıl oylayacağı maddeye hakim olmaz? Konuya hakim olarak oy kullanmak çok başka. Memlekete bir yatırım yapılacak, hassasiyeti olan bir konu. Yangından mal kaçırmıyoruz. Kimse yatırıma karşı değil. Yatırım yapacağız diye çevre katliamına seyirci kalamayız. Hepimiz böyle düşünmek zorundayız. Beni yanlış anlamayın. Meclis üyelerine bakıyorum hakim değiller. Ne yapılacağı tam olarak bilinmiyor. Bunu komisyona tekrar çekelim. Herkes konuyu gözden geçirsin, herkes aydınlansın. Gerekirse davet yapalım. Deniz Ticaret Odası bir kez daha açıklama yapsın. Oluşturulan o şirketin içerisinde Deniz Ticaret Odamızın da payı var. Kabul edilecekse herkes gönül rahatlığıyla kabul etsin. Kabul edilmeyecekse de sağlam referanslara dayanarak yapsın.”
Konuşmaların ardından Taşucu Tersanesi projesi ile ilgili plan değişikliğini ele alan rapor yeniden görüşülmek üzere ilgili komisyonlara iade edildi.