Kağıthane’de sevgilisi olduğu iddia edilen Cengiz Kılıç’ı öldüren sanık Ayşe Gül’ün müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Duruşmada dinlenen tanık, “Sanık Ayşe ile maktul Cengiz birbirlerini seviyorlardı” dedi.
İstanbul Kağıthane’de 16 Ağustos 2019 tarihinde, sevgilisi olduğu iddia edilen Cengiz Kılıç’ı (35), evinde silahla vurarak öldüren 3 çocuk annesi tutuklu sanık Ayşe Gül’ün (28) müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın 5’inci celsesi görüldü. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ayşe Gül SEGBİS aracılığıyla bağlanırken, tarafların avukatları hazır bulundu.
“Sanığın tek başına yapacağına inanmıyorum”
Duruşmada tanık olarak dinlenen Oktay Aydın, “Sanık ile maktul yanıma geldi. Yaklaşık 2 yıl önce evime 2 gün yatılı misafir olarak geldiler. Aynı odada kaldılar ve aynı yatakta yattılar. Sevgiliydiler. Sanık Ayşe ile maktul Cengiz birbirlerini seviyorlardı. Sanığın bunu tek başına yapacağına inanmıyorum” ifadelerini kullandı.
Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Ayşe Gül ifadesinde, “Tanığı tanımıyorum. Sadece ismini duydum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve eksikliklerin giderilmesini talep etti.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, olayın yaşandığı adresin şüpheli Ayşe Gül ile resmi nikahlı eşinin ikameti olduğu, maktul Cengiz Kılıç’ın şüphelinin evinin merdivenlerde ölü bulunduğu ve sol tarafında bir adet bıçak olduğu kaydedildi. İddianamede, şüphelinin maktulü evinde bulunan silah ile vurduğu ve ardından silah ile birlikte kolluk kuvvetlerine teslim olduğu anlatıldı.
Şüpheli Ayşe Gül’ün iddianamede yer alan ifadesinde, maktul ile eşinin arkadaş olduğunu, maktulün eşine kumpas kurması üzerine şikayetçi olduklarını bunun ardından maktul ile ailesinin kendilerine baskı yaptığını, maktulün kendisine tecavüz ettiğini, yüzüne kezzap atmakla tehditlerde bulunduğunu ve bundan eşinin haberinin olmadığını söylediği öğrenildi.
Şüphelinin iddianamede yer verilen ifadesinde, maktul ile evlenmeleri konusunda ağabeyinin kendisini zorladığı, baskılar nedeniyle eşinin bırakıp ağabeyinin yanına gittiğini, ağabeyinin kendisinin dışarı çıkmasına dahi izin vermediğini, bu esnada en küçük çocuğunun doğduğu, maktul ile evlenmemesi halinde çocuğunu öldürmekle tehdit edildiği, eşine göndermek üzere zorla videolarının çekildiğini ve bunlara dayanamayarak kaçıp eşinin yanına döndüğünü söylediği belirtildi.
Olay günü eşinin çocukları parka götürdüğü esnada maktulün kendisini aradığını söylediği belirtilen şüphelinin iddianamede yer alan ifadesinde, maktulün eşini alıp götürdüklerini, bunun üzerine paniklediğini, sonrasında maktulü elinde bir bıçakla gördüğünü, evde bulunan silahı alıp kapıyı açtığını, maktulün kendisine tekme attığını, bunun üzerine ne yapacağını bilemeyerek silahı ateşlediğini, kendisini korumak için yaptığını ve öldürme kastı ile hareket etmediğini anlattığı kaydedildi. İddianamede yer verilen ifadede, maktul ile hiçbir zaman ilişkisinin olmadığı, ağabeyinin kendisini maktule satmak istediği, çektirdiği samimi fotoğrafların hepsini uyuşturucu maddenin etkisindeyken çektirdiği ve maktulün kendisini tehdit ettiğini söylediği belirtildi.
Maktulün avukatının dosyaya sunduğu deliller doğrultusunda maktul ile şüphelinin arasında gönül ilişkisinin olduğunun anlatıldığı iddianamede, görüntülerin tek bir günde çekilmediği, maktulün şüpheliyi tehdit ettiğine dair delil bulunmadığı, maktulün Anadolu Aile Mahkemesi’nde şüphelinin çocuğuna ilişkin babalık davası açtığı kaydedildi.
İddianamede, şüphelinin ‘kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan müebbet ile 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.