Konak Belediyesi Hayvan Bakım Merkezi, yaşamlarını kent sokaklarında sürdüren kedi ve köpeklerin sevgi merkezi oldu.
Sokak hayvanları, Konak Belediyesi Hayvan Bakım Merkezi tarafından koruma altına alındı. Son dört yıldır çalışmalarını sürekli artan bir çizgide sürdüren Veteriner İşleri Müdürlüğü, 10 binden fazla sevimli dostu zor durumdan kurtardı. Sadece kedi ve köpekler değil, duyarlı vatandaşlardan gelen ihbarlar doğrultusunda kent yaşamı içinde zarar gören kuşlara ve daha birçok hayvana sahip çıkıldı.
Türkiye’nin ilk hayvan nakil aracını hizmete sunarak hayvan hakları konusunda da öncülük eden Konak Belediyesi, binlerce hayvanı bulunduğu yerden alarak Hayvan Bakım Merkezi’ne taşıdı. Trafik kazası geçirmiş, yaralı, bitkin, zor durumdaki hayvanlar, veteriner hekimlere güvenle teslim edildi.
Konak Belediyesi Hayvan Bakım Merkezi’nde kullanılan son teknoloji cihazlar ve hijyenik ortam, sevimli dostların sağlıklarına bir an önce kavuşmasında en önemli etkenlerden biri oldu. Medikal ve operatif tedavi, kısırlaştırma-işaretleme işlemleri, klinik tanı hizmetleri, aşılama ve antiparaziter tedavi modern cihazlarla steril ameliyat ortamında gerçekleştirildi. Uzman veteriner hekimler ise sadece tıp bilgilerini değil sevgi dolu yüreklerini de sevimli dostlara açtı.
Konak Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü, bir yandan sahipsiz hayvanların güvencesi olurken bir yandan da eğitim seminerleriyle ilköğretim öğrencilerini bilinçlendirdi. Seminerlere katılan 3 bin çocuk, hayvan bakımı ve besleme, hayvan sevgisi ve bilinçli hayvan sahibinin sorumlulukları gibi konularda bilgi sahibi oldu. Eğlenceli seminerler dizisi ile daha duyarlı ve bilinçli bir geleceğin kapıları aralandı.
Hayvan Bakım Merkezlerinin çağdaş kent yaşamında olması gereken hizmetlerden sadece biri olduğunu dile getiren Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, sokak hayvanlarının görmezden gelinemeyeceğini ekleyerek şunları söyledi: “Düşünün ki bir lokma ekmeğe, bir damla suya, sizinle ilgilenecek bir sevgi eline ihtiyacınız var. Ama diliniz yok, konuşamıyorsunuz ve eliniz kolunuz bağlı. İşte sokak hayvanları, bu çaresizliği her gün yaşıyor. Sokağa atılmak, sokakta doğmak onların tercihi değil. Dediğim gibi çağdaş kentlerde hayvan bakım merkezleri olmak zorunda. Ancak biz her geçen gün duyarlılığı ve bilinci birazda daha artırmak için çalışıyoruz. Beslenme durakları, parklarda kum havuzları, kedi ve köpek oyuncaklarının yanında kampanya, proje ve seminerlerle başta çocuklarımız olmak üzere toplumun geneline yayılan bir bilinç oluşturuyoruz.”