Balıkesir’in doğal şehir unvanı ile tanınan Sındırgı ilçesinde iyi tarım uygulamalarına devam ediliyor. Sındırgı Belediye başkanı Ekrem Yavaş’ın çiftçilere örnek olması için başlattığı örnek tarım uygulamalarında ata tohumu kullanılmaya başlandı.
Her hangi bir katkısı olmayan, ilaç kullanılmayan ve diğer türlere göre sağlıklı ve ekonomik yönden kazancı yüksek olan Karakılçık buğdayı yıllar sonra toprakla buluştu. Örnek tarım uygulaması ve ata tohumlarının kullanılması eskiye ve doğallığa dönüş olarak nitelendiriliyor.
Eski yıllarda Sındırgı’da sıkça ekilen ancak sonrasında kaybolan bir ürün daha Sındırgı’ya yeniden kazandırılıyor. Seferihisar bölgesinden temin edilen doğal ata tohumları Sındırgı’da toprakla buluştu. Kovid 19 sürecinde doğal ürünlere olan talep de bu tür tarım ürünlerinin arttırılmasının gerekli olduğunu bir kez daha gösterdi.
15 dönümlük alanda tohum çoğaltma ve teşvik amaçlı ekilen karakılçık buğdayı hasat sonrası Kınık mahallesinde bulunan taş değirmende öğütülerek Akpınar Yaşam Merkezi Bereket Versin Kadın Kooperatifinde satışa sunulacak. Bunun yanında mahalle fırınlarında öğütülen un kullanılarak yapılacak köy ekmekleri de satışa sunulacak.
Çiftçiye örnek olması ve bereketli olması dileğiyle traktöre binen Sındırgı Belediye başkanı Ekrem Yavaş “ Doğal şehir Sındırgı tarım faaliyetleriyle de belediyenin imkânları, belediyenin önderliğinde ilerlemeye bir şeyler yapmaya devam ediyor. Bugün yaptığımız çalışma eskiden atalarımızın, annemizin, babamızın diktiği, ektiği her kılçık diyebildiğimiz o ata tohumumuzu tekrar hayat buldurmak için bir mücadele verdik. Ve şu anda onun arazideyiz. 15.000 m2lik bir alanda özellikle Seferihisar bölgesinden temin ettiğimiz o küçücük bir bölgede bulunan ama daha sonra çoğaltılan karakılçık tohumuyla yeni bir döneme başlıyoruz. GDO’suyla oynanmamış bir buğday bu ve bugün insanların çok aradığı özellikle de buğday yemesinde sakınca olduğunu gördüğümüz çoğu insanların çok rahatça yiyebildiği bir buğday. Ve normal buğdaya göre 3 katına göre bir fiyatı var bu karakılçık buğdayın. Ve daha boylu ve belki de biçerdöverle biçilemeyen bir buğday. Ama tırpanla veya biçerbağlarla bu hasat yapılabiliyor. Ben umuyorum ki bu çalışmanın neticesinde sahada bir tohumluk bir buğdayı tekrar üretmiş olacağız. Arkasından da Kınık mahallemizde eski bir su değirmeni yapmıştık daha önce. Bu su değirmeniyle beraber öğütünce de Bereket versin kadın kooperatifimizde bunu çok özel bir şekilde satabileceğiz. Ayrıca taş fırınlarımız var mahallelerimizde. O taş fırınlarla da beraber ekmeğini üretip inşallah insanların hizmetine sunmuş olacağız. Karakılçık buğdayımızla amacımız belediyemiz olarak halkımızı GDOsu olmayan ata tohumlarımıza sevk edebilmek. Hem de insanlarımızın sağlığına etki edebilecek olan doğal bir beslenme biçimini geriye getirebilmek. Biz bu buğdayımızı inşallah hasat ettikten sonra Kınık mahallemizde bulunan su değirmenimizi daha önce kurduğumuz su değirmeni, öğüterek Bereket versin kooperatifimizde satışa sunmuş olacağız. Ayrıca eski köy ekmeği olarak bildiğimiz ve kadınlarımızın bugün biz mahalle fırın kültürümüz de Sındırgı’da çok hâkim bir şekilde var. Burada o ekmeği üreterek insanların hizmetine sağlıklı, doğal bir ürünü sunmanın keyfini yaşamış olacağız. Amacımız sağlıklı nesiller, GDO’ suz ürünler ve öze dönüş bir şekilde doğal yöntemlerle geleneksel tarım yöntemlerini şehrimizde çoğaltabilmek. Kolay gelsin hepimize” dedi.