Sinop’ta yaşayan 80 yaşındaki Salih Gelebek, pandemi sürecinde kendine tanınan süre zarfında 1981 yılında başladığı çilingirlik mesleğini ilerleyen yaşına rağmen sürdürüyor.
Sinop’ta tersane mevkiinde 40 yıldır yaptığı anahtarcılığı birkaç metrekarelik dükkânında sürdüren 80 yaşındaki Salih Gelebek, ilerleyen yaşına rağmen çalışma azmi ve el becerisi ile herkesin takdirini alıyor. Pandemi nedeniyle kendine tanınan süre zarfında mesleğini icra eden Gelebek antika anahtarlardan, teknolojik yeni nesil anahtarlara her türlü kilit ve demirciliğin ince işlerini yapıyor. İşinin titiz çalışma gerektirdiğine işaret eden Gelebek meslek hayatı boyunca tüm işlerini büyük bir incelik içerisinde yaptığını dile getirdi. İlerleyen yaşına rağmen çalışma azmi ve el becerisiyle gençlere taş çıkartan Gelebek, "Emekli olundu diye yatmaya gerek yok. ’İşleyen demir ışıldar’ demiş atalarımız. Gücüm yettiği müddetçe çalışacağım" dedi.
Bu işte en önemli değerin dürüstlük olduğunu vurgulayan Gelebek, "İnsanlar bize mallarını emanet ediyor. Evlerinin, arabalarının anahtarlarını bizlere veriyor. Siz ve yanınızda çalıştırdıklarınız bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı olmalıdır. Aksi takdirde size olan güven azalır ve iş yapamaz hale gelirsiniz" diye konuştu.
Yıllarını bu mesleğe verdiğini ancak artık herkesin anahtarcı olduğuna işaret eden Gelebek, "Bu iş ustalık işiydi fakat şimdi herkes her işi yaptığı için bu meslek de artık kaybolmaya başladı" ifadelerini kullandı.
Mesleğini çok sevdiğini ve ölene kadar sürdürmeyi planladığını anlatan Gelebek, şunları kaydetti:
"Çocukluktan beri çalıştım. Önceleri burada ahşap gemi maketi yapıyordum. Sonra anahtarcılık gibi ince işleri yapmaya başladım. Anahtarcılığa devam ediyorum. Çalışmanın yaşı yok. Müslüman insan emekli olmaz, emekli olsa da çalışmaya devam eder. En azından çevresindeki yardıma muhtaçların yardımına koşar. Emekli olundu diye yatmaya gerek yok. ’İşleyen demir ışıldar’ demiş atalarımız. Gücüm yettiği müddetçe çalışacağım. Emekli olsam da çalışacağım. Pandemi sürecinde kendime tanınan sürelerde dükkanımı açıyorum. Ben yokken oğlum işletiyor. İnsan yapısı olduğu için her türlü kapı açılıyor. Her türlü kilidi açıyorum. Çalışmayı seviyorum. Boş durmak bana göre değil.”