Antalya’da TÜBİTAK destekli proje ile soğuğa, soğuk stresine ve çiftçilerin en çok dert yakındığı don olayına dayanıklı taze ve kuru fasulye çeşidi geliştirildi. 3 yılı alan çalışmalar sonrası eksi 4 dereceye kadar dayanabilen taze ve kuru fasulyeden sonraki hedef ise biber ve domates olacak.Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) ve Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünün (BATEM) ortaklaşa yürüttüğü ve TÜBİTAK tarafından desteklenen proje basına tanıtıldı. Akdeniz Üniversitesi çiftlik alanındaki uygulama tarla ve seralarında yapılan tanıtıma Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Karayel, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Kantar ve basın mensupları katıldı.829 fasulye çeşidi arasından seçildiProgramda fasulyeleri tanıtan Prof. Dr. Faik Kantar, Türkiye’de yüksek kesimlerde bulunan 829 fasulye genotipini toplayarak laboratuvar ve arazi çalışmalarıyla araştırdıklarını söyledi. Prof. Dr. Kantar, 3 yıl süren çalışmada fasulye sıcaklık testlerinde soğuğa karşı dayanıklılık gösteren fasulye çeşidinin eksi 4 dereceye kadar dayanıklı olduğunu, aynı zamanda soğuk stresine, kuraklığa ve çiftçilerin en çok korktuğu don olayına karşı direnç göstererek etkilenmediğini kaydetti."Yüksek verimli çeşitler geliştirmek istiyoruz"Çalışmaları hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Kantar, elde ettikleri genotiplerin üzerinde ıslah ve melezleme çalışması yaptıklarını ifade ederek şunları söyledi:"Bu anlamda hem ihracat potansiyelimizi arttırmak, hem de ithal edilen tohum miktarını azaltmak istiyoruz. Bizim yerel genotiplerimizin arasında hastalık, soğuk, kuraklık ve diğer stres şartlarına dayanıklılıkla ilgili birçok genetik yapı var. Bunlardan istifade ederek yüksek verimli çeşitler geliştirmek istiyoruz."Antalya’da dün gece saatlerinde hava sıcaklığının 3 dereceye düşmesiyle birlikte çiftçilerin ürünlerinin etkilendiğini belirten Kantar, "Vatandaşlarımızın ticari olarak yetiştirdiği genotip biraz etkilenmiş ama bizim seçtiklerimiz gayet iyi bir şekilde duruyor. Önümüzdeki 1 ay içerisinde hava sıcaklığı daha çok düşecek ve fark daha belirgin hale gelecek. Bunun sonucunda biz sera şartlarında ısıtmasız şartlarda eksilere düştüğünde hiç etkilenmeden üretimine devam edilen çeşitleri devreye sokup çiftçimizin hizmetine sunmak istiyoruz" diye konuştu."Normalinden daha lezzetli"Geliştirilen fasulyenin lezzeti konusunda da açıklama yapan Kantar, şöyle konuştu:"Lezzet olarak normaline göre daha lezzetli olanlar var. İçinde çok büyük çeşitlilik var. Baklaları mor olandan tutun, barbunya tipi, sarı ve kırmızı benekli olanlar var. Bütün isteklere uygun baklası standart tipli olanlar, uzun ve yuvarlak olanlar var. Elimizdeki alternatif fazla ve sektörün bütün ihtiyaçlarına göre biz çeşit geliştirebileceğimizi ve tescile sunabileceğimizi düşünüyoruz.""Sırada biber ve domates var"Şuanda biberle ilgili çalışma başlattıklarını da aktaran Kantar, domateste de çalışma gerçekleştireceklerini ifade ederek, "Yerel çeşitlerden koleksiyon oluşturduk ve kışın test ettik. Soğuğa dayanıklı olanlarını bulduk ve arkadaşlarımızla beraber teste aldık. Domatesle ilgili elimizde gen kaynakları var. Sonbahar kış döneminde Antalya’da seralarda sıcaklık düşünce verim düşüyor. Biz kendi genotiplerimizden soğuğa dayanıklı tipler geliştirebilirsek soğuk şartlarda da yüksek verim elde edebiliriz. Yakında onlara başlayacağız" dedi."200 milyon dolarlık tohum ithal ediyoruz"Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Karayel de, Türkiye’nin tohum konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu ancak 2016 rakamlarına göre 200 milyon dolarlık tohum ithalatı gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Bununla birlikte son yıllarda 150 milyonluk tohum ihracatının gerçekleştirildiğini hatırlatan Karayel, yapılan çalışmanın ihracat ve ithalat konusunda önemli olduğunu vurguladı.