Türkiye Taşkömürü Kurumuna üyesi işçiler, 08.00-16.00 vardiyası öncesinde kuyunun girişinde toplandı. Faciada hayatını kaybeden işçiler için Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından katılımcılara mevlit şekeri dağıtıldı. GMİS Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, gazetecilere yaptığı açıklamada, Soma'daki facianın iş kazası olmadığını ileri sürerek, "iş cinayeti" olduğunu iddia etti. Facianın göz göre göre geldiğini öne süren Tutkun, şöyle konuştu: "İhmaller zinciri çok. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti'nin savcıları bu olayı takip ediyor. Yaşamını yitiren maden işçilerine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, kazadan kurtulanlara acil şifalar diliyorum. Biz de bu acıyı Zonguldak'ta yaşadık. Madenci arkadaşlarımızın duyarlılığı iş bırakma eylemiyle başladı. Sendikamıza üye arkadaşlarımızdan hem orada hem de burada yaşamını yitiren maden işçileri için Kur'an-ı Kerim okutma isteği geldi. Biz de görevimizi yerine getirdik." Tutkun, TTK'ya bağlı maden ocaklarındaki iş kazalarına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı: "Bazı iş kazaları kaçınılmaz, bazıları ise dikkatsizlikten doğar. Kurumumuzda çok ihmalden doğacak kazalar olmaz. Genelde kaçınılmaz kazalar olur. TTK'nın ve Zonguldak'ın jeopolitik yapısı dolayısıyla yerine göre 4 ve 1 metrenin yanı sıra 30 santimetrelik damarlar olur. Yerine göre işçi arkadaşlarımız yerde sürünüyor, yerine göre rahat çalışıyor. Kaçınılmaz kazalarda yapacak bir şey yok. İhmalden doğabilecek kazalar vardır. Soma'daki olay iş kazası değil, cinayet. Tutuklamalardan belli, görüyorsun. En yukarıdan en alta kadar herkesin hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum." - "Madenlerdeki önlemleri kazalardan sonra değil de bugünden alalım" Maden işçisi Cemal Aydın da Soma'daki facianın tekrarlanmamasını arzu ettiklerini belirterek, "Zonguldak'ta 1992'de, Kozlu'da, 2010'da Karadon'daki patlamadan sonra 30 arkadaşımız şehit oldu. Bu tür olaylar kazalardan sonra gündeme geliyor ama maden faaliyetleri diğer zamanlarda da devam ediyor. Madenlerdeki önlemleri kazalardan sonra değil de bugünden alalım. İşi Allah'a bırakmayalım. Maden kazaları ve madendeki ölümler kader değildir. Bunları bilelim yeter" diye konuştu. Yer altında sağlık görevlisi olarak çalışan Yasin Ayan da madencilik sektöründe özelleştirmeye karşı çıktıklarına dikkati çekerek, "Madende iş güvenliğinin olması lazım. Özel sektör ve taşeron firmalar iş güvenliği konusu üzerinde durmuyor. Bu da Soma'daki facialara yol açabiliyor. Soma'daki facia, her zaman olabilecek bir şey değil. 301 kişinin yaşamını yitirmesi, olmayan bir şey değil. Maden sektörü özelleştirilmesin çünkü düşük maliyet elde edebilmek için iş güvenliği kısıtlanmak zorunda. İş güvenliği kısıtlandığında bu tür facialara yol açabiliyor" değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından, işçiler yer altındaki mesailerine başladı.