Bursa’nın en önemli manevi miraslarından Somuncu Baba Fırını ve evinde yürütülen restorasyon çalışmaları büyük bir hızla ilerliyor.Bu güne kadar çok sayıda tarihi yapıyı restore ederek Bursa’ya kazandıran Osmangazi Belediyesi’nin, Somuncu Baba Evi ve Fırınının aslına uygun şekilde restore edilerek kent belleğine kazandırılması için yürüttüğü çalışmalar büyük bir hızla ilerliyor. Restorasyon çalışmalarının yürütüldüğü Somuncu Baba Evini ziyaret ederek çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Evliyalar şehri Bursa, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra manevi zenginliği ile de dünyanın en önemli kentlerinden birisi. Bizler bu zenginliklerin kaybolmaması, yeniden ayağa kaldırılıp yaşatılması ve yeni nesillere aktarılması için büyük bir çaba harcıyoruz. Osmangazi Belediyesi’nin Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesinde 14 yıldır yürüttüğü çalışmaların bir sonucu olarak, bu bölgenin UNECO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne girmiş olması, bizlerin sorumluluğunu bir kat daha artırdı. Bu sorumluluğun bilinciyle, bundan sonra çok titiz ve gayretli şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.Bu güne kadar yürüttükleri çalışmalar sonucu 150’nin üzerinden tarihi eseri Bursa’ya kazandırdıklarını belirten Dündar, “Sahip olduğumuz köklü mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için bundan sonra da büyük bir gayretle çalışacağız. Ulu Camii’nin yapımında çalışanların karnını iki göz fırınında pişirdiği ekmekle doyuran Somuncu Baba’nın evi ve Fırını, yapılacak çalışmaların sonunda yeniden canlanacak. Bu gün burada, 1370’li yıllara ait bir yapı olan fırını aslına uygun şekilde restore ediyoruz. Bursa’nın fethinden yaklaşık 50 yıl sonra Ulucami’nin yapımında çalışanların ekmek ihtiyacını karşılayan, halkımızın Somuncu Baba olarak bildiği, kaynaklarda ise ismi Hamid-i Veli olarak geçen bir zatın evini ve fırını aslına uygun şekilde restore edip yeniden ayağa kaldırıyoruz” diye konuştu.Geçtiğimiz yıl başlatılan restorasyon çalışmalarının büyük bir titizlikle yürütüldüğünü, amaçlarının o dönemin anlayışını bu günlere taşımak olduğunu ifade eden Dündar, “Bizler de Somuncu Babanın manevi mirasını yaşatmak adına, restorasyon tamamlandıktan sonra burada ekmek dağıtımı yapmak istiyoruz. Somuncu Babanın o gün ihtiyaç sahipleri için yaptığını günümüzde yeniden yapmak, buradan ihtiyaç sahibi ailelerin faydalanmasını sağlamak istiyoruz. Bu projemiz çerçevesinde, inşaat tamamlandıktan sonra dışarıdan temin ettiğimiz ekmekleri ihtiyaç sahiplerine sembolikte olsa buradan ulaştıracağız” dedi. Başkan Dündar, “Hedef öncelikle fırının restore edilip aslına uygun olarak ayağa kaldırılması. Ardından buradaki müştemilatın, bahçesi ile birlikte bir bütün halinde bitirilmesini hedefliyoruz. İlk kısmını bu yılın sonunda bitirmeyi ve ziyarete açmayı hedefliyoruz. Bursa’mız, hem tarihi, hem manevi miras açısından oldukça zengin bir şehir. Burası da Bursa’mızın manevi miras olarak önemli bir değeri. Bu değerin yeniden ayağa kalkması Bursa’mız için önemli bir kazanç olacak” açıklamasını yaptı.Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid, inşaatın tamamlanmasının ardından damadı Emir Buhari'nin (Emir Sultan) Ulu Cami'de imameti üstlenmesini ister. Bu isteğe olumsuz cevap veren Emir Buhari, "Bursa'da benden daha alim kimseler vardır ve kutb-ı zaman burada iken bana vaaz vermek düşmez. Bu şeref, halkın Ekmekçi Koca dedikleri Şeyh Hamid'e aittir" der. Cevap karşısında şaşkınlık yaşayan Sultan, damadının işaret ettiği 'Somuncu Baba'ya imameti teklif eder. Padişah'ın buyruğuna sessiz kalan 'Somuncu Baba' Emir Sultan'a "Hay Emir Hay! Niçin bizi faş ettin?” sözleriyle sitemde bulunur.Emir padişahtan gelince Ulu Cami'de ilk cuma namazını kıldıran 'Somuncu Baba' hutbede Fatiha Suresi'nin 7 ayrı tefsirini yapar. Dönemin Bursa Kadısı Molla Fenari, o günü şöyle anlatır:"Somuncu Baba'nın büyüklüğüne bu 7 çeşit tefsir adil bir şahittir. 'Somuncu Baba'nın birinci tefsirini herkes anladı. İkincisini anlamayanlar çıktı. Üçüncü tefsiri sadece alimler anlarken sonraki tefsirleri anlayan neredeyse yoktu. Öylesine derin bir ilimle yapılmış tefsirdi."Hutbeyi dinleyenler onun büyük bir veli olduğunu anlayınca elini öpmek üzere kapıya hücum ederler. Somuncu Baba'nın bu ilk cuma namazı sonrası camiden çıkışta üç kapıdan da aynı anda çıktığının görüldüğü gibi meşhur bir kerametinden bahsedilir. Fırınına dönen 'Somuncu Baba' bir daha ekmek pişirmediği gibi, halkın tazim ve ikramlarından rahatsız olarak müridi Hacı Bayram-ı Veli ile birlikte Bursa'yı terk eder. Somuncu Baba, bir taraftan Ulucami inşaatında çalışan işçilere pişirdiği ekmeklerden ikram ederken rızkını kazanmak için satış da yapmış. Çarşıda ekmeklerini satarken "Somunlar, müminler!" diye bağırdığı rivayet edilir.