Tarih kadar eski bir ayakkabı türü olan yemeni, unutulmaya yüz tutuyor. Babadan oğula geçen ve Türkiye’de sayılı kişilerin emek verdiği bir meslek daha bitme noktasında.Beypazarı’nda yıllardır yemenicilik yapan ve zor şartlarda bu mesleği sürdürdüğünü belirten Durmuş Kaya, destek olmazsa bu işi daha fazla yapamayacağını ifade ediyor. Bağ-kur emeklisi Durmuş Kaya yanında kendisine yardım eden 75 yaşındaki Zeki Akoğlu ile birlikte her sabah dükkanını açıyor. Baba mesleği olan ve Türkiye’de yok olma noktasına gelen eski adı ile çarık, yeni adı ile yemeni dikimini yıllardır sürdüren Durmuş Kaya, artık bu mesleğin bitme noktasına geldiğini ve dolarla borçlanarak malzeme aldıklarını belirtti.Yemenici Durmuş Kaya, geçmişin gündelik ayakkabısı olan yemenilerin artık turistik eşya niyetine satıldığını ve en kullanışlı ve sağlıklı ayakkabı çeşidi olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Yemeni esas olarak gön ve yüz olmak üzere iki kısımdan oluşur. Manda ve sığır derisinden yapılan gön, yere gelen kısımdır ve bunun üzerinde dana derisinden yapılmış taban kayışı bulunur. Yüz ise sırt ile birbirine birleştirilmiş ve çirişle yapıştırılmış sahtiyan ve meşinden yapılır. Bulunduğumuz imaret meydanında el sanatları dükkanlarımız var ancak turistler rağbet göstermiyor. Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan bize destek sözü verdi. Belediye olarak siparişte verdiler. Sipariş olmazsa dükkanda satış yaptığımız yok. Destek olmazsa da bu işi sürdüremeyecek ve dükkanı kapatacağız. Bu meslekte çırak yetişmiyor, son ustaları biziz."Yapımı zahmetli olan yemenileri günümüzde sadece folklor ekipleri kullanırken, evine süs eşyası olarak almak isteyenler tercih ediyor. Yemeni yapımında kullanılan ve gön ismi verilen derinin ayak terlemesi ve mantar yapmadığı, sağlamlık ve sağlık bakımından eskiden çok tercih edildiği belirtiliyor.