Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bulunan Abalı Jandarma Karakolu bölgesindeki eylem alanına gelen bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, önceki gün protesto eyleminde göstericiler tarafından alıkonulan 2 asker ve 3 sivilin serbest bırakılması çağrısında bulundu.Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) üyesi bir grup, önceki gün karakol yapımını protesto etmek bahanesiyle Diyarbakır-Bingöl karayolunu trafiğe kapattı. Yaklaşık 26 saat kapalı kalan yol dün akşam saatlerinde açıldı. Bugün eylemcilerin çadır kurduğu bölgeye giden aralarında İnsan Hakları Derneği, Diyarbakır Barosu, Eğitim-Sen, Sağlık Emekçileri Sendikası gibi bazı sivil toplum örgüt temsilcileri eylemcilerle görüştü. Eylemcilerle görüşen STK temsilcileri yol kapama eyleminde alıkonulan 2’si asker 5 kişinin serbest bırakılmasını talep etti. Eylemcilerle yapılan görüşmenin ardından gazetecilere açıklamada bulunan İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, karakol yapımlarının çözüm sürecine bir katkısının olmayacağını ifade ederek, karakol yapımlarının durdurulması gerektiğini söyledi. Bilici, "Bizler burada bulanan kurumlarla beraber, bu sürecin başlamasından önce de uyarılarımızı yaptık. Mevcut olan sorunları dile getirmiştik. Bu sorunların arasında, bu karakolların yapımlarının durdurulması, barajların yapımlarının iptal edilmesi, diğer taraftan koruculuk sisteminin sürecin sağlıklı işlemesi adına sona ermesi gerekiyordu. Sivil toplum örgütleri olarak bu sorunların giderilmesi için çok sayıda açılamada bulundu. Hükümete, taraflara çağrılarda bulunduk. Ama maalesef hükümet bu yöndeki çağrılarımızı dikkate almadı. Sivil toplum örgütleri olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz, bu karakolların yapımı derhal durdurulmalıdır. Karakolların yapımı bu sürece katkı sunmaz. Sürece olan güven ve yaklaşımı zedeler. Çünkü kamuoyunun böyle bir hassasiyeti var" dedi.Bilici, Diyarbakır - Bingöl karayolunun trafiğe kapatıldığı esnada YDG-H üyeleri tarafından kaçırılanların serbest bırakılma çağrısında bulunarak şunları söyledi:"Buradaki STK’lar olarak sürece son derece hassas davranıyoruz. Sürecin zarar görmemesi gerekiyor. Bunun için ne yapmaya gerekiyorsa her zaman hazır olduğumuzu ifade ettik. Alıkonulanların teslim edilmesi konusunda nerede olursa olsun, bütün zorluklara rağmen onları almaya hazırız. Yeter ki bu coğrafyada bir daha silahlar konuşmasın, kan akmasın, onurlu bir barış tesisi için bizim üzerimize ne düşerse, geçmişte yaptığımız gibi bundan sonra da yapmaya hazırız. Umarız her iki tarafta bu hassasiyete dikkat eder. Ama en fazla siyasal iktidara büyük iş düşüyor. Geri çekilme başladığı günden itibaren bu tür sıkıntılar sürekli oldu. Şu anda ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıyız. Umarım devlet bu hassasiyeti anlar ve üzerine gider.”Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Av. Cihan Aydın ise karakolların bölge insanlarının geçmişte yaşadıkları kötü hatıraları hatırlattığını ifade etti. Çözüm süreciyle birlikte insanların köylerine geri döndüğünü anlatan Aydın, gelen insanların karakollarla karşılaştığını ve bunun kabul edilemez bir durum olduğunu savunarak, "Bu bölgenin çok büyük acılara tanık olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu coğrafyada çok sayıda insan gözaltında kaybedilip, faili meçhule gitti ve yüzlerce köy yakıldı. İnsanlarımız şu an yaşanan sürecin nimetlerinden yararlanarak köylerine geri dönmeye başlamışken, burada yeni karakolların inşa edilmesi kabul edilemez bir durum. Çünkü bu bölgede karakol demek, insanların geçmiş hatıralarını canlandırıyor. Bu hatıralar iyi hatıralar değil. Büyük acıları beraberinde getirdiği hatıralardır. Bu güvenlik politikası Lice’de ve bölgenin tamamında sürdüğü sürece maalesef, bu sürecin etkili bir şekilde yürütülmesi zora giriyor” şeklinde konuştu.Öte yandan, Diyarbakır-Bingöl karayolunda trafik akışının kontrollü bir şekilde sağlandığı görüldü.