İlçede çiftçilik yapan İlyas Kocabaş, oğlu Yusuf Kocabaş ile zeytin bahçesinde ağaçlara bakım yapmaya gitti. Bahçenin yanından geçen su arkının içinde temizlik yapan İlyas Kocabaş, suda kertenkeleye benzeyen ancak dikenli şekilde yüzgeçleri ve yine dikenli kuyruğu olan boyları 5 ile 10 santim arasında değişen sürüngenler gördü.
Bir kürek ve eldiven kullanarak suda gördüğü sürüngenleri bir kova içerisine toplayan Kocabaş, gördüğü manzara karşısında daha da şaşırdı. 11 sürüngen kavanoz içindeki suda yüzmeye ve dikenli yüzgeçlerini daha belirgin şekilde açmaya başladı. İlk bakışta ejderhayı andıran benzerliğinden dolayı bunun bir su ejderhası olduğunu düşünen İlyas Kocabaş, daha sonra kova içerisindeki sürüngenlerin bir fotoğrafını çekerek önce bir veteriner hekim arkadaşına gönderdi sonra da internetten araştırmaya başladı. Çok geçmeden bulduğu sürüngenlerin çok ender görülen ve daha çok kuzey ülkelerde yaşayan şeritli semender olduğunu anlayan Kocabaş, "Önce ejderha zannettim. Oğlumla adını ’su ejderhası’ koyduk. Benim burada bahçem var. Ağaçlara bakım yapmaya gelmiştim. Su arkını temizlerken bu hayvanları suyun içinde gördüm. Oğlumla birlikte kovaya 11 tanesini topladık. Ancak daha suda 10-15 tane daha var. Ne olduğunu bilmiyordum ama sonradan araştırıp öğrendik ender görülen bir hayvanmış" şeklinde konuştu.
"ÖNCE KORKTUM BABAM 'EJDERHA' DEDİ"
İlyas Kocabaş’ın 14 yaşındaki oğlu Yusuf Kocabaş ise, "Önce korktum babam ’ejderha’ dedi. Ağzından alev çıkaracak mı diye de bekledim. Ama ejderha değilmiş" dedi.
İran mitolojisinde ateşte yanmayan hatta ateşi söndüren hayvan olarak bilinen semender dünya genelinde nesli tükenmekte olan sürüngenler kategorisinde bulunuyor. 40’a yakın türü bulunan semenderin en nadir görülen türü ise suda yaşayan şeritli semender olarak biliniyor. Sırt ile kuyruk kısmında dikeni andıran yüzgeçleri bulunan şeritli semender 5 ile 25 santim arasında boy uzunluğuna sahip olabiliyor ve erkeği dişisinden daha uzun olan şeritli semender 50 yıla kadar yaşayabiliyor.
Kaynak: İHA