Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Güney Kore’de akademik işbirliğine yönelik protokoller imzaladı. Güney Kore ile akademik ortak çalışmalar ve öğrenci değişimleri gerçekleşecek.
Üniversite sanayi-sektör işbirliğinin Türkiye’deki en önemli uygulayacılarından olan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, üniversite-sektör işbirliğinde önemli bir yere sahip olan Güney Kore ile ortak çalışmalar gerçekleştirecek. Rektör Sarıbıyık, Balkanlar’daki üniversitelerle gerçekleştirdiği işbirliklerinin ardından Güney Kore’de de bir dizi ziyaretler gerçekleştirdi.
Güney Kore’nin Türkiye’ye karşı çok yakın bir ilgisinin olduğunu ifade eden Rektör Mehmet Sarıbıyık, “Bize karşı ‘kan kardeşiyiz’ diye bir yaklaşımları var. Akademisyenlerin de toplumun da bize karşı bir sevgisi var. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda yapmış olduğumuz desteklerden dolayı bize destek vermekle ilgili bir tereddütleri yok. Akademik işbirliğimizin arttırılmasında bir engel yok, biz bunu iyi bir şekilde değerlendireceğiz. Yeni kurulan bir üniversite olarak Güney Kore’yle daha sıkı bir işbirliği içinde olacağız. Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizin değişimi ve ortak projelerle ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz ” dedi. Güney Kore’nin AR-GE ile iç içe sanayinin ihtiyacı olan projeleri yaptığını ve sürekli olarak geliştirdiğini aktaran Rektör Sarıbıyık, “Yapılan AR-GE’nin ürüne dönüşmesini çok önemsiyorlar. Bizim de bunu yapmamız lazım. Eğitim modeli ile ilgili bizde bir sıkıntı yok. İşleyişle ilgili herkes ve özellikle de akademisyenler taşın altına elini koymalı. İmkansızlıkları imkanlı hale getirmek için onların çalışması gerekiyor. Güney Kore’de akademisyenlerin ana işi AR-GE, ancak eğitim ve AR-GE’nin dengesini iyi kurmak lazım. Bizde de eğitimcilerin sadece derse giren kişiler olmasını engellememiz lazım. Hocalar sahada ve laboratuvarlarda da olmalı” dedi.
Ekonomik kalkınmada üniversiteler
SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, AR-GE’den sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Boz ve SUBÜ Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Laboratuvarında görevli Güney Koreli Prof. Dr. Hyun Soo Lım Ulusal Chungnam Üniversitesi (Chungnam National University) bu üniversiteye bağlı Kuluçka Merkezi (Business Incubation Center), Mühendislik Fakültesi ( CNU College Of Engineering ), Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (University Of Science and Technology), Innapolis Foundation ve Ulusal Metroloji Enstitüsü’nü (KRISS) ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Üniversitelerin eğitim sistemleri, sanayi ve araştırma merkezleri ile ilişkisini inceleyen Rektör Sarıbıyık ve beraberindeki heyet karşılıklı iş birliği protokolü de imzaladı. Üniversitelerin ekonomik kalkınmaya etkisinin önemli olduğunu vurgulayan Rektör Mehmet Sarıbıyık, Güney Kore’nin üniversite-sektör işbirliğinde büyük bir örnek olduğunu ifade etti. Güney Kore’nin 1970’li yıllarda milli gelirinin 6 bin dolar düzeyinde olduğunu hatırlatan Rektör Sarıbıyık, ülkenin 2020’deki milli gelir hedefinin 40 bin dolar olduğunu ve bu artışın da üniversitelerin işin içine dahil edilmesiyle ortaya çıktığını söyledi. Güney Kore’deki üniversitelerin sektörle, aynı zamanda araştırma merkezleriyle olan ilişkilerini, araştırma merkezleri ile de sektörlerin ilişkilerini yerinde görmek amacıyla ziyaretlerde bulunduklarını belirten Rektör Sarıbıyık, “Gördüklerimizi de yeni kurulmuş olan bu üniversitede nasıl bir faydaya dönüştürebileceğimizi incelemek için ilk olarak Innapolis Foundation’ı ziyaret ettik. Burası Güney Kore’deki araştırma ve geliştirmenin kültürüne katkı veren ve ülkenin tamamında araştırma ve geliştirmeden sorumlu olan bir kuruluş. Güney Kore’de 1970’lerde milli gelir 278 dolar, 1990’larda ise 6 bin dolar seviyelerine gelmiş. 2020 hedefi ise 40 bin dolar. Buradaki en önemli nokta, üniversite, sektör ve araştırma merkezleri iş birliği. Bunun neticesinde de nitelikli AR-GE, nitelikli tasarım, nitelikli üretim üçgenini de doğru kurgulamak gerekiyor. Kurumun uyguladığı aslında bunu gerçekleştirmek. Üniversiteleri bir şekilde işin içerisine dahil ederek, ciddi anlamda ülkenin kalkınmasına katkı sağlamışlar. Burada aynı zamanda ortak çalışmaların yapılabileceğini de konuştuk” dedi.
Benzer bir eğitim modeline sahipler
Güney Kore’deki incelemelerinin ikinci gününde Ulusal Chungnam Üniversitesi’ni ziyaret ettiklerini aktaran Rektör Sarıbıyık, “Burada özellikle Mühendislik Fakültesini ziyaret ettik. Mühendislik Fakültesinin eğitim sistemini ve sanayi ile ilişkisini inceledik. Uygulamış oldukları eğitim modeli bizim de üniversite olarak uyguladığımız 7+1 eğitim modeline benzer bir model. Farkları ise biz zorunlu olarak her öğrenciyi iş yerine gönderiyoruz, onlar ise isteyen öğrencileri böyle bir uygulamaya tabi tutuyorlar. Direkt olarak sektörün içerisine öğrenciyi sokuyorlar. İsteyen öğrenci 1 veya 4 ay süre ile iş yerinde zaman geçirebiliyor. Buda öğrencinin iş bulmasını kolaylaştırıyor. Eğitimciler aynı Türkiye’deki gibi iş yeri eğitimine giden öğrencilerin kontrollerini bir şekilde gerçekleştiriyorlar. Burada biraz daha teknoloji kullanarak GPRS sistemi ile öğrenci kontrolünü gerçekleştiriyorlar. Devlet desteği ile 5 yıl süreyle firmalar burada faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Bu 5 yıl sonunda firmaların kendi ayakları üzerinde durup yola devam etmelerinin oranı ise yüzde 90’ın üzerinde. Protokol lisansüstü eğitim, öğrenci değişimi, akademisyen değişimi, karşılıklı bilgi alışverişi ve ortak projeler yapma konularında iş birliğini öngörüyor. Burası özellikle lisansüstü alanda akademisyenlerin araştırma yaptıkları bir merkez. Buraya uluslararası düzeyde oldukça iyi bir maaşla öğrenci de kabul ediliyor. Türkiye’den de yüksek lisans ve doktora düzeyinde öğrenci gönderebileceğiz” diye konuştu.
Her şeyimiz var ancak irade koyamıyoruz
Güney Kore’nin 2000’li yıllarda milli gelirinin 11 bin dolar seviyelerinde olduğunu anımsatan Rektör Sarıbıyık, “Bizim şu anda olduğumuz seviyelerdeyken 2020’ye gelirken 40 bin dolar ile gelirlerini 4 kat arttırmışlar. Bizde şu an TÜBİTAK, KOSGEB, MARKA gibi proje desteği veren birtakım kurumlar var. Bizde aslında olmayan bir şey yok. Her şeyimiz var ancak irade eksikliğimiz var. İrade eksikliğini giderip, kararlı bir şekilde işin üzerine gittiğimizde ve doğru AR-GE, sanayiye yönelik AR-GE, üretime yönelik sanayi ekosistemini doğru kurguladığımızda Türkiye aslında çokta gerilerde olan bir ülke değil. İrade eksikliği ortadan kalktığı zaman çok rahatlıkla başarılı olabileceğimizi düşünüyorum. Güney Kore’nin milli geliri üniversiteleri işin içerisine kattığı zaman artıyor. Üniversiteleri mutlak suretle sanayinin içerisine çekmemiz lazım. Dolayısıyla üniversitenin sanayiye yönelik AR-GE yapması lazım. Sanayinin de AR-GE için üniversiteleri desteklemesi lazım. Üniversite bir şeyler yapıyor sanayinin haberi yok, sanayi bir şeyler yapıyor üniversitelerin haberi yok. Bu kopukluğu giderdiğimizde, üniversite bir şeyler üretecek sanayinin işine yarayacak, sanayi işine yaradığı için üniversiteleri destekleyecek ve böylece ikisi de birlikte iş yapmış olacak” ifadelerini kullandı.