Tekirdağ Dayanışma ve Düşünce Topluluğu (TEDAY) tarafından düzenlenen Sohbet Günleri programında Köy yönetimi, toplum kalkınması ve köy kent yaklaşımı konuları konuşuldu.Süleymanpaşa ilçesinde, Kent Konseyi Toplantı Salonunda düzenlenen ve köy yönetimi, toplum kalkınması, köy, kent yaklaşımı konularının konuşulduğu programa Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, TESKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, TEDAY Başkanı Salih Toker, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Oral Karakaya, Süleymanpaşa Belediyesi Başkan Yardımcısı Gülferah Güral ile siyasi parti temsilcileri katıldı.TEDAY Sohbet Günleri programında bir sunum yapan TESKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler’in köyler hakkında yaptığı bir çalışmanın başlıklarından örnek vererek köyün Osmanlı Devleti’den günümüze gelişimin anlattı.Başa konuşmasında, “Bugün ben TESKİ Genel Müdürü olarak değil de eski kaymakam, bir akademisyen olarak karşınızda bulunuyorum, bu sizlere anlatacağım konu, Birgül Ayman Güler ile birlikte Türkiye, Ortadoğu Amme İdaresi’nde birlikte çalıştığımız bir konudur” dedi.Dr. Şafak Başa Osmanlı’da köy yapılanması hakkında bilgiler paylaşarak, “Osmanlı’da 1858 yılında arazi kanunnamesi ilk olarak köyü ortaya koyuyor. Eskiden beri köy halkı tarafından kullanılmakta olan, baltalık, mera, harman yeri, kışlak gibi taşınmaz malların o köye ait olduğu kabul edilmiştir. 1864 tarihli İdari Vilayet Nizamnamesi, Osmanlı’da vilayet sistemine geçiş yapan bir kanundur. Özellikle Fransa’nın Napolyon yönetimi örnek alınarak çıkarılmıştır. Orada da yine köy organları teşekkül tarzları, köyün vazifelerini ilk defa görüyoruz. 1870 tarihli nizamnamede yine köy bir birim olarak bulunuyor. Ondan sonra 1876 tarihli bir İdari Nevai Nizamnamesi çıkıyor nevai dediğimiz nahiyeler. Bu şekilde geliyor ve bütün bu çabalar 1924 yılında daha Cumhuriyet yeni kurulduğu dönemde, Atatürk o kadar önem veriyor ki kırsal kalkınmaya ve Köy Kanununu meclise getiriyorlar bunu yasallaştırıyorlar. Çıktığı dönem itibariyle çok mükemmel bir yasa. Bazı maddelerinden bahsedeceğim inanılmaz ve bu kanun burada uygulamıyoruz ama hala yürürlükte. İlginç maddeler var, yasayı düzenleyenler köylüye bir takım görevler vermişler, ikiye ayırmışlar bunları mecburi görevler demişler mesela bunların içinde, şöyle görevler var; köy içindeki su birikintilerini kurutmak, köye kapalı yoldan içilecek su getirmek, çeşme yapmak, evlerde odalar ile ahırları birbirinden ayırmak, evlerden dökülecek pis sular için akıntı yapmak, evlerin etrafını ve köy sokaklarını temiz tutmak. Bunları yapabildik mi? yapamadık. Şehirlerde bile yapabildiğimiz şüpheli. Bunlar gerçekten çok önemli görevler. İsteğe bağlı görevlere baktığımız zaman; Hamam yapmak, çamaşırlık yapmak, pazar yeri yapmak, çarşı yeri yapmak var. Ve yönetimde harika tasarlanmış, köy derneği, ihtiyar heyeti ve muhtardan oluşan bir yönetim. Tabi daha sonraki seçim yasaları ile bu değişti. Bunu yapanlar tasarlayanlar köyü sadece bir yerel yönetim değil aynı zamanda merkezi hükümetin taşradaki temsilcisi olarak düşünmüşler. Yani muhtar aslında vali gibi” ifadelerini kullandı.Dr. Şafak Başa’nın sunumunun ardından soru cevap şeklinde devam eden program, TEDAY Başkanı Salih Toker tarafından TESKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa’ya sunumundan dolayı plaket verilmesi ile son buldu.