Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Kurul Üyesi Mehmet Altuntaş, Batı'nın insan hakları konusunda iki yüzlü davrandığını savunarak, "Maalesef insan hakları, Bosna Hersek'te Srebrenitsa soykırımıyla öldürülmüştür, Suriye'de de gömülmüştür. Bu iki yüzlülüğün bir eseri olarak da Boşnaklara yapılan bu soykırım yoktur diyen bir kişiye de Nobel Ödülü verilerek aslında bu iki yüzlülük devam ettirilmektedir." dedi.
Altuntaş, beraberindeki heyetle Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu koğuşlarında ve İl Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki nezarethanelerde incelemede bulundu.
Altuntaş, incelemenin sonunda AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurum olarak Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi ile yapılan uluslararası sözleşmeler gereği Türkiye'de insan haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla çeşitli çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Çalışmaları ve incelemeleri raporlaştırarak Cumhurbaşkanlığı ve TBMM'ye sunduklarını belirten Altuntaş, şöyle devam etti:
"Ülkemizde insan hakları ile ilgili 2000'li yıllardan bu yana önemli gelişmeler oldu. Özellikle işkence ve kötü muamele konularında ciddi adımlar atıldı ve reformlar yapıldı. Vatandaşlarımız çok sıhhatli, iyi, insani bir ortamda tutulmaktadır. İnsan bir sebeple gözaltına alınmış olabilir, henüz hakim karşısına çıkmamış masumiyet karinesi gereği bu kişiler polis merkezlerinde bulunan nezarethanelerde misafir olarak ağırlanmalıdır, gördüğümüz kadarıyla da öyle davranılmaktadır."
Cezaevlerindeki koşullarda da iyi gelişmeler olduğunu vurgulayan Altuntaş, Türkiye'nin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini ilk imzalayan ve taraf olan ülkelerden biri olduğunu ifade etti.
Altuntaş, beyannamedeki esaslar doğrultusunda Türkiye'nin önemli adımlar atmaya devam ettiğini kaydederek, "Ülkemiz hem demokratikleşme anlamında hem de insan hakları alanında çok ciddi, diğer ülkelere örnek olacak faaliyetler yapıyor ve halen bu çalışmalar devam etmektedir. Kurumumuzun da varlığı bu atılan adımlardan bir tanesidir." diye konuştu.
- "Boşnaklara yapılan soykırımdır"
Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine de değinen Altuntaş, Avrupa ve Batı medeniyetinin "insan hakları" kavramını kavramsallaştıran bir medeniyet olduğunu ancak son yıllarda bunun tersine hareketler, çalışmalar içerisine girdiklerini belirtti.
Son 20 yılda Irak, Afganistan gibi ülkelerde yaşanan insan hakları ihlalleri ve ölümlerin Batılı askerler tarafından yapıldığına dikkati çeken Altuntaş, şöyle konuştu:
"En kötüsü ise bundan 10-15 yıl önce Avrupa'nın göbeğinde Bosna Hersek Srebrenitsa'da bir katliam yaşandı. Ellerinde silahları toplanmış, hiçbir savunması olmayan masum Müslüman Boşnaklar Avrupa'nın ortasında silahlı vahşiler tarafından katledildiler ve bir soykırıma tutuldular ama gelin görün ki burada bir iki yüzlülük sergileniyor. Irak'a, Afganistan'a insan haklarını getireceğiz diye gelen Batılı güçler Bosna'da yaşanan bu katliamı, bu soykırımı görmezden geliyor. Maalesef insan hakları Bosna Hersek'te Srebrenitsa soykırımıyla öldürülmüştür, Suriye'de de gömülmüştür. Bu iki yüzlülüğün bir eseri olarak da Boşnaklara yapılan bu soykırım yoktur diyen bir kişiye de Nobel Ödülü verilerek aslında bu iki yüzlülük devam ettirilmektedir. Cumhurbaşkanımız ve Bosna Hersek'teki Müslümanların temsilcisi, Nobel Ödülü verenlerin bir vampirler topluluğu olduğunu söylüyor, ben de buna katılıyorum. Bu iki yüzlülüğün bir an önce terk edilmesi gerekiyor. Boşnaklara yapılan bir soykırımdır ve insan hakları ihlalidir. Yüzyılımızın en büyük insan hakları ihlallerinden biridir."