Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyon (TİSK) Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Hastanesine mikrocerrahi uygulamalarında kullanılan SPY Floresans Görüntüleme Cihazı bağışladı.
MEÜ Hastanesi, mikrocerrahi ameliyatlarında önemli başarılar sağlayan, cerrahi tedavilerde de muhtemel komplikasyonların azaltılmasıyla hastaların iyileşmesine katkı sunan SPY Floresans Görüntüleme Cihazına kavuştu. TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı tarafından hastaneye bağışlanan 800 bin TL değerindeki cihaz, düzenlenen hibe töreniyle Mersin halkının hizmetine sunuldu. Mersin Üniversitesi Hastanesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen törene, MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı Başkan Yardımcısı Sinan Abeş ile yönetim kurulu üyeleri, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan ve plastik cerrahi akademisyenleri katıldı.
Törenin açış konuşmasını yapan MEÜ Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şakir Ünal, mikrocerrahi, plastik cerrahi ve Mersin’de ilk kez kullanılacak SPY görüntüleme cihazıyla ilgili ayrıntılı bir sunum yaptı. Plastik cerrahinin, rekonstrüktif cerrahi, el cerrahisi, yara, doğumsal anomaliler, yanıklar gibi birçok farklı alanla ilgilendiğini belirten Prof. Dr. Ünal, SPY cihazının plastik ve rekonstrüktif cerrahi, kalp ve damar cerrahisi, koroner, genel cerrahi meme, karaciğer ve yara bakım alanlarında kullanıldığını söyledi. Ünal, “TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfının, mikrocerrahi yapan merkezlere, yaralanması olan işçilerin tedavilerinde kullanılmak üzere daha iyi şartlarda tedavilerinin yapılabilmesi için teknik destek sağladıklarını biliyorduk. Biz de bölüm olarak vakfa başvurduk, değerlendirildi ve olumlu cevap geldi. Vakfa teşekkür ediyorum” dedi.
“MEÜ Hastanesine bağışladığımız SPY cihazı 25’inci cihazımız oldu”
TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı Başkan Yardımcısı Sinan Abeş de yönetim kurulu üyeleriyle birlikte cihazı bizzat teslim etmek için Mersin’e gelmelerinin nedenini; her daim cephede olan, ancak bugünlerde pandemi nedeniyle sıcak bir çatışma içinde olan sağlık çalışanlarına katkıda bulunmak ve şükranlarını iletmek olarak açıkladı. Vakfın, TİSK tarafından 35 yıl önce kurulduğunu belirten Abeş, “İlk kurulduğu yıllarda uzuv yaralanmalı iş kazalarına bağlı tedavilerde tıp dünyasına destek olmak ana amaçtı. Bununla ilgili merkez kurulması düşünülüyordu. Fakat ilerleyen zamanda tıp dünyasının da gelişimine bağlı olarak, kendimiz bir merkez kurmak yerine devlet hastaneleri ve devlet üniversitesi hastanelerine katkıda bulunarak çalışmalarımıza devam ettik. Bu süreçte MEÜ Hastanesine bağışladığımız SPY cihazı 25’inci cihazımız oldu. Ayrıca, bu cihazı kullanacak hocalarımıza mikrocerrahi kursları düzenleyerek, yurt dışında eğitim imkanları sağlayarak destek olmaya çalışıyoruz. İş kazalarının önlenmesi için de İş Sağlığı ve Güvenliği alanında ciddi çalışmalarımız var” diye konuştu.
“Sizlerin yanınızdayız, sizden gelecek talepler doğrultusunda hizmet etmeye hazırız”
Pandemi döneminde yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler de veren Abeş, “Kendi iş yerlerimizde 2 milyon çalışanımız var. Mart ayında pandeminin başlarında 4 milyon maske, 100 bin litre dezenfektan sağlayarak bu konuda da bir destek oluşturmaya çalıştık. İş yerlerimizde korona virüs ile ilgili aldığımız önlemlerle bir kültür oluşturmaya, sadece iş yerlerinde değil, çalışanlarımızın sosyal hayatlarında, evlerinde de yapmaları gerekenleri anlatarak katkı sağlamaya gayret ediyoruz. Tüm tıp camiasına çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu cihazla hastalarımız şifa bulur. Sizlerin yanınızdayız, sizden gelecek talepler doğrultusunda hizmet etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
“Artık biz birer merkeziz, perifer değiliz”
MEÜ Rektörü Çamsarı ise üniversitede her mesleğin herhangi bir kademede eğitiminin verildiğini, şehirdeki temsilcilerin kendi dallarıyla ilgili mesleklere mali, staj, mentörlük desteği vermelerinin önemine değindi. Çamsarı, “Örneğin, Denizcilik Fakültemizin binasını Mersin Deniz Ticaret Odası yapıyor, oldukça yüklü bir hibeyle. Meslek dallarımıza olan bağışlarda, yardımlarda, laboratuar yapımlarında özellikle Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ön planda yer alıyor. Bu cihazın üniversitemize kazandırılmasında da Oda Başkanı Ayhan Kızıltan’ın desteği oldu, çok teşekkür ediyoruz. Vakfın yönetim kurulu da aynı samimiyetle cevap verdi. Biz konuda kendimize çok güveniyoruz. Eğitimler ve cihaz konusunda ilerleyen dönemlerde de yine işbirliği içinde olmayı istiyoruz. Artık biz birer merkeziz, perifer değiliz. Birçok konuda birçok tıp mesleki derneklerinin başkanları, yönetim kurulu üyeleri hastanemizde artık. Bu da bize gurur veriyor” şeklinde konuştu.
“Bu cihazla hatayı neredeyse sıfıra indirme şansınız var”
MEÜ Tıp Fakültesinin 1998’de kurulduğunu ve artık mezun olan öğrencilerin akademik kariyer yaptıklarını vurgulayan Çamsarı, vakıf yönetimini gösterdikleri hassasiyet için kutlayarak, aynı hassasiyeti diğer meslek kuruluşlarının da göstermesini dileyerek, şöyle devam etti:
“Bunu, hem gelecekte bizi muayene edecek öğrencilerimiz hem de anlık şekilde hasta olan Mersin halkı ve ülkemiz için istiyoruz. Cerrah arkadaşlardan ‘bu cihazın varlığının bize ne kolaylığı var’ diye düşünenler olabilir. Bir dokunun canlılığını, işlerliğini görerek tahmin etmek başka, somut olarak ortaya koyabilmek başka. Burada hatayı neredeyse sıfıra indirme şansınız var. Hastanın herhangi bir organından gereğinden fazla kayıp olmasını engelleme şansınız var. Bunlar, bir üniversite hastanesi için lüks değil, ihtiyaç olan şeyler. Bu cihazı, tek bir bölüm değil, birçok bölüm aktif şekilde kullanabilecek. İnşallah bu tür bağışlar ve destekler devam eder, bizler de devletimize daha fazla yük getirmekten kurtuluruz. TİSK’e ve Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı yöneticilerine teşekkür ediyorum.”
Konuşmaların ardından Rektör Çamsarı ve Vakıf Başkan Yardımcısı Abeş, hibe anlaşmasını imzaladı.