Trabzon'da, bölgeye özgü Isabella cinsi (kokulu üzüm) üzümden yapılan gece, gündüz ve göz kremlerinin tanıtımı gerçekleştirildi.
Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) tarafından Biyoteknoloji, İnovasyon ve Yazılım Merkezi'nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan TTSO Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu, ilk olarak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile ortaklaşa tasarlanıp tamamladıkları merkez hakkında bilgilendirmede bulundu.
Merkezin çıkış amacı, faaliyetleri ve biyoteknoloji alanındaki çalışmalarına dikkati çeken Hacısalihoğlu, "Bu çalışmalar doğrultusunda özellikle ürünlerin tespiti ve halk arasında da çok fazla konuşulan ürünler üzerine gitmek suretiyle çalışmalarımızı başlattık. Bu çalışmalardan bir tanesi bölgede isabella olarak da bilinen kokulu üzüm üzerine oldu." diye konuştu.
Hacısalihoğlu, kokulu üzümün öncelikle literatürde olan kısımlarını incelediklerini aktararak, "Sonra bunun uluslararası kullanım alanlarını araştırmak ve bu konuda da ticarileşmesi ve ekonomiye katılması konusunda faaliyetler yürütmek üzere öncellikle belirtilen iseballa üzümümüzün etken maddesinin ne olduğunu, nerelerde kullanılabildiğini ve katma değeri yüksek ürün haline nasıl getirilebilir konusunda çalışma yapmak üzere Avusturya İlaç Araştırma Enstitüsü ile bir protokol yaptık." dedi.
Protokol dahilinde kendilerine 3 konunun iletildiğini aktaran Hacısalihoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bir tanesi krem olarak kullanılması, diğeri gıda katkı maddesi ve bir diğeri de enerji içeceği oldu. Biz bu 3 ürünün hızlı bir şekilde ticarileşme konusunda özellikle krem üzerine ağırlık verdik. Bunun formülasyonu yapılması gerekiyordu. Bunu yine uluslararası, yine öne çıkmış firmalarla iş birliği yaparak, Alman Kura firmasıyla formülasyonunu yaptırdık."
- En büyük özelliği hücre yenileme
Hacısalihoğlu, söz konusu firmayı da uluslararası tecrübeye sahip oldukları için seçtiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Onlara formülasyonu yaptırdıktan sonra artık sıra ticari adımlarının atılmasına gelmişti. Yine Avusturya'da tasarım konusunda çalışmalar yaptırdık. Tasarımla ilgili de gerek kutu gerek marka dizaynı konusunda çalışmalarımızı tamamladık. Marka olarak da Avrupa'da bu ürünün satılacağı düşüncesiyle Latince bir isim olarak 'Vis Amari' kelimesini bularak marka olarak tescil ettirdik. 'Vis Amari' Latince bir isim. Türkçesi 'sev beni' anlamında. Bunu tescil ettirdik. Geldiğimiz noktada markamız, kutu dizaynı ve tamamen satış durumuna gelecek şekilde bunu tasarlamış olduk ve tamamladık. "
Kullanılan üzümün etken maddeleri hakkında da bilgilendirmede bulunan Hacısalihoğlu, "En büyük özelliği hücre yenileme, cilt üzerindeki etkileri ve cildin toparlanması konusunda önemli özellikleri olan bir üzümümüz var elimizde." diye konuştu.
Hacısalihoğlu, ürünle ilgili geri dönüşlerin de pozitif olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu bakımdan Avrupa'da yine piyasa araştırması ve bu işin içinde olanlarla yapmış olduğumuz görüşmelerde çok kaliteli bir ürünün ortaya çıktığını ve bundan sonra pazarda önemli bir yer alacağını da bizlere ilettiler. Bu bakımdan bölgemizin ürünü olan üzüm konusunda başlamış olduğumuz geçen yıl ve yaklaşık 1 yıl süren bu serüvende, sonuna gelmiş olduk. Bundan sonra bunun artık piyasaya sürülmesi kaldı. Şimdi amacımız bunun piyasa çıkması. Önümüzdeki günlerde de Avrupa'da bir lansmanını yapmayı planlıyoruz. Burada da bölgemizin bu ürününü dünyaya tanıtmış olacağız."
- Merkezin diğer çalışmaları
Biyoteknoloji alanında yapılan diğer çalışmalar hakkında da açıklamada bulunan Hacısalihoğlu, "Yine biz özellikle karayemiş konusunda çalışmaya başladık. Karayemişin etken maddesini de Avusturya İlaç Araştırma Enstitüsü'nde baktırdık. Bunda da kanser ilacı üzerine direk çalışma yapacağımızı ortaya koyduk. Bu şekilde devam ediyor." dedi.
Hacısalihoğlu, zifin çiçeğine yönelik başlatılan çalışmaya da dikkati çekerek, "Diğer taraftan yine geçen yıl başlatmış olduğumuz zifin çiçeği konusundaki çalışmada etken maddesine baktırdık. Onda da kas hastalıkları ve Alzheimer ile ilgili etken maddenin olduğunu, bu konuda da bir taraftan çalışmalarımız yine Japonya'da devam ediyor." şeklinde konuştu.
Kovid-19'a yönelik de bir araştırma yaptıklarını aktaran Hacısalihoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yine bu araştırma kapsamında da özellikle virüsle ilgili insan sağlığı üzerinde ve gelecek etkilerini araştırmak doğrultusunda kalbe etkisi, diğer kandaki etkisi olmak üzere Japonya ile bir araştırma başlattık. Geçen yıl ve bu yıl da onu tamamladık. Bunda da son teknolojiyi kullanmak üzere bir araştırma yapıldı. Bu araştırma neticesinde 2 adet patent yazılması çalışmalarımız devam ediyor."