Türkiye’nin ayçiçeği ihtiyacının önemli bir kısmının karşılandığı Trakya bölgesinde bilimsel çalışmalara öncülük etmesi amacıyla Trakya Üniversitesi tarafından 60 ana ayçiçeği türünün yer aldığı Dünya Ayçiçeği Koleksiyonu Bahçesi kuruldu.
Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenen ve TÜBİTAK iş birliğinde hayata geçirilen koleksiyon bahçesi, ıslah çalışmalarının yanı sıra ve genetik araştırmalar ile bilimsel çalışmalara da ev sahipliği yapacak.
Bilimsel ve akademik çalışmaların yanı sıra bölgenin sanatsal ve sosyo-kültürel ihtiyaçlarına yönelik çalışmalara imza atan Trakya Üniversitesi, tarım ıslahı alanında önemli bir projeye hayata geçirdi. Trakya Üniversitesi öncülüğünde kurulan Dünya Ayçiçeği Koleksiyonu Bahçesi, bölgenin en önemli ekonomik ve tarımsal ürünlerinden biri olan, son yıllarda agro-turizm içinde de kendine yer bulan ayçiçeği için açık laboratuvar görevi üstlenecek.
Balkan Yerleşkesi’ndeki 15 Temmuz Şehitler Yolu üzerinde oluşturulan Dünya Ayçiçeği Koleksiyonu Bahçesi’nin açılışı; Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun da katıldığı bir törenle gerçekleşti. Törene ayrıca Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Yurtcan, Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yalçın Kaya, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Şafak Kırbiç, dekanlar ve projede görev alan akademisyenler katıldı.
Müzik dinletisi ile başlayan törende bir konuşma yapan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, ayçiçeğinin bölgenin en önemli ekonomik gelirlerinden biri olduğunu belirtti. Ayçiçeğinin 60’tan fazla çeşidiyle dünya genelinde yağ ve çerezlik olarak kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Tabakoğlu, “Ayçiçeği aynı zamanda bir süs bitkisi. Çiçek açtığı zaman ‘sarı gelin’ diye tarlalarımızı süsleyen bu güzel bitki, sanayi için de önemli bir ürün. Yalçın hocamız ayçiçeği konusunda bir uzman ve biz üniversite olarak kendisiyle gurur duyuyoruz. Üniversitemize böyle bir alan kazandırmasından ötürü kendisine teşekkür ediyorum. Dünya Ayçiçeği Koleksiyonu Bahçesi, çok sayıda türün bir arada toplandığı Türkiye’de tek, dünyada da sayılı örneklerden biri. Buradaki ürünlerin hepsi birer gen bankası niteliğinde. Yapılan çalışmalar sonucu belki de ‘Edirne’ menşeli yeni türler ortaya çıkacak ve bu yeni türlerin gelişimi için araştırmalar yapılacak. Başta Yalçın hocamız olmak üzere projede emeği geçen tüm hocalarımızı kutluyorum” dedi.
Projenin koordinatörlüğünü yürüten Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yalçın Kaya ise Bulgaristan’daki bir genetik enstitüsü ortaklığıyla TÜBİTAK projesi olarak hayata geçirdikleri Dünya Ayçiçeği Koleksiyonu Bahçesi’nde ıslah çalışmaları ve genetik araştırmalar yapacaklarını söyledi. Ayçiçeğinin anavatanının Amerika olduğunu belirten Kaya, “17 tane tek yıllık, 34 tane de çok yıllık olmak üzere 51, alt türleriyle birlikte 67 tane türden oluşan ayçiçeğinin 60 türü bahçemizde mevcut. Bahçemiz bu özelliğiyle neredeyse tüm türlerin yer aldığı dünyadaki nadir bahçelerden biri. Bizim buradaki amacımız, ‘yeşil altın’ dediğimiz genlerle ilgili bilimsel çalışmalar yürütmek ve kapsamlı araştırmalara imza atmak” dedi.
Konuşmaların ardından Rektör Erhan Tabakoğlu, 60 ana ayçiçeği türünün yer aldığı "Dünya Ayçiçeği Koleksiyonu Bahçesi”ni gezdi. Program sonunda katılımcılara Edirne’nin yöresel lezzetleri peynir ve badem ezmesinin yanı sıra şerbet ikram edildi.
Prof. Dr. Yalçın Kaya’nın proje koordinatörlüğünü yürüttüğü proje ekibinde Doç. Dr. Semra Hasançebi, Dr. Öğr. Üyesi Necmi Beşer, Dr. Öğr. Üyesi Necmettin Güler ve Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Metin Tuna da yer alıyor. Lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin de çalışmalarında laboratuvar görevi üstlenecek olan Dünya Ayçiçeği Koleksiyonu Bahçesi’ni gezen ziyaretçiler kare kod yöntemi sayesinde ayçiçeği türleri hakkında dijital olarak bilgi sahibi olabilecek.