Geçtiğimiz aylarda, baraj ortasında duran leylek yuvası için elektrik üretiminin 20 gün durdurulduğu köyde, Gedik çiftinin istimlak edilmeyen evleri sular altında kalacak. Erdal Gedik, "Leyleklere gösterilen ilgi bize gösterilmiyor" dedi.Tunceli'nin Mazgirt ile Elazığ'ın Karakoçan ilçesi arasında bulunan Tatar Baraj Gölü'nde su tutulmaya başlanmasıyla, 3 leylek yavrusu ile serçe kuşlarının bulunduğu yuvaların sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalması üzerine, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu devreye girmesiyle elektrik üretimi 20 gün durdurulmuştu. Bugün aynı köyde yaşayan Erdal ve Nazmiye Gedik çiftinin istimlak edilmeyen evleri sular altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Evleri istimlak edilmeyen ailenin, Mazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurması üzerine 26 Temmuz 2007 tarihinde Tunceli’nin Obuzbaşı köyü Lamper mezrasında yapılan bilirkişi keşfinde, 89 No'lu parsel üzerinde bulunan yarı kargir ev, beton çeşme ve havuz ile kerpiç yapılı tuvalet kamulaştırma alanı içerisinde kalmayacağına dair bilirkişi raporu düzenlenmiş ve bu ailenin evleri kamulaştırma dışında tutulmuştu. Evlerinin sular altında kalacağını öğrenen Erdal ve Nazmiye Gedik çifti, suların yaklaşmasıyla evlerinin duvarlarında çatlaklar oluşmaya başlayınca tehlikenin farkına vararak, yetkililerden yardım istedi. Yetkili şirketin ilgisizliğinden yakınan ev sahibi Erdal Gedik, "Şirket yetkililerine telefon ederek diyorum ki 'su evin içine girmek üzere suyu bırakın' diyorum; 'imkanı yok suyu, bırakamayız' diyor. 'Baraj dolacak, son kodunu bulacak' diyor. 'Bana bir çare bulun' diyorum. Siz istimlak etmediniz, bedelini ödemediniz, bana ev almadınız. Gidecek yerim yok. Bu saatten sonra ben nereye gideyim? Başka yerde ev kirası verecek durumda da değilim" dedi.Eşi Nazmiye Gedik ise, "Benim çocuklarım bu evde büyüdü. Bostanım sular altında kaldı. Evim sular altında kalacak. Elim kolum bağlı ben nereye gideyim" ifadelerini kullandı.Ev sahibinin kardeşi Erol Gedik de, 3 leylek yavrusu ile serçe kuşlarının bulunduğu yuvalar, sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalması üzerine Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkililerinin devreye girmesiyle su tutulmasını durdurduklarını dile getirerek, "Şimdi bizim evimiz sular altında kalıyor, iki yaşlı insan burada mağdur durumda. Bu ülkede bizim leylekler kadar değerimiz yok mu?” diye soruyor. Doğaya ve çevreye gösterilen saygıyı desteklediğini ancak insanlara da aynı saygıyı gösterip sahip çıkılması gerekiyor" şeklinde konuştu.Aile, evlerinin yıkılma tehlikesine karşı eşyalarını toplayarak köyde yaşayan yakınlarının yanına yerleştiler.