Türk sinemasının 'Sultan' lakaplı oyuncusu Türkan Şoray, sanatın en büyük engelinin sansür olduğunu söyledi. Şoray, "Sansüre takılmayan filmlerin benzeri yapılıyordu ki yatırımcı parasını garantiye alsın. Bu da bizim yaratıcılığımızı müthiş engelliyordu." dedi.
Söyleşi ve imza günü için geldiği Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde büyük bir sevgi seliyle karşılanan Türkan Şoray, Atatürk Kültür Merkezi’ne (AKM) yoğun ilgi ve kalabalık nedeniyle güçlükle girebildi. Şoray, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve eşi Neriman Posbıyık'la sinema filmlerinden oluşan kısa bir gösterimi izledi. Ardından söyleşi için sahneye davet edilen Şoray, zaman zaman duygusal anlar yaşayarak göz yaşlarına hakim olamadı. Şoray, yaptığı konuşmada, bugünün hayatının unutulmaz günleri arasında yer alacağını söyledi.
“BEN BİR SİNEMA EMEKÇİSİYİM”
Kendisinin bir yıldızdan çok sinema emekçisi olduğunu ifade eden Türkan Şoray, "Bu karşılıklı sevgiyi yaşamak inanın çok güzel. Ben daha nasıl mutlu olurum, bundan daha çok mutlu olamam ki. Bu özel günlerin dışında da dünyada herkes birbirini böyle karşılıklı sevse yani her şey ne kadar güzel olacak. Güzel bir akım dolaşıyor burada. Yüreğim o kadar coşkulu ki söyleyecek bir laf bulamıyorum. Elimde olsa hepinizi tek tek sarılıp tek tek kucaklayıp hepinizi kalbinizden öpmek isterim. Bizler için 'star' denir, falan ben hiçbir zaman ben star değilim diyorum, ben emekçiyim çünkü. Ben 50 senedir çalışıyorum. Emeğimle alnımın teriyle. Her işin kendine göre zorluğu vardır bizim mesleğimizde dışarıda görüldüğü gibi değildir. Belki son yıllarda Türk sinemasının gelişmesi ile daha rahat koşullarda film çekiliyor ama bunun emeğini bizler çektik. Günlerce güneşin altında kan ter içerisinde karların içerisinde sabahın 8'inden akşamına kadar kaldık, sığınacak bir yerimiz yoktu. Hiçbir şikayetimiz olmadı büyük bir aşk ile meslek aşkı ile tüm bunlara katlandık."
“SANSÜR DAHA GÜZEL FİLMLER YAPMAMIZI ENGELLEDİ”
Yeni dönem Türk sinemasına nasıl baktığı yönündeki soruya Şoray, Türk sinemasının geleceğinin çok başarılı olacağına inandığını belirtti.
Şoray, şöyle devam etti: "Şimdiki filmleri değerlendirdiğimde, modernleşme, çağdaşlaşma ile insan ilişkilerinde farklı noktalara gelindi. Gene de o eski sıcaklıklar var. O sıcacık insanların ben değişmediğini inanıyorum. Türk sinemasında yapılan filmler yıllar önceki o sıcacık filmlerden farklı bağımsız kişisel özgür yaratıcı sinemacıların eline geçti. Çok daha güzel film yapma imkânına sahipler neden çünkü bir kere sansür yok. Biz yıllarca burayı çekmeyelim, sansür film oynamaz korkusu ile o filmler yapıldı. Sansüre takılmayan filmlerin benzeri yapılıyordu ki yatırımcı parasını garantiye alsın. Bu bizim yaratıcılığımızı müthiş engelliyordu. Sanatın en büyük engeli sansürdür. Maalesef ki biz 3-5 kuruş para ile başımızda sansür derdi teknik imkansızlıklarla çalıştık. Şimdi bir film çekimi var ben bu sene yönetmenlik yapacağım. Tekrar bir Türkmen kadını aslında güzel bir konu. Osman Şahin yazıyor senaryoyu, onun yönetmenliği teklif edildi, kabul ettim. Şuan senaryoda ne çekmek istiyorsa onu çekiyor özgür. Yeni sinemacılarından mazereti yok zaten, en iyi filmleri bekliyorum. Bunu çok iyi değerlendiriyorlar. Bir de yıllar önceki filmlerde bunu kabul etmek gerekir daha genel tipler vardı, o kadının derinlemesine psikolojisi nedenleri insan psikolojisinin derinliğine inilmiyordu şimdi bir karakter ele alınıyor yıllar önce ya iyiydi ya kötüydü şimdiki filmlerde insan hepimiz hem iyilik hem kötülük taşırız."
"ALBÜM YAPACIĞIM"
Şoray'ın söyleşinin bir bölümünde "Sinema filmlerim var, kitap da yazdım, şimdi bir de albüm yapacağım." sözleri üzerine Başkan Posbıyık ve seyircilerin ısrarı üzerine, bazı parçalardan kısa bölümler seslendirdi. Söylediği Şarkılar sonrasında uzun süre alkışlanan Şoray söyleşinin ardından hayranlarına, 'Sinemam ve Ben' isimli kitabını imzaladı.