Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından düzenlenen “Türkiye 5. Organik Tarım Sempozyumu” Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde yapıldı.25 - 27 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan sempozyuma Samsun Vali Yardımcısı Haluk Şimşek, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları, İlkadım Belediye Başkanı Neceattin Demirtaş, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Güven, öğrenciler ve Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen yaklaşık 250 bilim insanı katıldı.Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sempozyum Düzenleme Kurul Başkanı Prof. Dr. Sezgin Uzun, Türkiye’nin organik tarım durumunu ve dünyayla mukayesesi hakkında bilgiler verdi. Uzun, “Özellikle 2012 verilerine göre dünyada yaklaşık 37,2 hektar alanda organik tarım yapılmaktadır. Yaklaşık 12 yıl içinde iki katına ulaşmış bir sayıdır. Dünyada organik tarım çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir. Ülkemizdeki durumsa 2002 yılında 57 bin 385 ve 32 bin 462 doğal toplama alanında organik tarım yapılmaktaydı. 2012 yılında her iki alanda sertifikalı organik üretim alanında 179 bin 282 hektar olmak üzere 702 bin 909 hektar alanda organik tarım yapılmaktadır. Ülkemizde organik tarım alanın artmasında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ve üniversitelerin büyük katkısı olmuştur. Neden çok hızlı gelişemediğimize gelirsek değişik coğrafyalar ve genel ilginin görmemesi gibi nedenler gizlidir. Organik üretim miktarlarımız ülke olarak hızla artmaktadır. Organik tarımda devlet desteğini göz ardı edemeyiz. Sessiz sedasız bir gelişme olmuştur. Hevesi olan insanlar azaldı derken büyük firmalar bu konuda büyük yol aldı. Dünyada organik tarım pazarı yaklaşık 62 milyar dolardır. Bu sayıda büyük bir yer edinmemiz bunun içinde önemli adımlar atmalıyız. Devlet bu konuda ön planda olmalı. Markalaşma, eğitim, araştırma ve pazarlama desteği de bu konuda çok önemlidir” dedi.Doğal olmayan her şeyin sağlık için zararlı olduğunu belirten OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Birçok bilimsel toplantı 30, 40 diye giderken bu 5. organik tarım deyince acaba üretilen ürünün yüzde kaçı organik sorusu geliyor aklıma. Bundan 10 sene önce tarlayı sürerler. Bir sene öncekinden biriktirilen tohum serpilir ortaya çıkanı pazarda satarlardı. Böyleyken hiç kıymetli değildi. Eski yöntemle üretilen dayanıksız olduğu için organik olmayan ürünlerin yanında nerdeyse değeri daha azdı. Organik dediğimiz şey içerisinde doğal olamayan katkının bulunmadığı ürün demek diye düşünüyorum. Esas zararlı olan içinde katkı maddesi içeren ürünlerdir. Doğal olmayan her şey sağlık için zararlıdır. Beslenme de belli tek bir şeyi yemek zararlıdır. Sağlıklı olmak için doğal bir şekilde beslenmek gerekir. Organik tarım yoluyla ‘tüm gıda ihtiyacını karşılayabilir miyiz yoksa yine organik olmayan tarımı sürdürmek zorunda mıyız’ diye düşünüyorum. Çünkü tüm Türkiye’deki toprakları organik işlemeye kalksak ne gübre yetirebiliriz ne de bunu karşılayabiliriz. Ancak üniversite olarak organik tarıma ciddi önem vermekteyiz. Bu konuda hocalarımızı da kutluyorum. Faydalı bir sempozyum olmasını diliyorum” diye konuştu.Düzenlenen sempozyumun faydalı olacağını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Belediye yönetimleri sadece şehrin kentsel dokusunun yerleşke alanını değil, bütün ilçe ve kırsalı kapsayan alandan sorumlu hale gelmeye başladı. Şehrin tarımsal potansiyelini harekete geçirmek ve çağımızın en önemli sorunlarından biri olan kimyasallardan yapay ve çeşitli zararlı girdilerden gıda ve besinleri korumaya dönük olan hassasiyetin sorumluluğu altına girdik. Sık duyduğumuz bir şey ama duyduktan bu yana hep belirtmekte fayda görüyorum 1850’lerde bir insanı dondursanız, 1950 yılında uyandırırsanız bu insan 1850’deki gibi yaşamına devam edebildiğini görürsünüz. Ancak bu insan 2013 yılında uyandırırsanız insanın bunalıma girebileceğini söylüyorlar. Son 60 yılda o kadar büyük değişim ve dönüşüm oldu ki insan hayatını çok etkiledi. Bizim şehrimizin bir ucundan diğer ucuna hep hastane reklamları var. O yüzden bu sempozyum ekolojik tarım başlığı altında sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyulmadan yaşamanın yollarını da aramaktadır. Bu toplantının böyle bir katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Hayatımıza olumsuz etki edecek birçok paradigmanın etkisi altındayız. Bu bakımdan bu bilimsel ortamın burada çok güzel şeyler konuşacağını ve çok fayda edeceğine yürekten inanıyorum. Bu sempozyuma en ufak bir katkı sağlamış herkesi kutluyorum. Bu tür toplantılara ev sahipliği yapmak şehrimizi için onurdur. 2004 yılında kent stratejik plan yaptık. Kalkınma dinamiklerinden birinin tarım ve tarıma bağlı sanayi olduğuna karar verdik. Şehrimiz 1 milyon hektar alanda. Tarih boyunca sadece kendini değil çevresini de beslemiş bir şehirdir Samsun. İkinci kalkınma dinamiği ihracattı. Üçüncüsü uzman işgücüne dayalı sanayi. Bu sempozyumun güzel sonuçlar doğuracağından hiç şüphem yok” şeklinde konuştu.Sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür eden Samsun Vali Yardımcısı Haluk Şimşek, “Verimli bir sempozyum olur. Bu konudaki en önemli şeyin talep olduğunu düşünüyorum. Talep yeterli olursa arz kendiliğinden gelecektir. Faydalı bir sempozyum olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.Açılış konuşmalarının ardından sempozyumda emeği geçenlere plaket verildi. Daha sonra Kuzey Kafkas Halk Dansları Topluluğu “Şeşen” isimli dans gösterisi sergiledi.