Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Akgöz, Tuz Gölü'ndeki suyun, kapalı göl yapısından dolayı buharlaşarak, kaybolduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: ''Su buharlaşırken geriye tortular içindeki minareller kalıyor. Bu tip göllerin hepsi ya tuzlu ya da acı suludur. Geçmişte Türkiye'nin tuz ihtiyacının yüzde 70'ini karşılıyordu. Şimdi ise yüzde 40 ila 60 seviyelerinde seyrediyor. Tuz Gölü iki kaynaktan besleniyor. Ana kaynak yağışlar, bunun yanında Şereflikoçhisar'dan Peçenek Deresi ile Aksaray'dan Uluırmak'tan su geliyor. Peçenek Deresi'nden gelen suyun yıllık miktarı fazla değil. Uluırmak'tan gelen su miktarı da oraya yapılan baraj nedeniyle azaldı. Konya'daki tahliye kanallarından besleniyordu. Kirliliği önlemek için arıtma tesisi yapıldıktan sonra ise arıtılmış suyun bir kısmı ya ulaşıyor ya ulaşmıyor" diye konuştu.
Konya, Ankara ve Aksaray sınırları içinde yer alan Tuz Gölü, su çıkışı olmadığı için kapalı göl olma özelliğini taşıyor. Göl, ülkenin tuz ihtiyacını büyük bir oranda karşılarken, kuşların göç yolu üzerinde olmasından dolayı da birçok kuş türü ilkbahar ve yaz aylarında burada konaklıyor. En fazla flamingoların bulunması nedeniyle göl adeta flamingo cennetine dönüşüyor.