Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ortadoğu Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Dış Politikası ve Ortadoğu” konulu konferans 61. Hükümet Kalkınma Bakanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Süleyman Demirel Kültür Merkezi Malazgirt Salonunda düzenlenen konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ortadoğu Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kazım Ürün, Türkiye’nin kalkınmasında büyük katkısı olan 61. Hükümet Kalkınma Bakanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı konuk etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Var olma gayemizin tüm değerlerini doğduğu, yeşerdiği, geliştiği bir coğrafyadan ortalı olarak asırlarca aynı çatı altında yaşadığımız toplumlar üzerinde daha dün keşfedilen ülkenin emperyalist emellerine, itirazlarına dur diyebilen Cumhurbaşkanımızın etrafından yekvücut olmamız gerekiyor. Şehit düşen kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize de şifalar diliyorum. İçinde bulunduğumuz üç ayları kutluyor, bu mukaddes günlerin tüm dünyada kan ve gözyaşının dinmesine vesile olmasını diliyorum” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ülkemize çok büyük katkılarda ve hizmetlerde bulunduğunu dile getiren SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ise, “Biz hem tıp fakültesi hastanemizin kuruluş aşamasında hem de daha sonraki rektörlük dönemimizde kendilerinden çok büyük destekler aldık. Eğer bugün üniversitemiz birçok tesise ve kuruluşa sahipse kendilerinin himmet ve destekleriyle olmuştur. Bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum. Sağ olsun var olsun” ifadelerini kullandı.
"Ülkemiz medeniyetlerin doğup büyüdüğü ve tüm dünyaya yayıldığı bir yer"
Türkiye’nin çok önemli bir coğrafyada bulunduğunu ifade eden Rektör Mustafa Şahin, “Ülkemizin bulunduğu coğrafya gerçekten 3 kıtanın birleştiği, medeniyetlerin doğup büyüdüğü ve tüm dünyaya yayıldığı bir yer. Ve Anadolu coğrafyasında yaklaşık 11-12 bin yıllık yerleşik hayata geçişten bu yana 11 büyük medeniyet geçmiştir ve 11 büyük medeniyetin her birinin katkısı bulunmaktadır. Tarihi ve kültürel anlamda bu coğrafya hala paylaşılamayan bir coğrafyadır. Onun ötesinde bulunduğu coğrafi konum itibariyle çok büyük stratejik öneme sahiptir. Sahaların bağlantı ve geçiş noktasıdır. Hem geçmişte İpek Yolu’nun geçiş noktası olması günümüzde de enerji kaynağı olması münasebetiyle de ayrı bir öneme haizdir. Bizim Türk milleti olarak devletimizin, hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın uygulamalarını ve stratejilerini doğru dürüst anlayabilmemiz için bir bilgilendirmeye ihtiyacımız bulunmaktaydı. Bu çerçeve de Sayın Bakanımıza katılımlarından dolayı çok teşekkür ediyoruz” dedi.
"Kamuoyuna ışık tutacak bir alt yapı oluşturmasını temenni ediyorum”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, “SÜ Ortadoğu Araştırma ve Uygulama Merkezini tebrik ediyor, hayırlı olmasını diliyorum. Bu tür kurumların Türkiyemiz için ne kadar önemli olduğunun da altını çizmek istiyorum. Her alanda olduğu gibi dış ilişkiler alanında da başarının temelinde bilgi var. Bilgi olmadan üreteceğimiz politikalar bir yere kadar, dolayısıyla Ortadoğu araştırmaları konusunda Selçuk Üniversitemizin bir merkez kurması her türlü takdiri hak ediyor. Rektör Hocamız başta olmak üzere vesile olan herkesten Allah razı olsun. İnşallah bu merkezde Türkiye’ye, Ortadoğu ve dünyaya ilişkin çok güzel çalışmalar yapılır. Hükümetlerimizin yapacağı politikalara kamuoyuna ışık tutacak bir alt yapı oluşturmasını temenni ediyorum” dedi.
"Biz Suriye’nin çoğulcu yapısını, siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü savunuyoruz"
Türkiye’nin Dış Politikası ve Ortadoğu hakkında değerlendirmede bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Suriye çok derin kültürel bağlarımızın olduğu bir ülkedir. Suriye’de bizim kriz olsun veya olmasın kayıtsız kalmamız mümkün değil, Suriye’den insanlar, bugün başka ülkelere Türkiye başta olmak üzere göç etmek zorundan kalmış durumdadır. Rejim kendi insanının büyük zulümler yapmaktadır. Bu aslında bir etnik temizlik olarak da ifade edilebilir. Bu uluslararası hukuka ve insanlığa da aykırı uygun olmayan bir yaklaşımdır. Tek tipleştirilmeye çalışılan bir Suriye, Ortadoğu’nun geleceği açısından büyük bir risk unsurudur. Suriye’nin geleceği Ortadoğu’nun geleceği, Ortadoğu’nun geleceği Türkiye de dahil birçok ülkenin geleceğini belirleyecektir. Dolayısıyla ne olursa olsun biz karışmayalım anlayışı doğru bir yaklaşım değildir. Suriye’de bir terör koridoru oluşturup farklı bir yapılanma parçalama projeleri olduğunu biliyoruz. Biz Suriye’nin çoğulcu yapısını, siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye’de siyasi bir çözüm istiyoruz” diye konuştu.
"Türkiye güvenli bölge oluşturma gayretindedir"
Suriye’deki istikrarsızlığın Türkiye’yi de etkilediğini belirten Cevdet Yılmaz, “Yeni bir göç dalgasını kaldırmamız mümkün değil. Sınır ötesi hareketlerimiz; Fırat Kalkanı, Zeytindalı Harekatı, Barış Pınarı Hareketi ve son olarak da Bahar Kalkanı ile devam ediyor. Buradan Türkiye sınırları ötesinde güvenli bir hat oluşturarak gelen göçü engellemek, güvenli bölge oluşturma gayretindedir. Türkiye içinde şu anda güvenli bir şekilde yaşıyorsak, sınırdaki illerimiz başta olmak üzere terörle mücadelede belli bir yere geldiysek çok şükür sınır ötesi bu çalışmaların çok hayati bir rolü var. Bu mücadeleyi orada yapmazsak Allah korusun kendi sınırlarımız içinde yapmak durumunda kalabiliriz. Hem sahada hem masada gayret ediyoruz, diplomasinin de tüm kanallarını kullanıyoruz. Özellikle dünyayı bu konuda kayıtsız kalmamaya davet ediyoruz insanı trajedi yaşanıyor bu sadece Türkiye’nin meselesi değil, bütün insanlığın meselesidir” diye konuştu.
Mültecilerin zorla gönderilmediğinin altını çizen Yılmaz, “Avrupa pozisyonunu bu anlamda anlamak mümkün değil. Bir taraftan bize ‘mülteci gelmesin’ diyorlar diğer taraftan yerinde bu işin çözümüne destek olun dediğimizde lafta kalıyor. Maalesef fiilen bir şey göremiyoruz. Son dönemlerde artık Türkiye kapıları açma kararı verdi. Biz hiçbir mülteciyi insanı zorla göndermiyoruz buna dikkat çekmek istiyorum gitmek isteyene engel olmuyoruz. Sınırlardaki manzaralar ibret verici, Yunanistan başta olmak üzere gaz bombaları ve müdahalelerle mültecileri kabul etmeme konusunda yoğun bir çaba sarf edildiğini görüyoruz. Bize insanlık dersi verenler birtakım tavsiyelerde bulunanların davranışlarını görüyoruz” dedi.
“Mavi vatan olarak baktığımızda Libya bizim sınır komşumuz"
Libya konusunda da değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, “Mavi vatan olarak baktığımızda Libya bizim sınır komşumuz, uzak bir ülke değil. Tarihi olarak da yoğun bağlarımız olan bir ülke Libya, son dönemlerde çok farklı bir süreçte geçiyor. Bir tarafta Birleşmiş Milletlerin tanıdığın meşru bir hükümet, diğer taraftan darbeci bir general var. Bunlar arasındaki mücadelede Türkiye çok net bir pozisyon almış durumda, meşru hükümeti ve yine siyasi çözümü destekleyen Libya’nın birliği ve bütünlüğünü destekleyen bir ülke konumundadır” ifadelerini kullandı.
Programa, SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin’in yanısıra, Rektör Yardımcıları, AK Parti İl Başkanı Hasan Angı dekanlar, yüksekokul müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.