Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, TÜRKÖK Projesi'nde 250 bin donör hedefinin aşılıp 310 bin donöre ulaşıldığını belirterek, 5 yılda 500 bin sayısının aşılacağına yönelik inancını dile getirdi.
Demircan, TÜRKÖK'ün 3. yılı dolayısıyla otelde düzenlenen hasta donör buluşması etkinliğinde yaptığı konuşmada, heyecan ve gurur verici bir etkinlikte olmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, projeye katkı veren herkese tebrik ve teşekkürlerini iletti.
Sağlık alanında Türkiye'de son 15 yılda önemli mesafeler katedildiğini ve devamının geleceğini vurgulayan Demircan, sağlık hizmetlerinde iş yükünü sadece kamunun değil, kamuyla özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte yüklenmeleri gerektiğini söyledi.
Türk Kızılayının bu konuda önemine işaret eden Demircan, "150. yılına girmekte olan büyük sivil toplum kuruluşumuz Kızılay'ın da katkısıyla TÜRKÖK Projesi, çok kısa sürede başarılı bir hikaye oluşturmuştur. 2015'te başlayan ve 3'üncü yılında olan bir proje, hedefini ikiye katlayarak yola devam ediyor. 5 yıllık projede hedef 250 bin donörken şu anda 300 bini geçiyor, 310 bin donörle yola devam ediyoruz. Ben inanıyorum ki bu süre içinde 500 bin hedefini de el birliğiyle aşacağız." ifadelerini kullandı.
- "Tükettiğimiz ilaçların yüzde 80'ini üretiyoruz"
Etkinlikte sadece TÜRKÖK'ün 3'üncü yılının kutlanmadığını ve mevzuat gereği 2 yıl sonunda buluşmalarına izin verilen donör ile hastaların birbirlerini tanıma imkanı bulacaklarını belirten Demircan, "İnsanın en hayırlısı insana en yaralı olandır." sözünü hatırlattı.
Demircan, sağlığa katkı veren kişilerin bir arada bulunmasının gelecek için umut verici olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Sağlık alanında Türkiye'nin çok büyük mesafeler aldığını söyledik ama şimdi bundan sonra da sağlıkta konumumuzu daha da ileriye götürmek için kalite ve standardı artırma, sürdürülebilirliği sağlama dönemine geçmiş bulunuyoruz. Sağlıkta kaliteyi artırmanın yanında sağlık ihtiyaçlarımızı, sağlıkla ilgili araç ve gereçleri Türkiye'de üretme mücadelesini veriyoruz, geliştiriyoruz. Türkiye, sevindirici noktada bu konuda. Tükettiğimiz ilaçların yüzde 80'ini üretiyoruz ama muhakkak ki ilaçların yüzde 20'lik kısmını ithal ediyoruz.
Bu yüzde 20'lik kısma ödediğimiz para, yüzde 80'e ödediğimiz para kadar neredeyse çünkü onlar patent koruması altındaki ilaçlar. Bu, bize şunu gösteriyor. Bilim alanında daha büyük gayret sarf etmemiz, terlememiz gerekiyor. Bunu da başardığımızda Türkiye, sağlık gibi bir stratejik alanda önemli adımları atmış olacak."
- "Yüzde 75'e ulaşmak önümüzdeki iki yılın hedefi"
TÜRKÖK'ten önce akraba dışı kemik iliği nakilleri konusunda yurt dışından temin edilen kök hücrelerin artık, Türkiye'den temin edildiğine dikkati çeken Demircan, "2016'da ülkemizde yapılan akraba dışı nakillerde yüzde 40, 2017'de ise yüzde 50 noktasına gelindi. Yüzde 75'e ulaşmak önümüzdeki 2 yılın hedefi. İnşallah ondan sonra da yüzde 100'ü de aşacak noktaya geleceğiz. Bu konuda yatırımlar için ne ihtiyaç varsa bunları yapacağız." diye konuştu.
- "2017'de kemik iliği nakli sayısı 4 bin 99"
Türk Kızılayı ile bu alandaki teknik donanım, eğitim ve gerekli altyapı yatırımlarının hepsini yerine getireceklerini ifade eden Demircan, "Şu anda 83 kemik iliği nakil merkezimiz var. 2017'de kemik iliği nakli sayısı 4 bin 99. Bu sayı daha da artarak devam edecek. Bu nakillerin 571'i kemik iliği bankalarından temin edilen kök hücrelerden yapılan akraba dışı nakiller." bilgisini paylaştı.
Demircan, Türkiye'nin bu alanda başarılı şekilde yol aldığını vurgulayarak, kök hücre bağışındaki hasta ve donör bilgilerinin 2 yıl gizli tutulduğunu, 2 yıl sonunda eğer istenirse birbirleriyle kimlik bilgileri saklı olmak kaydıyla kök hücre merkezleri aracılığıyla mektuplaşmalarına imkan verildiğini söyledi.
Bu kapsamda ilk defa donörler ve hastaların birbirlerini göreceklerini ifade eden Demircan, etkinliğin tarifi imkansız duygular yaşatacağını anlattı.
- "700'e yakın insanımızın hayatını kurtardı"
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık da üç yıl önce "Öne çık, hayat kurtar" dediklerini hatırlatarak, "Sessiz sedasız engin gönüllü 310 bin donör, bağışçı öne çıktı. 700'e yakın insanımızın hayatını kurtardı. 2 bini aşkın eşleşme oldu." şeklinde konuştu.
Geçmişte kan ihtiyacı olduğunda hasta yakınlarından veya askerlerden bu kanların temin edildiğini hatırlatan Kınık, "Bugün yılda yaklaşık 3 milyon ünite kan topluyoruz." dedi.
Kınık, toplumda bu konudaki bilincin arttığına işaret ederek, "Bugün Türkiye'nin genelinde yaygınlaşmış 3 bine yakın Kızılay personeli, Türkiye'nin yaklaşık bin 300 hastanesine her sabah yaklaşık 9-10 bin ünite kan teslim ediyor." bilgisini verdi.
Kan ve kök hücre bağışı konusundaki başarıların yakında yenilerinin de geleceğini ifade eden Kınık, şöyle konuştu:
"Artık Türkiye'de kan ürünleriyle alakalı olarak da milli kapasitemiz oluşuyor. Plazma fraksinasyon yatırımlarımız başlıyor. Sağlık Bakanlığımızın liderliğinde, özel sektör, Kızılay, üniversitelerimiz bu konuyla alakalı çok ciddi bir yatırıma giriyorlar. Onun ötesinde dün literatürlerde okuduğumuz biyobankacılık gibi pek çok farklı şey ete kemiğe bürünüyor. Biz Kızılay olarak Bakanlığımızın yanında destekçisi olarak bulunuyoruz."
Konuşmaların ardından donörler ve nakil yapılan hastalar birbirleriyle buluşturuldu.
Duygusal anların yaşandığı buluşmada Sağlık Bakanı Demircan da bağışçılara plaket vererek, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Demircan, programı izleyen gazetecilerden bağışçı olanlara sertifika takdim etti.