Hakkında verilen tutuklamama güvencesi ile 22 yıl sonra yurda dönen Yusuf Serhat Bucak, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade verme işlemlerinin ardından İstanbul’a geldi. Bucak, 6 yıldır göremediği eşi tarafından çiçeklerle karşılandı."Sürgündeki Kürt Parlamentosu” ile “Kürdistan Ulusal Kongresi”nin oluşumunda yer alan 31 kişinin "silahlı örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan yargılandıkları davada hakkında verilen "tutuklanmama güvencesi”nin ardından Türkiye'ye dönen Yusuf Serhat Bucak, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade vermesinin ardından İstanbul’a geldi. Yıllar sonra ilk kez İstanbul’a gelen Yusuf Serhat Bucak’ı Atatürk Havalimanı’nda altı yıldır görmediği eşi Şefika Bucak ve yakınları çiçeklerle karşıladı. Yakınları ile kucaklaşmasının ardından açıklama yapan Yusuf Serhat Bucak, “22 yıl aradan sonra ülkeme buruk bir şekilde geldim. Birçok arkadaşım toprağın altında, çoğunun mezarı belli değil. Her şeye rağmen umutluyum. İnşallah umut ediyorum ki, bundan böyle Türkiye demokratik bir ülke olacak. Kürtler kendi ulusal demokratik haklarına sahip olacaklar. İnsanlar daha mutlu yaşayacaklar. Böyle 22 yıl sonra, 32 yıl sonra ülkelerine geri dönmeyecekler. Benim gelmem yeterli değil, yurtdışında bir sürü arkadaşım, dostum var. Yine umut ediyorum ki geriye dönüş yasası çıkacak. Türkiye daha demokratik bir ülke olacak ve onlar da geri dönecekler. Onları da böyle karşılayacağız. Ömrümün bundan sonraki kısmını Türkiye’de demokrasinin, barışın, özgürlüğün oluşması için harcayacağım. Kürt halkının ulusal demokratik mücadelesinin başarıya ulaşması için çaba sarf edeceğim. 68 yaşındayım ama 18 yaşındaki insanların yüreğini taşıyorum” dedi.Bucak, basın mensuplarının “Uzun yıllar sonra ilk kez İstanbul’a geldiniz, nereye gitmek istiyorsunuz?” şeklindeki soruları üzerine ise, “Ben 5-6 gün burada dostlarımı, hemşehrilerimi, kardeşlerimi göreceğim, ondan sonra topraklarıma geri döneceğim. Diyarbakır’a gideceğim, Diyarbakır’dan Siverek’e gideceğim. Annemi 10 yıl önce kaybettim. Bana hep ‘beni mezara sen koyacaksın’ diyordu, koyamadım onu. Tabi bir sürü anneleri koyamadık mezara kendi ellerimizle. Onları ziyaret edeceğim. Şehit olan kardeşlerimin, yaşamını yitiren kardeşlerimin mezarlarına yüzümü süreceğim, onlar için birer Fatiha okuyacağım, topraklarını öpeceğim. Ülkemin güzel havasını, güzel insanlarını doya dosya seveceğim” şeklinde konuştu.