Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Bolu’yu Göynük üzerinden kesintisiz bir şekilde Eskişehir’e, oradan da ülkemizin güneyine bağlayacak çok önemli koridoru ağa aldık” dedi.Bolu’da, valilik tarafından düzenlenen şehit aileleri ve gazilerin yer aldığı yemeğe katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, yemek öncesi Bolu Valisi Aydın Baruş’u makamında ziyaret etti. Ziyarette açıklamalarda bulunan Arslan, Bolu’nun önemli bir kavşak noktasında ülkenin heryerine hizmet veren bir ülke olduğunu belirtti.Özellikle Doğu-Batı arasındaki anayolları her zaman bakımlı tutmak ve ülke insanının ulaşımını kolaylaştırmak adına çalışmalar yapıldığını ifade eden Arslan, “Şuanda bu çalışmalar devam ediyor. Ana güzergahta da çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca, Bolu ilimizin ilçeleriyle olan ilişkilerinin ve ulaşımının kolaylaştırılması için de çalışma yapıyoruz. Yine Bolu şehrinin rahatlaması adına Bolu Güney Çevre Yolu çalışmasında da belli bir mesafe katettik. Özellikle Ankara tarafından gelişi hemen başlatmak adına, daha sonra da koridorun açılmasına bağlı olarak Güney Çevre Yolu’nu tamamlayacak şekilde bir çalışma yapacağız. Yine çok önemsediğimiz, Bolu’yu Göynük üzerinden kesintisiz bir şekilde Eskişehir’e, oradan da ülkemizin güneyine bağlayacak çok önemli koridoru ağa aldık. Bunun da çalışmalarını başlatacağız. Böylece Bolu gerçek kuzey-güney aksında da kavşak haline gelmiş olacak. Bolu’nun ülkemizin her yerinde olduğu gibi kalkınmasını gelişmesinin refahının artmasının olmazsa olmazı olarak ulaşım projelerini gördüğümüz için projelerle ilgili her türlü desteği veriyoruz” şeklinde konuştu.Valilik ziyaretinin ardından şehit aileleri ve gazilerin yer aldığı yemeğe katılan Bakan Arslan, sorumluluk alan kişiler olarak şehitlerin emanet ettiği ülkeyi gelecek nesillere en iyi şekilde teslim etmek olduğunu belirterek, “Bu konuda bize düşen iki şey var. Birincisi; emaneti yücelterek, yükselterek geleceğe taşımak. İkincisi; gelecekte bu emanetin bu sorumluluğunu alacakları iyi yetiştirmek, emaneti ehline doğru bir şekilde teslim etmek. Ancak başka bir sorumluluğumuz daha var ve onun bilincindeyiz. Bu emaneti kıymetli ve değerli kılan, bu topraklar için uğrunda şehit olanlardır. Bu şehitler ki ister içeride ister dışarıda düşmana karşı gözünü kırpmadan ölmek pahasına bu ülkeyi koruyup kollayıp geleceğe teslim etmek istiyorlar. O şehitler ki 15 Temmuz’da ister dış düşmanlar ister içimizdeki hainlerin bütün hainliklerine karşı tankı, tüfeği, uçağıyla gelirken gözünü kırpmadan tankın, kurşunun önünde durdular ve öyle şehadet şerbeti içtiler. Ya da öyle gazi oldular” dedi.