Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ve İstanbul Üniversitesinin düzenlediği programla anıldı.
İstanbul Üniversitesinde düzenlenen anma programında Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ferit Salim Sanlı "Kafesoğlu’nun İlmi Kişiliği", Ülkü Ocakları Genel Sekreter Yardımcısı Öğretim Görevlisi Abdulkadir Şanlı da "Türk Tarihçiliği ve Fikir Hayatında Kafesoğlu" konulu sunumlar yaptı.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, İbrahim Kafesoğlu’nun Birinci Cihan Harbi’nin başladığı sancılı yıllarda dünyaya geldiğini, çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği dönemin Kurtuluş Savaşı’na ve Cumhuriyet’in kuruluş devresine tekabül etmesinin, karakterinin ve kişiliğinin oluşumunda beslendiği kaynakların ona milliyetçi, vatanperver bir hüviyet kazandırdığını ifade ederek, "Kendini ve çevresini tanıdığı zaman Osmanlı Hanedanı vazifesini hakkı ile tamamlamış olarak tarih sahnesinden çekilmiş, Türk’ün yeni yönetim biçimi ve vatan hudutları ortaya çıkmıştı. Bu zuhura, hür vatana ve kurtuluşa imkân veren kudret, Türk’ün soyundaki asalet ve bin senelik tarihindeki hayat nizamı olan İslam inancı olmuştur. Türk’ün ateşle imtihanın sürdüğü bu zor yıllarda benliği, Türk milletini hak ettiği yere ulaştırma azmiyle dolmuştur. Ziya Gökalp gibi düşünürlerin, Mükremin Halil Yinanç gibi ilim adamlarının, düşünce ve ilim pınarından feyz almış, Türk’ün çelikleşen iradesini ilim ışığı ile aydınlatmayı kendine şiar edinmiştir. İbrahim Kafesoğlu, ilmi hayatının ilk 15 senesini Selçuklu tarihi üzerine çalışarak geçirmiş, daha sonra umumi Türk tarihi üzerine çalışmaya başlamıştır" dedi.
Ateş, ülkücü hareketin amaçlarından bahsederek, gençleri fikri mücadeleye hazırladıklarını belirtti. Ateş, “Malumunuz olduğu üzere Türk milliyetçiliği fikriyatı, ülkücü hareket ile bağımsız millet-hakim devlet telakkisi çerçevesinde dokuz ışık marifetiyle doktrine bir mahiyet kazanmıştır. Bir fikir hareketinin başarıya ulaşabilmesi için toplumun bütün kesimlerini harekete geçirmesi şarttır. Ülkücü hareket bir yandan gençliği fikri mücadeleye hazırlarken, diğer taraftan bilim insanlarını bu mücadelenin fikrî kaynaklarını oluşturmak için cesaretlendirmiştir. Çünkü Türk milliyetçiliği tarihi tecrübesinden hareketle hür tefekkürün ilim yoluyla gerçekleşeceğini bilmektedir. Nitekim, dokuz ışığın bir umdesi de ilimciliktir. İlmi metotları, yüksek şahsiyeti, donanımlı bir gençliği kendisine temel alan bir fikrî hareket, tabii olarak başarı için teşkilatlanmıştır. Türk milliyetçiliği; Türk milletinin, Türk devletinin ve Türk akademisinin nitelikli insan ihtiyacına, Ülkü Ocakları vasıtasıyla cevap vermiştir. Türk milletine, Türk milliyetçiliğine ilmi eserleri ile hizmet etmiş bir büyük alimi, bir mütefekkiri andığımız bu programa katılımım, Ülkü Ocakları olarak bulunmamız, üstlendiğimiz bu tarihî misyonu yerine getirdiğimizi göstermesi bakımından oldukça anlamlıdır. Bu bakımdan büyük bir bahtiyarlıkla ifade etmek isterim ki; Ülkü Ocaklı gençler, Zeki Velidi Toganların, İbrahim Kafesoğlu gibi mümtaz şahsiyetlerin açtığı yolda Türk milletine akademide de hizmet etmeyi sürdürecek ve Türk milletini layık olduğu muasır medeniyetler seviyesinin üzerine ulaştıracaktır. Milli kültürün kudretine inandığı ve ilmin gösterdiği yönde ilerlediği müddetçe Türk genci için millet hizmetinde hiçbir güçlük mevzu bahis değildir. İlim ve irfan meşalemiz, ahlak ve iman miğferimiz, milletimize sadakat ve liyakat ise süngümüzdür. Bu inanç ve düşüncelerle bu programı tertip eden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Genel Türk Tarihi Kürsüsü’nün değerli akademisyenlerine teşekkür eder, kıymetli hocalarımıza sunumlarında başarılar dilerim" şeklinde konuştu.
Ateş, programın ardından İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlyas Topsakal’ı makamında ziyaret etti. Ateş, Prof. Dr. Topsakal’a Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nu anma programına ev sahipliği yapmalarından duyduğu memnuniyeti iletip, misafirperverlikleri için teşekkür etti. Sinan Ateş, Topsakal ile İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nün tarihi yapılarını gezip, akademisyen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirerek İstanbul Üniversitesinden ayrıldı.